GÜNDE 6 GRAMI GEÇEN TUZ TÜKETİMİ HİPERTANSİYON KAYNAKLI BÖBREK YETMEZLİĞİ YAPIYOR
Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk: "(Böbrek yetmezliği) Birincil neden şeker, yüzde 30-35 civarında. İkincil yüksek tansiyon, tuz tarafından tetikleniyor, o da yüzde 20'lerde. 300 hasta içerisinde 60 hastamızda hipertansiyon var"
![Günde 6 gramı geçen tuz tüketimi hipertansiyon kaynaklı böbrek yetmezliği yapıyor](https://www.saglikaktuel.com/d/news/38230.jpg)
16 Mayıs 2022 Pazartesi 11:19
Hipertansiyon kaynaklı böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren 69 yaşındaki Kemal Gül: "Yemeğin tadına bakmadan tuz dökerdim. Normalde 6 gram tüketilmesi gerekiyorsa ben en az 4 katını kullanıyordum"
Türkiye'de diyaliz tedavisi gören hastaların yaklaşık yüzde 20'sinin hipertansiyon nedeniyle böbrek yetmezliği yaşadığını belirten uzmanlar, yüksek tansiyonun kontrol edilebilmesi ve böbreklere zararının önlenebilmesi için tuz tüketiminin günlük 6 gramı, yani dolu bir çay kaşığını geçmemesi uyarısında bulundu.
Aşırı tuz tüketiminin neden olduğu hastalıkların başında halk arasında "yüksek tansiyon" olarak bilinen hipertansiyon geliyor. Bu hastalık, tedaviyle kontrol altına alınamadığında böbrek yetmezliğiyle sonuçlanabiliyor.
Türkiye'de kronik böbrek yetmezliğinin nedenleri arasında şeker hastalığından sonra hipertansiyon ikinci sırada yer alıyor. Diyalize giren hastaların yaklaşık yüzde 20'si yüksek tansiyon nedeniyle böbreğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.
Uzmanlar, hipertansiyonun kontrol altında tutularak böbreklerde hasar yaratmaması için günlük tuz tüketiminin 6 gramı geçmemesi gerektiği konusunda uyarıyor.
Türkiye'de kişi başı günlük tuz tüketimi önerilenin 2 katı
"17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü" kapsamında, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, yüksek tansiyonun yarattığı basınçla elastikiyeti bozulan damarlardaki daralmanın, kan akışını azalttığını, kalp ve böbrek başta olmak üzere birçok organın yeterli miktarda beslenememesiyle organ yetmezliklerinin başladığını anlattı.
Yüksek tansiyonun en önemli nedeninin tuz olduğuna işaret eden Erk, şöyle konuştu:
"Bu konudaki en önemli kriter Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) ne dediği. DSÖ diyor ki 6 gram, yani bir çay kaşığının ful dolusu. Ama gelin görün ki bizim insanımız 10 sene evvel bunun 3 mislini, 18 gram kullanıyordu. Bu 12-13 gramlara indirilebildi ama hala iki misli. İyi bir başarı sağladık, ama 12'den 6'ya inmemiz lazım. Onun için tuz tüketimini azaltmalıyız. Her türlü ambalajlı, endüstriyelleştirilmiş üründe ne yazık ki raf ömrünü arttırmak için tuz var. Mümkün olduğu kadar eskiye dönelim, doğal beslenelim. Özellikle ambalajlanmış bu tür gıda ürünlerini tüketmeyelim."
Yüzde 5 mineral tuz içeren kaya tuzu tüketilmeli
Kronik böbrek yetmezliğinin nedenlerine değinen Erk, "Birincil neden şeker, yüzde 30-35 civarında. İkincil yüksek tansiyon, tuz tarafından tetikleniyor, o da yüzde 20'lerde. 300 hasta içerisinde 60 hastamızda hipertansiyon var." bilgisini verdi.
İçerisinde yüzde 5 oranında mineral tuz içeren ve saflık derecesi iyi olan kaya tuzu tüketilmesini öneren Erk, "Ancak içinde iyot olmalı, iyot yoksa normal sofra tuzuyla yarı yarıya karıştırıp iyotu da temin etmek lazım. Çünkü iyot eksikliği guatr hastalıklarına yol açıyor." bilgisini verdi.
Erk, salatalık, domates, erik gibi sebze ve meyveleri tuzlayarak yeme alışkanlığından vazgeçilmesi, ayrıca fazla tuz içeren kavrulmuş kuruyemişlerin tüketilmemesi uyarısında bulundu.
"Sebebi bilinmeyen hipertansiyon kanserden daha önemli bir sorun"
Türk Böbrek Vakfı Hizmet Hastanesi Diyaliz Merkezi Sorumlusu İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Dr. Bilal Görçin de hipertansiyonun, damarların gerilme-gevşeme yeteneğini kaybetmesiyle ortaya çıktığını belirterek, sebebi bilinmeyen "esansiyel hipertansiyon"un ise Türkiye'de ve dünyada kanserden daha önemli bir sorun olduğunu kaydetti.
Bunun çok yaygın görüldüğünü vurgulayan Görçin, "Bir sebepten dolayı hastaların damarları sertleşmeye, tansiyon yükselmeye başlıyor. Halk arasında gene yanlış bir tabir, 'Tansiyonum psikolojik, sinirsel.' Böyle bir tansiyon yoktur. Eğer sizin yüksek tansiyona meyilli bir yapınız varsa sinirlenmeseniz de yükselir. Tansiyonun sinirle ilgisi yoktur." ifadelerini kullandı.
Görçin, diyalizin, hastanın böbreğine zarar gelmesini engellediği gibi yüksek tansiyona bağlı vücuda gelecek zararları da nispeten önlediğini dile getirdi.
Tansiyon ilacını düzenli kullanma önerisi
Bilal Görçin, hipertansiyonun hayati organları bozduğuna ve tansiyon tedavisindeki asıl amaçlarının organları korumak olduğuna dikkati çekerek, şu önerilerde bulundu:
"Bu nedenle tansiyonun normal, iyi gitmesi lazım. İyi tansiyon dediğimiz tansiyon 14-9'u yani 140'a 90 milimetre basıncı geçmeyecek. Bunun ne kadar altında olursa o kadar iyi. Düşük tansiyon diye bir sınırımız yoktur. Bir insanın tansiyonu ne kadar bu sınırlar içerisinde giderse isterse 50 yıl hipertansiyonla yaşasın, ne kalbi ne böbreği bozulur. Bunun için de mutlaka düzenli doktor kontrolüne gidilmeli. Bu sırada doktorun vereceği tansiyon ilaçlarının mutlaka düzenli kullanılması lazım. En büyük hata 'Bir ay tansiyonumu ölçtüm, normaldi ilacı bıraktım.' Olmaz, tansiyon ilacı içeceğiz. 24 saat kanımızda kalacak ve bu süreçte hayati organlar dediğimiz kalp, böbrek, göz, beyin rahat çalışacak. Anlık tansiyona bakmayacağız. Tansiyon ilaçlarının çok büyük kısmı artık 24 saat etkin ilaçlar. Günde bir tane almanız yeterli. Hiç kimse diyete veya spora güvenmesin, ilacını alsın."
Görçin, böbrek yetmezliği gelişen hipertansiyon hastalarının hiç tuz kullanmaması gerektiğini, organlarında hasar oluşmayan hastaların ise tuzu azaltmasının yeterli olacağını söyledi.
30 yıldır hipertansiyon hastası
Hipertansiyon kaynaklı böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize giren 69 yaşındaki Kemal Gül, hipertansiyonla yaklaşık 30 yıldır mücadele ettiğini, hastalığın hem genetik hem de aşırı tuz tüketiminden kaynaklandığını söyledi.
Gül, "Yemeğin tadına bakmadan tuz dökerdim. Normalde 6 gram tüketilmesi gerekiyorsa ben en az 4 katını kullanıyordum." dedi.
Haftada 3 gün diyalize girdiğini belirten Gül, "Fiziksel olarak çok bir etki olmuyor. Yürüyüşümü, günlük yaşantımı devam ettiriyorum. Haftada 18 saati burada geçiriyorum, sıkılıyorum, strese giriyorum. Buraya geldiğim zaman tansiyonum yükseliyor ki normalde diyaliz hastalarından su çekildiği için tansiyonun düşmesi lazım ama burada stres yapıyorum." diye konuştu.
Gül, yaklaşık 1,5 yıldır diyaliz aldığını aktararak, vatandaşlara "Çok dikkat etsinler, tuzu az kullansınlar. Testi kırıldıktan sonra bir daha dikiş tutmuyor. Bir de şekere dikkat etsinler. Hastaların ciddi bir kısmı şeker ve tuz kullanımından burada bulunuyor." uyarısında bulundu.
Diyaliz hastalarından emekli öğretmen 78 yaşındaki Mehmet İhsan Günver, 8 yıldır böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz aldığını, hastalığın anne ve babasında da olduğunu kaydetti.
Tuz tüketiminin normalin üzerinde olduğunu belirten Günver, "Yemeklere mutlaka atardım. Şimdi düzelttim. Bunun pişmanlığını yaşıyorum. Haftanın 3 günü diyalize geliyorum. Yaşam kalitemi çok etkiliyor. Zamanımı tamamen öldürüyor. Olmasa daha iyi ama..." ifadelerini kullandı.
![Haber Kaynağı](https://www.saglikaktuel.com/d/news_source/30.jpg)
İsrail'in Gazze'de alıkoyduğu Filistinliler, yaşadıkları açlık, işkence ve kötü muameleyi anlattıİsrail'in Gazze Şeridi'nde haftalarca alıkoyduğu ve dün serbest bıraktığı 16 Filistinli, alıkonuldukları süre boyunca işkenceye, açlığa ve kötü muameleye maruz bırakıldıklarını söyledi.18 Temmuz 2024 Perşembe 17:28BASIN HABERLERİ
Engelliler Araştırma Enstitüsü, Otizm Araştirmalarında Öncü Olmaya Devam EdiyorEngelliler Araştırma Enstitüsü öğretim üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Erkan Kurnaz tarafından tasarlanan "Afotizma" projesi, mükemmeliyet mührü alarak...18 Temmuz 2024 Perşembe 16:43ENGELSİZ HABERLER
Sakarya'da akademisyenler "hibrit kanser tedavisi"ne ilişkin proje hazırladıSakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinde (SUBÜ) kanserli dokunun daha kısa sürede ve etkili şekilde yok edilmesi için "hibrit kanser tedavisi" projesi geliştirildi.18 Temmuz 2024 Perşembe 16:13ÜNİVERSİTELER
Kapağı açık rögara düşen görme engelli hamile kadın hastanede müşahede altındaSamsun'un Atakum ilçesinde kapağı açık bırakılan rögara düşen görme engelli hamile öğretmen, hastanede müşahede altında tutuluyor.18 Temmuz 2024 Perşembe 15:43BASIN HABERLERİ
Oxfam: İsrail'in suyu "savaş silahı" olarak kullanması ölümcül sağlık felaketine yol açıyorUluslararası yardım kuruluşu Oxfam, İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'nin neredeyse tüm su üretim kapasitesini kaybettiğini belirterek suyun "savaş silahı" olarak kullanılmasının, ölümcül sağlık felaketine yol açtığı uyarısında bulundu.18 Temmuz 2024 Perşembe 15:33BASIN HABERLERİ
Çocukluk Döneminde Güneş Yanıklarına DikkatKontrolsüz ve sürekli yoğun güneş ışığına maruz kalmanın ciltteki olumsuz etkilerine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Prof.18 Temmuz 2024 Perşembe 15:23DERİ VE ZÜHREVİ HASTALIKLAR
Samsun'da trafik kazasında hayatını kaybeden sağlık çalışanı için hastanede tören düzenlendiSamsun'un Tekkeköy ilçesindeki trafik kazasında hayatını kaybeden 29 yaşındaki sağlık çalışanı Seydi Mertcan Barçin için görev yaptığı Çarşamba Devlet Hastanesi önünde tören düzenlendi.18 Temmuz 2024 Perşembe 15:23BASIN HABERLERİ
Espiye'de iki çeşmenin suyu uygunsuz çıktıGiresun'un Espiye ilçesinde suyu tüketime uygun olmayan iki çeşme kapatıldı.18 Temmuz 2024 Perşembe 15:08BASIN HABERLERİ
Doç. Dr. Aktaş: "Dikkat Edilmezse Sıcak Çarpmaları Bireyi Komaya Sokabilir"Sıcak çarpmasının genellikle bireyin yeterli sıvı alamamasından kaynaklı beyindeki kontrol merkezinin vücut ısısının yönetimini kaybetmesiyle ortaya...18 Temmuz 2024 Perşembe 14:58İÇ HASTALIKLARI
İsrail’de Batı Nil Virüsü Salgınında Ölü Sayısı 36’ya Yükseldiİsrail Sağlık Bakanlığı, Batı Nil virüsü salgınında hayatını kaybedenlerin sayısının 36'ya yükseldiğini duyurdu.18 Temmuz 2024 Perşembe 14:58DÜNYADA SAĞLIK
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel