24 Kasım 2024
  • Ankara0°C
  • İstanbul5°C
  • Bursa3°C
  • Antalya9°C
  • İzmir7°C

GÜNEŞ DOST MU YOKSA DÜŞMAN MI?

Uzmanlara göre bronzluğun anlamı “Güzellik” değil, “Deri Hasarı”! Bronzlaşma, derinin güneş hasarı gördüğünün ve kendini bundan korumaya çalıştığının bir işareti.

Güneş dost mu yoksa düşman mı?

27 Haziran 2011 Pazartesi 09:49

BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Havva Belda Tüner  “Sağlıklı Bronzlaşma Diye Bir Kavram Yok! ” diyor.
 
Deriye doğal rengini veren koyu pigmente “melanin” adı verilir. Melanin, “melanosit” adı verilen pigment hücreleri tarafından üretilir. Derimiz güneşe maruz kaldıktan sonra, melanositler daha fazla ultraviyole ışını absorbe edebilmek için, daha fazla melanin üretmeye başlar. Böylece cilt rengi koyulaşır. Gerçekte bronzlaşma derinin çoktan güneş hasarı gördüğünün ve kendini bundan korumaya çalıştığının bir işaretidir. Ne yazık ki bronz görünüm, pek çok kişi tarafından sağlık göstergesi olarak algılanmasına rağmen, sağlıklı bronzlaşma diye bir kavram bulunmamaktadır.
 
Güneş yanığından sakınılmalı!
 
Yaşam boyu 5 defadan fazla güneş yanığı geçirmek deri kanseri geliştirme riskini 2 kat arttırmaktadır.Melanom adı verilen en tehlikeli deri kanseri tipinin, ağır güneş yanığı öyküsü gibi, kısa süreli yoğun güneşe maruz kalma sonucu ortaya çıktığı unutulmamalıdır.
 
Bilindiği gibi güneşin kısa ve uzun vadeli pek çok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Kısa vadeli etkiler arasında güneş yanıkları, bronzlaşma ve çiller sayılabilir. Uzun vadeli etkiler arasında kırışıklık ve lekeler gibi foto yaşlanma belirtileri ve deri kanseridir. Her beş deri kanseri olgusundan dördünde neden, güneşin ultraviyole ışınlarıdır.
 
Güneşten korunmak için ne tür önlemler alınmalı
 
  • Özellikle 10:00-14:00 arası gölgede bulunulmalı. Ancak güneşin yüzeylerden yansıyarak gölgede bile bizlere ulaşacağı unutulmamalı.
  • Sadece plajda değil, yapılacak her türlü açık hava aktivitesinde (bahçe ile uğraşma, açık hava sporları yapma ya da izleme, alışveriş) güneşe maruz kalınacağı unutulmamalı.
  • Kıyafetler, şapka ve gözlükle korunmaya özen gösterilmeli. Kol ve bacakları örtecek sık dokunmuş kumaşlardan üretilen açık renkli giysiler tercih edilmeli. Giysi ışık geçiriyorsa UV ışınlarının deriye ulaşacağı unutulmamalıdır.
  • Su, giysilerin ışık geçirgenliğini arttırır. Bu nedenle ıslak giysilerin yeterli derecede korumayacağını unutmayın. Kulakları enseyi ve yüzü koruyacak geniş kenarlı şapkalar tercih edin.
  • En az 15 koruma faktörlü bir ürün her gün düzenli olarak kullanılmalı. Deri tipi 1 ve 2 olan kişilerde bu en az 30 olmalıdır.
  • Güneş koruyucu sürerken özellikle dudak, kulak, göz çevresi, boyun, el ve ayak sırtı unutulmamalıdır. 
Çocuklar için alınması gereken önlemler:
 
Altı aydan ufak bebekler doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
  • Bu nedenle dışarı çıkarken kol ve bacaklarını örtecek şekilde giydirilmeli ve mutlaka geniş kenarlı bir şapka giydirilmelidir.
  • Güneş koruyucu ürünler, bebeklerde, 6 aydan sonra kullanılmaya başlanabilir.
  • Güneş ışınları için daha geçirgen bir ortam sağladığından, asla dışarıya çıkmadan önce bebeyağı uygulamayınız.
  • Çocuğunuzun pusetinin yeterli derecede güneşten koruyacak aksesuara sahip olduğundan emin olunuz.
  • Açık havadan faydalanılacak saatleri, akşam üzeri ve sabah erken gibi güneşin dik gelmediği zamanlara ayarlayın.
  • Çocukluk çağında tek bir ağır güneş yanığının, yaşam boyu deri kanseri geliştirme riskini arttırdığını unutmayın
  • Çocuğunuzun sizi örnek aldığını unutmayın. Siz kendinizi güneşten korumaya özen gösterirseniz, çocuğunuz da güneşten korunma alışkanlığını kolaylıkla benimseyecektir.
Yorumlar
SON DAKİKA