HASTANEYE GELEN HER 3 HASTADAN 1'İ ACİL, ACİL HASTANIN DA YÜZDE 80'İ YEŞİL!

Dokucu, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunda düzenlediği basın toplantısında, Sağlık Bakanlığının Ocak 2012'de acil sağlık hizmetlerinin verilmesiyle ilgili bir genelge yayımladığını anımsattı.

Bu hizmetlerin acil servislerde yerine getirildiğini ifade eden Dokucu, burada, hastaların, geliş nedeni ve muayene bulgularına göre "sarı, kırmızı ve yeşil" olarak üç renkte sınıflandırıldığı bir yapılanmanın bulunduğunu bildirdi.

Buradaki yapılandırmadan hareketle, 2012 tarihli genelgeyle, acil sağlık hizmetlerinin bir kısım hastalarından ücret alınmasının söz konusu olduğunu belirten Dokucu, "Bakanlığımızın son genelgesi, bunlarla alakalı noktayı bir miktar daha değiştiriyor. Burada yeşil hasta olarak belirtilen hasta grubunun tamamından katkı payı alınmasıyla ilgili emri söz konusu" diye konuştu.

-"Acil sağlık hizmetlerinden ücret alınmaması halihazırda geçerlidir"

Bu konunun sadece Sağlık Bakanlığının değil Sosyal Güvenlik Kurumunun uygulamalarıyla irtibatlı bulunduğunu dile getiren Dokucu, şöyle devam etti:

"Çünkü acil sağlık hizmetlerinden ücret alınmaması, genel geçer bir kuraldır ve halihazırda da geçerlidir. Acil servislere başvuran tüm hastaların kabulü, laboratuvar ve klinik olarak değerlendirilmesi, hastalığının sonuçlandırılması, Bakanlığımızın hastanelerinde, özel hastanelerde ve üniversitelerde devam eden bir süreçtir. Bunda bir değişiklik söz konusu değil. Bir kısım hastaların kabulü, bir kısmının reddi söz konusu değil. Ancak gelen hastaların değerlendirildikten sonra 'yeşil hasta' olarak kabul edilen gruptan katkı payı alınması şu anki genelgeyle karara bağlanmıştır."

-"Sarı ve kırmızı hastalar, yoğun yeşil hata baskısından mağdur"

Dokucu, geçen yıl itibarıyla Kamu Hastaneleri Kurumuna ayakta başvuran hasta sayısının günlük 766 bin, acil servislere gelen hasta sayısının ise 232 bin olduğunu söyledi.

Gelen her 4 hastanın birden fazlasının acil servislerde değerlendirildiğini anlatan Dokucu, bunların önemli kısmının mesai saatinden sonraya, 22.00-23.00 saatleri arasına yığıldığını belirtti.

Bu anlamda bakıldığında "zaman yönetimi sorunu" ile karşı karşıya olunduğuna işaret eden Dokucu, "Gerek acil servislerimizin yapısı gerekse hasta profili dikkate alındığında özellikle sarı ve kırmızı hastaların bu yoğun yeşil hasta baskısından dolayı mağdur olduğu, bir kısım hastaların da sağlık hizmetini yerinde ve etkin şekilde almamakla risk altında olduğuna dair bir değerlendirme yapıldı. Bu minvalde alınmış yeni ölçüdür bu.

Mesela Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesinin geçen yıl itibarıyla acil serviste günlük hasta sayısı 2 bin 200. Aynı hastaneye 4 bin 700 poliklinik geliyor. Dolayısıyla yüzde 34'lerde bir hasta grubunun acilden girmesi söz konusu. Bunların ne kadarı gerçek anlamda acil, ne kadarı sarı veya kırmızı alanda diye baktığımızda, yüzde 70-80'inin yeşil hasta olduğunu, bu hastaların aslında gündüz mesai saatlerinde de polikliniğe başvurabileceğini gözlemlemiş durumdayız."

"Yeşil hastaların" mesai saatlerinde gelerek benzeri muayene ve tetkiklerden geçmesi durumunda da aynı ücretlendirmeyle karşı karşıya kalacağını dile getiren Dokucu, "Aslında bu anlamda bir uygulama farklılığı içinde değiliz. Acil servislere gelen, acil olmayan hastaların katkı payı vermesi gibi bir uygulama söz konusu. Yoksa herhangi bir şekilde müdahale edilen, kaza geçiren, ciddi sorun yaşayan bir hastanın ücret vermesi söz konusu değildir" diye konuştu.

-"Özelde 12, ikinci ve üçüncü düzey hastanelerde 5 lira"

Belli süre devam eden bel ağrısı, nezle, grip, kulak akıntısı yaşayan hastaların yeşil alan, havale, trafik kazası, kalp krizi geçiren hastaların kırmızı alanda bulunduğunu bildiren Dokucu, acil servise geldiğinde müdahale edilen, tıbbi tedavinin zaman aldığı, gözlemde kalan hastaların herhangi ödemeyle karşı karşıya kalmayacağını belirtti.

Katkı payına ilişkin bilgi veren Dokucu, "Gündüz ve herhangi özel hastaneye başvuran kişi nasıl 12 lira katkı payı veriyorsa özel hastanenin acil servisine başvurursa yine aynı parayı verecek. İkinci ve üçüncü düzey hastanelere başvururlarsa da 5 lira katkı payı verecek. Vatandaşımız herhangi sebeple hastanelerde para ödemeyecek. Daha sonraki aşamada eczaneye gittiğinde bu paranın ödenmesi söz konusu, şu anda polikliniklerde uygulandığı gibi" ifadesini kullandı.