24 Kasım 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul9°C
  • Bursa8°C
  • Antalya12°C
  • İzmir11°C

HASTALANMAYAN İNSANLAR KULÜBÜ

Mavi Kuşak Bölgeleri, dünyanın en uzun yaşayan insanlarının yoğun bulunduğu coğrafi alanlara deniyor. Gelin orada yaşayanların sırrı neymiş bakalım.

Hastalanmayan insanlar kulübü

24 Mayıs 2012 Perşembe 14:24

Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart’ın biz hekimlere hitaben söylediği sözler çok manidar: “Doktor, ilaç istemem. Bizler yaşamak için yapılmış makineleriz. Bu, bizim doğamız. Yaşama ilkesine karşı gelmeyin. Bırakın kendisini savunma özgürlüğü olsun, o bunu sizin ilaçlarınızdan daha iyi yapacaktır.”

Peki gerçekten daha az ilaç kullanarak daha uzun yaşayan insanlar var mı? Evet, kulağa ilginç gelse de böyle bir kulüp var. Aslında esas olarak adı ‘Mavi Kuşak Bölgeleri’. Bu bölgeler, dünyanın en uzun yaşayan insanlarının yoğun bulunduğu coğrafi alanlar. Bu terim, dünyanın en uzun yaşayan insanlarını keşfeden gazeteci Dan Buettner tarafından ortaya atıldı. Şimdiye kadar beş Mavi Kuşak Bölgesi tespit edildi.


Mavi Kuşak Bölgeleri

* İtalya, Sardinya Adası’nın dağlık Barbagia Bölgesi’nin kırsal kesiminde insanlar 70 yaşlarını geçinceye kadar çobanlık yaparak geçiniyor. 100 yaşına gelmek az rastlanan bir şey değil.
* Japonya’nın Okinawa Adası, II. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında yaygın kıtlık yaşamasının yanı sıra, işgalcilere boyun eğerek geçirdiği yıpratıcı yıllara rağmen dünyada 100 yaşına kadar yaşayanların en yoğun olduğu bölge.


* Kaliforniya’daki Loma Linda şehri, ABD’de en uzun süre yaşayan kilise cemaatini barındırıyor.
* Gezegenimizde 90 yaşındakilerin en fazla yaşadığı, kanser oranının Yunanistan’ın geri kalanından yüzde 20 daha az olduğu ve neredeyse bunamanın hiç olmadığı yer, İkaria.
* Gelişmemiş bir ülke olan Kosta Rika’nın Nicoya bölgesi.

Peki nasıl yaşıyorlar?

Öncelikle erken kalkıyorlar. Sabah altıdan geçe pek kalmıyorlar. Aileleriyle birlikte yaşıyor ve birbirlerine sürekli destek oluyorlar. Sabah kahvaltılarında ve öğle yemeklerinde besleyici özelliği yüksek, kalorisi düşük gıdalar tüketiyorlar, işlenmiş gıdalardan kaçınıyorlar.
Örneğin Kosta Rika’da yaşayanların pirinç, fasulye, mısır ve meyveden oluşan mönüleri var. Pirinç; vitamin, mineral ve anti-oksidan bakımından zengin, sodyum yönündense fakir. Fasulye; potasyum, magnezyum, lif, protein ve karbonhidrat açısından zengin, kalori ve yağ bakımındansa fakir. Yemeklerin yanında bol bol su tüketirler, gazlı ve şekerli içeceklerden uzak dururlar. Hatta tükettikleri sular, kalsiyum ve magnezyum minerallerinden zengin olup, kalp-damar hastalıklarından da koruyucudur.

Genetik avantajları var

Ayrıca bu bölgeler, stresin çok az yaşandığı ve yaşanan streslerin aile bağlarıyla çözülebildiği yerler. Bilimsel araştırmalar, dayanışmayla aidiyet duygularının ağrı ve kronik hastalık riskini azalttığını gösteriyor.
Bir de buralarda yaşayanların orada doğmaktan kaynaklanan doğal avantajları mevcut. Bu bölgeler, gen havuzları güçlü ve zengin alanlar. Yani genetik açıdan da hastalığa yakalanma riskleri minimum. Bir de sadece bu yörelerde yetişen meyve ve sebzelerin avantajlarından faydalanıyorlar. Mesela Nicoya Kosta Rika’da yetişen bir meyve olan ‘maranon’, portakaldan beş kat daha fazla C vitamini içeriyor. Sonuç olarak daha uzun ve sağlıklı yaşamak için Mavi Kuşak Bölgeleri’ne yerleşmemize gerek yok. Onların sırlarını yaşamımıza uygulamamız yeterli.

Dr.Eser Alptekin

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA