23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa4°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

GÜZEL BİR GÜLÜŞÜN SIRRI, HERKESİN AĞZI FARKLIDIR.

Dişleriniz yüzünden her güldüğünüzde ellerinizle ağzınızı kapatmanıza gerek yok. Gülüş estetiği artık çok kolay sağlanabiliyor.

Güzel bir gülüşün sırrı, Herkesin ağzı farklıdır.

05 Temmuz 2010 Pazartesi 03:34

Gülüşünüz, karşınızdakine kişiliğiniz hakkında hemen bir fikir verir. Herkesin ağzı, dişlerinin yapısı farklıdır. İdeal gülüş genellenemeyen, kişiden kişiye değişen bir olgu olduğu için tasarım da ona göre yapılmalı. Diş hekimi Altuğ Serçe'ye sorduk:

- Gülüş tasarımında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Herkesin ağzı farklıdır. Tasarım yaparken ağız ve dişler tek başına düşünülemez. Ağız, dişler, dudaklar, yanaklar, üst dudağın kısa olup olmaması, çene ucu, alt çenenin ileri olması ya da geri olması.... Bütün bunlar estetiğin tamamını oluşturur.

- Mükemmel ya da mükemmele yakın tasarımda neler ön plandadır?

Diyelim ki yaşı ileri bir hastaya estetik yapılacak. Porselen yapıcağız. Bunu yaparken renk skalasındaki en açık renklerden biri seçtik ve dişleri çok keskin hatlı oluşturduk. Kaslı yapıya uygun sert hatlı dişler seçtik. Sert, ovallaşmemiş hatlar ve açık renkler gençlere özgüdür. Bu tasarım o yüzde hoş durmaz. Tek başına düşünüldüğünde dişler çok mükemmel görünebilir ama bütün içinde değerlendirdiğinizde uymayan, çelişkili bir görüntü ortaya çıkar ve bu hemen insanların gözüne çarpar. İşte bu tasarımda bir hatadır.

Ya da üst dudağı çok kısa olan bir kişinin dişetleri görünür. Dişetlerini ayrı düşünmek mümkün değildir. 'Gummy smile' diye adlandırıyoruz bu durumu ve estetik olarak en zor hasta grubudur. Gülüş tasarımı yaparken kişinin genel anatomisiyle yaşıyla uygun çözüm üretmeniz lazım.

- İşlem nasıl başlıyor?
Hasta geldiğinde profesyonel fotoğraf çekimleri yapıyoruz. Önce yüzünün önden ve yandan görüntülerini çekiyoruz. Profilden nasıl görünüyor, tebessüm ettiğinde nasıl görünüyor, dudakları ince mi kalın mı, dudakla burun arasındaki mesafe kısa mı değil mi bunları değerlendiriyoruz. Yaşlı bir hastada diş kayıplarına bağlı olarak ya da aşınmalara bağlı olarak yanaklarda çökükler oluşabilir.

Dişlerin bir kapanışı vardır ve o kapanışa göre dikey boyut oluşur. Yıllar geçtikçe bu dikey boyut düşebilir. Çok sayıda dişini kaybeden kişinin de dikey boyutu düşebilir. Bu yanakların sarkmasına neden olur. Bunlara bakıyoruz.

Hastanın ağız içi fotoğraflarını da alt çene üst çene olmak üzere ayrı ayrı fotoğraflıyoruz. Bu fotoğraflar üzerinde bir tasarım yapılıyor. Bu tasarımda hastanın ihtiyaçları nelerse o duruma uygun ve doğal görünüm sağlayabilecek nelerse bunlar tek tek belirleniyor.

Bazen implant cerrahisi gerekebilir, dişetlerini komple yukarıya almamız gerekebilir. Çok çapraşık dişler var diyelim. Üsteki bir dişe yer kalmamış, diş ya çok geride kalmış ya da önde. Ne yaparsanız yapın, yeri olmadığı için çok göze batar. Dolayısıyla ortodonti tedavisiyle dişleri ideal pozisyona getirmek gerekebilir.

- Birçok detaya dikkat etmek gerekiyor güzel bir gülüş için...
Tabii. Ağızda belli oranlar var. Bu oranları uygulamak zorundayız. Baktığınızda çok mükemmel gibi görünen nesnelerde simetri yoktur. Simetri çok önemli bir konudur. Olaya bir hareket kazandırır. Dişlerin yukarıya doğru bir hareketi vardır. Buna dikkat etmek zorundayız ya da üstteki en öndeki dişlerimiz yani santral dişlerimiz biraz daha uzun, yanlardaki dişler biraz daha kısa olmalı. Tam tersi olsa çok çirkin bir görüntü olur. Köpek dişleri yapısal olarak biraz daha sarıdır mesela. Bütün bunları hesaba kattığımızda, bizim işimizde hem fizik, hem kimya bir de sanat var.

ABD'de bir araştırma yapılmış. İnsanların birbirine baktıkları zaman ilk önce odaklandıkları yerin üstteki iki santral diş olduğu ortaya çıkmış. Bu iki diş birbirine çok simetrik olmak zorunda. Ve o iki diş simetrikse yandaki asimetriklerin hiçbirine dikkat edilmiyor. Hatta göze hoş bile görünebiliyor. 'Öndeki iki santral dişi simetrik yapın, gerisini ne yaparsanız yapın' gibi bir görüş oluştu. Bu tip araştırmalar aslında çok faydalı. Bizim işimizi kolaylaştırıyor, hastayı memnun etmiş oluyoruz.

Gülüş tasarımı dişeti tedavisi gerektirebilir, kemiği yukarı almak gerekebilir. Diş eksikliklerinden ötürü implant gerekebilir. Çapraşıklıklar için ortodonti gerekebilir. Durum tespiti yapılıyor ve sırasıyla tamamlıyoruz. En sonda da final restorasyon.Hastamız da mutlu bir şekilde klinikten ayrılıyor.

- Ne kullanıyorsunuz?
Laminate venerler kullanıyoruz. Laminate'nin avantajı şu. Dişin orjinalliğine çok fazla dokunmaya gerek kalmıyor. En ideali düşük ısı porselenleri. Çok estetik. Çok canlı duran, dişin minesi gibi ışığı yansıtan, iyi işlenebilen çözümler. Zirkonyum kronlar şu anda çok moda.

- Sizin tasarımınızı beğenmeyen ya da çok farklı bir çözüm isteyen hasta oluyor mu?
Her diş doktoru biraz da psikolog olmalı. Hastanın ne istediğini iyi anlamalı ve hastayı doğru bilgilendirip, doğru yönlendirip, doğru bir sonuca ulaştırmalı. Olamayacak şeylerin sözleri verilmemeli. Hasta bazen mesela obsesyon derecesinde takıntılı olabilir. Her türlü şikayeti bir elekten geçirmek lazım. Doğru bir şekilde yaklaşıp hastayı ikna etmek lazım.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA