23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya10°C
  • İzmir10°C

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ SADECE BİR AKSESUAR DEĞİLDİR!

Uzun, soğuk ve güneşsiz geçen bir kışın ardından yaz çok hızlı geldi. Peki, bu yaz yüzünüzü güneşe dönmeye hazır mısınız?

Güneş gözlüğü sadece bir aksesuar değildir!

17 Mayıs 2013 Cuma 13:53

Hisar Intercontinental Hospital Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Uzmanı Op. Dr. Faruk Eroğlu ile yazın daha fazla dikkat etmemiz gereken gözlerimizin sağlığını konuştuk…

Güneş Gözünüze Düşman Olmasın…

Göz sağlığımızı en çok etkileyen ışınların güneşin görülebilir ışınları olduğunu dile getiren Op. Dr. Faruk Eroğlu; ‘Güneş ışınları görülebilir ışık, ultraviyole (morötesi) ve infrared (kızılötesi) ışınlardan oluşur. Bunların arasında göz sağlığımızı en çok etkileyen görülebilir ışınlardan mavi ışınlar ve ultraviyole ışınlardır. Ultraviyole ışınların çoğu ozon tabakası; infrared ışınları atmosferde bulunan yağmur damlaları tarafından emilir. Ancak özellikle son yıllarda birçok kimyasal maddenin ozon tabakasında incelmeye yol açması nedeniyle sağlığımız için tehlikeli olan bu ışınlar yeryüzüne daha fazla ulaşır hale gelmiştir. Mavi ışınlar ise atmosferde hiçbir engele takılmadan doğrudan yeryüzüne ulaşır, dolayısıyla mavi ışık, atmosfere ve doğal olarak insan gözüne hiçbir engel olmadan girebilir. Göze gelen ışınlar, gözün en dış tabakasını oluşturan camsı tabakadan (kornea) ve göz bebeğinin hemen arkasındaki göz merceğinden (lens) geçerek görmeyi sağlayan sinir tabakasına (retina) ulaşır. Ancak göze temas eden bu ışınların miktarı arttığı zamanlarda ve ortamlarda, bu tabakaların koruyucu etkisi azalır ve hem kendileri hem de sinir tabakası hasar görür. Bu ışınlar görünmez oldukları için fark etmeyiz; ancak bu ışınların gözlerimiz üzerindeki olumsuz etkileri ve uzun yıllar içinde yaratabileceği hasar en az deri üzerindeki etkileri kadar ciddidir. Özellikle yaz aylarında göze direk temas eden zararlı ışınlar korneada ultraviyole yanıklarına ve sinir tabakasında görme merkezi hasarına (makula dejenerasyonu-solar makulopati) neden olur. Atmosfer ışınlarının % 65’ini oluşturan bu ışınlar mercekte bulanıklık yaratarak katarakt gelişimini artırır. Vücudun diğer kısımlarında olduğu gibi göz kapaklarını kaplayan deride ve konjonktiva tabakasında da kanser oluşumuna neden olduğu bilinmektedir. Ayrıca ciltteki güneş yanığının korneadaki karşılığı olan ağrılı fotokeratite ve uzun dönem kornea yüzeyinde bozulmaya da sebep olabilir.’ açıklamasında bulundu.

Bu Özellikleri Taşıyorsanız Güneşe Karşı Daha Dikkatli Olun!

Güneşle temasta bulunan herkesin bu zararlı ışınlara karşı gözlerini koruması gerekir.

Ancak;

• Açık renk gözlüler, 
• Çocuklar (Çocukların göz merceğinin ultraviyole ışınları süzebilme yeteneğinin yetişkinlere göre az olması ve ileri yaşlarda ortaya çıkan makula bozulmalarının kişilerin geçmişte maruz kaldıkları güneş ışığı miktarıyla ilgisi olması nedeniyle),
• Sinir tabakasında görme merkezi hasarına karşı genetik eğilimi olanlar,
• Gözlerinizden herhangi bir cerrahi operasyon geçirmiş olanlar,
• Lazer tedavisi görenler yüksek risk grubundadır.

Güneşle Dost Olmak İçin…

Göz bu zararlı ışınlardan korunmak için birçok doğal koruma sistemine sahiptir. Gözlerin koruyucu kemik yapı içine yerleşmiş olması, kaş, burun, yanaklar, göz kapakları ve iris tabakası gözün fazla ışıktan korunmasını sağlar. Ancak göze giren bu ışınların miktarı arttığı zaman ve ortamlarda bu tabakaların koruyucu etkisi azalarak hem kendileri, hem de sinir tabakası hasar görür. Gözlerimizi güneşin bu zararlı ışınlarından korumak için yaz aylarında ve açık havalarda güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Özellikle güneşin dik geldiği 10.00-16.00 saatleri arasında güneşle direk temastan kaçınılmalıdır.

Güneş Gözlüğü Sadece Bir Aksesuar Olmamalı…
Kullanacağımız güneş gözlüğü mutlaka “ultraviyole engelleyici” özellikte olmalıdır. Bu özelliği olmayan güneş gözlüğü sadece fazla ışığın göz içine girmesini engeller. Ancak bu engelleme ışık kamaşmasını azaltma dışında hiçbir fayda sağlamaz, aksine zarar verir. Çünkü renkli cam takıldığında zararlı ışıkların göz içine dolmasını engelleyen göz bebeği küçülmez. Böylece ultraviyole ışınları göz içine bol miktarda girer. Her güneş gözlüğü ultraviyole ışınlarının geçişini engellemez. Bu nedenle gözlüklerin kaliteli ve belgeli olması gerekir. Camın renginin koyu ya da açıklığından ziyade ultraviyole ışığını engelleyip engellemediği önemlidir. Ayrıca iyi bir güneş gözlüğünde camın rengi homojen olmalı ve bulanık görmeye yol açmamalıdır. Polaroid ve fotokromik (kolormatik) camlar yeterli UV blokajı sağlayabilir. Gözlüklerde çerçeve seçimi yaparken estetik özellikler yanında gözü tam koruyabilmesi için yeterli büyüklük ve uygun dizaynda tercih edilmelidir. Göz kusuru ve gözünde başka bir hastalığı olanların göz doktoru tavsiyesine göre gözlük almaları göz sağlığı için daha uygun olur.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA