22 Aralık 2024
  • Ankara4°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya13°C
  • İzmir9°C

GUATR RİSKİ TAŞIYOR MUSUNUZ?

Boyunda hemen gırtlağın altına yerleşmiş bir salgı bezi olan tiroit bezi, besinlerden alınan iyodu toplayarak tiroit hormonlarını yapar...

Guatr riski taşıyor musunuz?

24 Kasım 2010 Çarşamba 10:45

Boyunda hemen gırtlağın altına yerleşmiş bir salgı bezi olan tiroit bezi, besinlerden alınan iyodu toplayarak tiroit hormonlarını yapar. Vücuttaki hücre ve dokuların fonksiyonlarını düzenleyen tiroit hormonlarının az miktarda salgılanması vücut fonksiyonlarının yavaşlamasına, fazla miktarda salgılanması ise vücut fonksiyonlarının hızlanmasına neden olur. Tiroit bezinin büyümesi ise guatr hastalığına yol açar.

Guatr hastalığının sebepleri hakkında bilgiler veren Özel BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Cenk Soğukpınar; "Guatr değişik şekillerde bulunabilir. Nodülsüz guatrda her iki tirod bezi simetrik olarak büyümüştür. Nodüler guatrda ise tiroit bezi büyümekle beraber içinde bir veya daha fazla nodülü oluşturmuştur. Nodülsüz guatr, tiroit hormonlarının vücut için yeterli miktarda tiroit hormonu üretmemesi sonucu oluşur. Vücutta yapılan tiroit hormonları düşünce, tiroid bezi hücreleri, beyin tarafından daha fazla hormon yapmak üzere uyarılır. Uyarılan tiroit hücreleri daha fazla hormon yapımını sağlamak için çoğalır ve büyür. Nodüler guatrın oluşumunu ise şöyle özetleyebiliriz, beyinden gelen uyarılar bazen tiroit içindeki bir kişim hücreler tarafından daha fazla algılanır ve bunun sonucu olarak diğer hücrelere nazaran daha fazla çoğalır. Çoğalan bu hücreler nodul dediğimiz tiroit içindeki yumruları oluşturur" dedi.

Tiroit nodüllerinin yüzde 4 ile 20'sinin tiroit kanseri riski taşıdığını belirten Op. Dr. Soğukpınar, özellikle küçük tek bir nodulun giderek büyümesi, sert ve çevresine yapışık olmasının kanser kuşkusunu artırdığını söyledi.

Tiroid nodüllerinin değerlendirilme sürecini Soğukpınar şöyle anlattı: "Tiroit nodülleri ultrasonografi ile incelenmeli böylece kanser riski taşıyıp taşımadığı tespit edilmelidir, bir yandan da nükleer tıp ünitesi tarafından sintigrafik inceleme yapılmalıdır. Kanda bakılan hormon değerleri ile nodüllerin fonksiyon görüp görmedikleri saptanmalı. Riski olmayan ufak nodüllerde gereksiz cerrahi uygulama yerine ilaçla tedavi ve takip seçeneği uygulanmalıdır." Tiroit bezinin kendi başına, devamlı ve vücut gereksinimden fazla olacak şekilde tiroit hormonu üretmesine hipertirodi denir. Hipertiroidinin sık rastalanan bir durum olduğunu belirten Op.Dr. Soğukpınar hastalığın belirtilerini şöyle sıraladı:

"Hipertiroidi; ellerde titreme, çarpıntı, sıcağa tahammülsüzlük, sinirlilik, aşırı heyecan, duygusallık, kilo kaybı, aşın terleme, saç dökülmesi, ishal, gözlerin ileri doğru çıkması gibi göz bulguları, kuvvet azalması, kadınlarda adet düzensizlikleri yapabilir. Menopoz döneminde nispeten sık görülen hipertiroidi, bu dönemde zaten artan kemik erimesi riskini daha da artırır. Hipertiroit tedavisinde ilk etapta vücutta fazla üretilen hormonun dengelenmesi gerekir. Bunun için tiroit hormonlarının dokulara etkisini gideren ilaçlardan faydalanabiliniz ama ideal tedavi yöntemi hormon üretimini azaltan ilaçlarla yapılır. Nodülsüz hipertiroidilerde aşırı hormon üretimi dengelendikten sonra kesin tedavi nükleer tıp ünitesinde, atom tedavisi olarak bilinen radyoaktif iyot ile ya da cerrahi yöntemlerle yapılır. Nodülü olan olgularda ise kesin tedavi cerrahi yöntemdir.” dedi.

Guatr hastalığı riski taşıyor musunuz?
1. Kalp atımlarınızın çok yüksek veya çok düşük olduğunu saptadınız mı? (60 altı veya 100 üstü)
2. Boynunuzda sıkışma ve gerilme hissi var mı?
3. Terleme ve saç dökülmesini sıklıkla yaşıyor musunuz?
4. Son zamanlarda aniden aşırı kilo aldınız mı ya da verdiniz mi?
5. Cildinizde dökülme, kuruma veya mat bir görünüm var mı?
6. Ani sinir atakları veya gün içinde uyuklama yaşıyor musunuz?
7. Bacaklarınızda şişlik oluyor mu?
8. Soğuğa veya sıcağa karşı tahammülsüzlüğünüz son zamanlarda arttı mı?
9. Kabızlık, ishal veya karında ağrı atakları yaşıyor musunuz?
10. Unutkanlık yaşıyor musunuz? Ya da kendinizi depresyona meyilli hissediyor musunuz?
 

Yorumlar
SON DAKİKA