25 Kasım 2024
  • Ankara-1°C
  • İstanbul4°C
  • Bursa2°C
  • Antalya7°C
  • İzmir5°C

HASTANE GÜVENLİĞİ 'ACİL' DURUMDA

Sağlıkta şiddet doktor cinayetiyle zirveye ulaşırken Radikal, 'çantada makas ve çakıyla' acil servislerde 'güvenlik testi'ne çıktı.

Hastane güvenliği 'acil' durumda

20 Nisan 2012 Cuma 08:30

Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinden sonra hastanelerdeki güvenlik önlemleri arttırılmış mıydı? Bu sorunun yanıtını, çantama attığım 20 santimlik bir makas ve çakıyla birlikte, İstanbul’da en yoğun üç hastanenin acil servisinde arıyorum.

İlk durak her gün yüzlerce kişiye hizmet veren Samatya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. İçine bakılınca gayet görünür biçimde çantama koyduğum çakı ve makasın verdiği tedirginlikle, hastane acilinden içeri giriyorum. Ciddi bir yoğunluk göze çarpıyor. Mor sandalyelerde sırasını bekleyen hasta ve yakınları, arada müşahede odasından telaşla çıkan doktorlar var. Ancak kapı girişinde bulunan güvenlik masası boş. Bu şaşırtıcı görüntüyü, arkamda oturan iki hastanın ister istemez kulak misafiri olduğum konuşması özetliyor: “Tabii ki elini kolunu sallayan girip doktor öldürür. Baksana, güvenlik masası bile boş.”

Acildeki polis odasının kapısı ise kapalı. Bir doktor cinayetinin hemen ertesinde yine hiç önlem alınmamış olmasının şaşkınlığı içinde rotayı İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Acil Servisi’ne çeviriyorum.

Cerrahpaşa’ya içinde yine bıçak ve makas olan ‘çantamla’ girmek, ilk durağım Samatya’dan daha kolay. Acil Cerrahi bölümünden içeri girer girmez göze çarpan manzara, yine boş bir güvenlik bankosu oluyor. Etrafta güvenlikçi yok. Yalnızca çalışıp çalışmadığından bile emin olamadığım eski bir güvenlik kamerası göze çarpıyor. Sıra bekleyen bıkkın kalabalık içinde gözleri pırıl pırıl parlayan Karadenizli bir teyze “Senin neyin var kızım?” diye soruyor. Biraz lafladıktan sonra konuyu öldürülen Dr. Arslan’a getiriyor: “Bir de gidip doktor öldürüyor terbiyesizler, sonra hastalanınca da beni iyileştir diye öldürdüğü doktorun kapısına dayanıyor. Ne diye baksın sana...”

Güvenlikçi danışman
Son durağımız, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi. İlk bakışta acil servisin girişinde bulunan danışma ve triaj (hasta dağıtım) bankosunda iki güvenlik görevlisi göze çarpıyor. Ancak öyle görünüyor ki başı kalabalık olan iki görevli de, güvenliği sağlamaktan öte, hastalara kan alma, muayene için sıraya girme, dosya takibi gibi konularda danışmanlık veriyor. Yan tarafta bulunan güvenlik bankosunda ise hiçbir görevli yok.

Çantam hiç kontrol edilmeden, acil servis turumu bitirirken İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören’in açıklamaları da gözlemlerimi doğruluyor: “Mekânları ivedilikle güvenli hale getirmeye çalışmak gerek.”
Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden bir doktor da, acil servislerin durumunu özetliyor: “Aciller yol geçen hanı gibi. 24 saat içinde 2 bin hastaya hizmet veriyoruz. Yakınlarıyla 8 bin kişiyi buluyor. Geceleri bazı hasta yakınları köpeğiyle bile geliyor. Yalnızca 7-8 güvenlikçi var. Geceleri acil servisler bağımlılar ve evsizler için bir ev gibi.”

Sağlık Bakanlığı özel hat kuruyor
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, özel bir hat oluşturacaklarını belirterek “Bir sağlık çalışanı, psikolojik ya da maddi şiddetle karşılaştığında doğrudan bu hatta müracaat edebilecek ve biz onun hukukunu bizzat bakanlık hukukçuları vasıtasıyla arayacağız” dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’le birlikte öldürülen doktorun ailesini de ziyaret eden Akdağ “Doktorumuzun adını Gaziantep’te bir hastaneye vereceğiz” dedi.

Hastane güvenliği 'acil' durumda

Radikal muhabiri Mine Tuduk, çantasında makas ve çakıyla gezerken hiç güvenlik görevlisi yok.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
    SON DAKİKA