27 Kasım 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul10°C
  • Bursa6°C
  • Antalya14°C
  • İzmir13°C

GÜNDE 300 REÇETE YAZAN DOKTOR VAR PEŞİNİ BIRAKMAYIZ

SGK Başkanı Fatih Acar, Risk Odaklı Denetim Modeli kapsamında yapılan incelemelerde, tüp bebek tedavisi gören bir kadına bir yılda 120 değişik ilaç reçete edildiğinin belirlendiğini belirterek, ...

Günde 300 reçete yazan doktor var peşini bırakmayız

01 Nisan 2012 Pazar 11:54

SGK Başkanı Fatih Acar, Risk Odaklı Denetim Modeli kapsamında yapılan incelemelerde, tüp bebek tedavisi gören bir kadına bir yılda 120 değişik ilaç reçete edildiğinin belirlendiğini belirterek, ''Bunları bu hastanelerden geri alacağız ve bundan sonraki süreçte sözleşmede yazan ceza hükümlerini uygulayacağız'' dedi. Acar, Risk Odaklı Denetim Modeli hakkında Başkanlık'ta düzenlediği bilgilendirme toplantısında, 2008'den itibaren sağlık alanında önemli açılımlar gerçekleştirildiğini ve 18 yaşına kadar bütün çocukların sınırsız sosyal güvence altına alındığını belirtti.

Devlet memurlarının 2010'dan, yeşil kartlı ve herhangi bir sosyal güvencesi olmayan vatandaşların ise bu yılın başından itibaren genel sağlık sigortası kapsamına alındığını hatırlatan Acar, böylece ülke nüfusun tamamının genel sağlık sigortası şemsiyesi altında toplandığını dile getirdi.

Sağlık hizmetlerine ulaşımın önündeki engellerin kaldırılmasının, hekime müracaat sayılarını ve sağlık hizmetlerine duyulan memnuniyeti önemli oranda artırdığına işaret eden Acar, şöyle konuştu: ''Ancak bu durum sağlık harcamalarını da etkilemiştir. Kamu sağlık harcaması, 2002 yılında yaklaşık 10 milyar lira iken 2011 yıl sonu itibariyle yaklaşık 45 milyar liraya ulaştığını görmekteyiz. 2002'de 2 olan kişi başına hekime müracaat sayısı, 2010'de 7,3'e yükselmiştir. 2011'de bir önceki yıla göre hastaneye müracaat sayılarında yüzde 13,3, fatura tutarında ise yüzde 18,3 artış yaşanmıştır. Rakamlar itibarıyla 2011'de kamu sağlık harcamaları 2002'ye göre nominal yüzde 354, reel ise yüzde 91 artışla 45,1 milyar lira olarak gerçekleşmiştir.''

Sağlık harcamalarındaki artışın, gelişmişlik göstergesidir olduğunu vurgulayan Acar, ancak sağlıkta geri ödeme sisteminin en önemli şartının sürdürülebilirlik olduğunu bildirdi. Acar, ''Gereksiz sağlık harcama talebini ve gereksiz ilaç kullanımını, herhangi bir sağlık hizmetini kısıtlamadan, kontrol altına almak ve suiistimalleri engellemek, sürdürülebilir sağlık harcaması için kaçınılmazdır'' dedi. Sağlığa ayrılan bütçenin belirli sınırlar içerisinde tutulması gerektiğine dikkati çeken Acar, geçen yıl SGK'nın özel sağlık hizmeti sunucularına 5 milyar 609 milyon lira pay ayrıldığını ancak 883 milyon lira bütçe aşımı gerçekleştiğini söyledi.

BİR SAATTE EN FAZLA 6 HASTA

Başkan Acar, özel sağlık hizmeti sunucularıyla yapılan yeni sözleşmeye de değinerek, ayrıntılı fatura verilmesi zorunluluğunun başladığını belirtti. Hekim sorumluluğu getirilerek özel hastanelerin hukukunun korunmaya çalışıldığını ifade eden Acar, hekimlere çalışma saatine göre muayene kotası getirilerek bir saatte 6 hastadan fazla hastaya bakılamayacağı ve bir günde en fazla 60 hastaya bakılabileceği yönünde düzenleme yapıldığına işaret etti. Özel sağlık hizmeti sunucularına uygulanan ilave ücret sınırının yüzde 70'ten yüzde 90'a çıkarıldığını hatırlatan Acar, Bakanlar Kurulu'nun özellikle İstanbul gibi metropol illerde çok önemli yatırım yapan bazı hastaneleri dikkate alarak oranı artırdığını söyledi. Acar, ''Bu bütün özel hastanelerde yüzde 90 ilave ücret alınacağı anlamına gelmiyor'' dedi.

Acar, Türk Eczacıları Birliği (TEB) ile protokolün yenilendiğini belirterek, bu kapsamda eczanelere reçete başına 25 kuruş ödeme yapılacağını ve yaklaşık 2 bin eczanenin çeşitli nedenlerle gündeme gelen sözleşmelerinin feshinin durdurulduğunu kaydetti. Sağlık karnelerinin kaldırıldığını e-rapor uygulamasını hayata geçirdiklerini, epikriz raporlarının MEDULA hastane sistemi üzerinden alınmaya başlandığını, karekod uygulamasına geçildiğini de anlatan Acar, SUT'ta yapılan değişiklikler çerçevesinde robotik cerrahi işlemleri, greenlight ve suda doğumun da aralarında bulunduğu yeni 9 istisnai sağlık hizmetinin belirlendiğini söyledi.

SAĞLIK HİZMETİ

SGK Başkanı Acar, acil müracaatlarıyla ilgili yeni uygulama kapsamında, acil olmadığı halde acile giden hastalara katılım payı çıkarılacağını ve özel hastanelerin bu hastalardan ilave ücret alabileceğini ifade etti. Acar, şöyle devam etti: ''Sağlık alanındaki suistimaller, verilmeyen sağlık hizmetinin Kurum'a fatura edilmesi, genel sağlık sigortalısı olmayan kişilere genel sağlık sigortalıları üzerinden hizmet verilmesi, sağlık hizmetlerinin gereksiz yere abartılarak Kurum'a fatura edilmesi, acil olmadığı halde muayene katılım payından muaf olmak için sağlık hizmet sunucularına başvurulması, ilaç katılım payından muaf olmak için usulsüz raporların düzenlenmesi, doktor-ilaç firması-eczane arasındaki menfaat ilişkisi kurularak suni talep oluşturulması, belirlenen ilave ücretten daha fazla hastalardan ilave ücret alınması, endikasyon olmadığı halde büyük ambalaj ve büyük dozajda ilaçların reçeteye edilerek ilaç israfının oluşturulması olarak karşımıza çıkıyor.''

DOKTOR DENETİMLERİ

Bu suistimallerin önlenmesi için bu yıl risk odaklı denetim modeli kapsamında, e-reçete ve avuç içi damar izi tarama yöntemiyle kimlik doğrulama uygulamalarının hayata geçirileceğini anlattı. Risk odaklı denetim modeli çerçevesinde, sözleşmeli özel hastaneler ve eczaneler için sigortalıların doktora müracaatından sunulan sağlık hizmeti ve reçetelerin SGK'ya teslim edildiği sürece kadarki hizmet akış süreçlerinin oluşturulduğunu dile getiren Acar, bu denetim sistemiyle veriye dayalı, şeffaf etkin ve yerinde bir denetim modelinin temellerini attıklarına işaret etti.

Acar, şunları kaydetti: ''Eczanelerin denetimleriyle alakalı oluşturulan bazı parametreler şunlar: Reçete sayısı bakımından en çok reçete yazan ilk 100 doktor ve bu doktorların en çok yazdığı ilk 10 ilaç, reçete sayısı bakımından en çok reçete yazan ilk 100 doktor ve en çok reçetelerinin gittiği ilk 10 eczane, tutar bakımından en çok reçete yazan ilk 10 doktor ve bu doktorların en çok yazdığı ilk 10 ilaç, tutar bakımından en çok reçete yazan ilk 10 doktor ve bu en reçetelerinin gittiği ilk 10 eczane, il içinde tutar bakımından en çok reçete edilen ilk 50 ilaç ve bu ilaçları en çok yazan ilk 10 doktor. Hastanelerin denetimleriyle alakalı oluşturulan bazı parametreler de şöyle: Ayaktan muayeneyle birlikte en çok tetkik ve tahlil işlemi yapan ilk 100 hastane, en çok tetkik ve tahlil işlemi yapan ilk 100 hastanede en çok işlem gönderilen ilk 10 branş, en çok tetkik ve tahlil işlemi yapan ilk 100 hastanede en çok işlem gönderen ilk 10 branştaki en çok işlem gönderen ilk 10 doktor, en çok takip alan ilk 100 doktorun en çok yaptığı ilk 50 işlem, en çok acil takibi alan ilk 100 hastane.''

"GÜNLÜK 300 REÇETE YAZAN DOKTORLARIMIZ VAR"

Belirlenen kriterler çerçevesinde denetimlere birkaç gün içinde başlayacaklarına dikkati çeken Acar, şunları şöyle konuştu: ''Yaptığımız çalışma sonucunda günlük ortalama 60 ila 300 arasında reçete yazan 861 hekim bulunduğu tespit edildi. Bu 861 hekim arkadaşımız, 2011 yılı içerisinde hastalarımıza 13 milyon 582 bin 283 reçete yazmışlar. Yazılan bu 13 milyon 582 bin 283 reçetede hastalara 49 milyon 640 bin 342 kutu ilaç yazılmış, bu ilaçlar için Kurum tarafından 635 milyon 345 bin 466 lira ödeme yapılmış. Günde 150 ve üzeri reçete yazan doktorlarımız var. Günlük 300 reçete yazan doktorlarımız var. Bunu bizim kurum olarak kabul etmemiz mümkün değil. Bir doktorun 365 günün her günü 300 reçete yazdığını düşünürseniz, bizim bu doktorla ilgili işlem yapmamız gerekir ve bu yapılacak. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Burada amacımızı sektörü rencide etmek değil ama sektörde bu ve benzeri yanlış uygulamaların içinde olan meslek mensuplarının da mutlaka cezalandırmak mecburiyetindeyiz. 26 yaşında tüp bebek tedavisi gören kadın hastaya bir yılda 49 reçetede 120 değişik ilaç reçete edildiğini anlatan Acar, ''Bir hastanın bir yıl içerisinde bu kadar farklı ilaç kullanması sonucunda ortaya çıkacak tıbbi zararları kamuoyunun takdirine bırakıyorum'' diye konuştu.

Estetik amaçla yapılan bazı ameliyatların hastaların sağlığıyla ilgili zorunlu hallerde SGK tarafından ödenebilmesi için Sağlık Kurulu raporu şartı konduğunu vurgulayan Acar, şunları kaydetti: ''Fakat, bir ilimizde bir hastanede 2011 yılında 502 kişiye toplam 604 bin 954 lira tutarındaki burun şekil bozukluğu ameliyatı yapıldığı tespit edildi. Bütün bunları bu hastanelerden geri alacağız ve bundan sonraki süreçte sözleşmede yazan ceza hükümlerini uygulayacağız.

ACİL HASTA

''Acil hasta dışında hasta bakmayan bir hastane olabilir mi'' diye soran Acar,incelemelerinde bu durumda olan birçok hastaneye rastladıklarını bildirdi. Ülke örnekleri incelendiğinde hastaların ortalama yüzde 15 ila yüzde 20'sinin hastanenin acil servislerine müracaat ettiğini anlatan Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Özel sağlık tesislerinden 259 tanesinin yüzde 40 üzerinde acil oranlarıyla çalıştığı tespit edilmiştir. Bunlardan 60 tanesinin yüzde 80 ile yüzde 90 arasında acil oranlarıyla çalıştığı belirlendi. 6 tanesinin ise yüzde 90 üzerinde acil oranına sahip olduğu görüldü. Yüzde 40 ve üzerinde yapılan acil başvuru bedellerine ait toplam 48 milyon 219 bin 517 lira ödenmiştir.'' Acar, 2. ve 3. basamak yoğun bakım yatağı olmayan 94 özel hastanenin, SGK'ya 2. ve 3. basamak yoğun bakım işlem bedellerine ait toplam 4 milyon 72 bin 232 lira fatura ettiğine, 14 tesisin bazı branşlarda gelen her hastaya en az 1 MR veya tomografi çektiğinin belirlendiğine dikkati çekti.

NAKİLLER

Son birkaç ayda bazı üniversite hastanelerinde gerçekleştirilen yüz ve kol nakilleri ameliyatlarına işaret eden Acar, şunları kaydetti: ''10 gün önce toplanan Fiyatlandırma Komisyonu'nda yapılan değerlendirmede yüz nakli ve kol nakli gibi nakil işlemlerini de geri ödeme kapsamına aldık. Yüz nakli için ameliyat ve sonrası 15 gün içinde sunulan hizmetler için paket fiyat olarak 42 bin lira belirledik. Bu, üniversite hastaneleri için yüzde 10 ilave ödemede dahil edildiğinde 46 bin 200 lira oluyor. Bu hastaların 15 günlük tedavi sonrası yaklaşık 2 ay tedavilerinin devam etmesi ve bu işlemlerin de Kurum tarafından ödenecek olması dikkate alındığında yaklaşık 100 bin liraya yakın bir ödeme yapılmış olacak.'' Acar, Akdeniz Üniversitesi tarafından yüz nakli için talep edilen rakamın da 53 bin lira olduğunu sözlerine ekledi.

Yeni Asır

Yorumlar
    SON DAKİKA