24 Kasım 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa6°C
  • Antalya9°C
  • İzmir9°C

GRİP, SUSUZ VE UYKUSUZ KALANI SEVİYOR!

Yeterli miktarda sıvı alamamak ve az uyku, vücut direncini düşürerek kış hastalıklarına yakalanma riskini artırıyor. Sonbahardaki uyku ihtiyacı,..

Grip, susuz ve uykusuz kalanı seviyor!

27 Eylül 2010 Pazartesi 13:13

Sonbahardaki uyku ihtiyacı, vücudun bu dönemde direncini artırmak için verdiği sinyallerden biri

Acıbadem Fulya Hastanesi’nden enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Hülya Kuşoğlu, mevsim dönümünde soğuk algınlığının ardından gribin en sık rastlanan hastalık olduğunu belirtiyor. Dr. Kuşoğlu, sorularımızı yanıtladı.

Sonbahar hastalıklarının artmasında neler etkili?
Başta havaların soğuması, güneş ışığının azalması, yeterli ve dengeli beslenememek, az uyku, hastalıklara yakalanmayı kolaylaştırıyor. Kişinin bağışıklık sistemi güçlü değilse veya yaşlıysa kış hastalıklarının komplikasyonlarına daha yatkın hale geliyor.

Güneş ışığının azalmasıyla enfeksiyon hastalıkları arasındaki ilişki nedir?
Güneş ışığının vücut direncini artırma özelliği var. Zaten sonbaharda ve kış aylarında hastalıkların artmasındaki en önemli sebeplerden biri, güneş ışınlarından uzak kalmak.

Peki yetersiz sıvı alımının ve uykusuzluğun etkisi ne yönde?
Uykudaki vücudun bağışıklık sistemi güçleniyor. Ve bağışıklık sistemi zayıfladığında da hastalıklara daha kolay yakalanılıyor. Vücut bize bu geçiş dönemlerinde sinyal veriyor. Hastalarımıza verdiğimiz üç önemli tavsiye arasında, düzenli beslenme, uyku ve bol sıvı almak var.
Viral hastalıklar, vücudun susuz kalmasını seviyor. Anatomik olarak ağız içi ve solunum yollarının kuruması, virüslerin işine geliyor.

Bu hastalıklardan korunmanın en etkili yolları nedir?
Sık sık el yıkamak, tokalaşmamak, kapalı ortamlarda uzun süre bulunmamak gerekiyor. Hapşırırken el yerine mendil kullanılmalı, el yıkama imkanının olmadığı yerlerde antiseptik solüsyonlar ve jeller tercih edilmeli. Sarılmak ve öpüşmek gibi alışkanlıklarımızı kış aylarında azaltmalıyız.

Hastalara önerileriniz neler?
Özellikle gripte istirahat şart. Okul ve işyerlerinde hasta olan kişiler mutlaka eve gönderilerek diğerleri korunmalıdır. İşverenler genelde kısa süreli düşündüğü için çalışanlarının sağlığını çok önemsemiyorlar. Oysa dinlenerek belki iki günde geçebilecek hastalık ayakta beş gün boyunca sürüyor, üstelik başka kişileri hasta etme riski de var.

Hastalıkları tanıyın
Soğuk algınlığı:
Yüzde 80-90 oranında ‘rinovirüsler’ denen virüs grubu etkili oluyor. Ateşsiz olan burun tıkanıklığı, burun akıntısı, boğazda ‘gıcık’ yapma gibi belirtiler görülüyor. Vücut kırıklığına yol açıyor.
Grip: Genelde nezle-soğuk algınlığıyla karıştırılır. İnfluenza virüsüyle oluşan yüksek ateş, kas ve eklem ağrılarıyla seyreden grip, dikkat edilmezse önemli komplikasyonları olabilen bir virütik enfeksiyon. Nezleye göre daha iltihaplı bir burun akıntısı ve nefes darlığı görülebilir.
Nezle: Çok çeşitli virüslerle oluşan bir üst solunum yolu enfeksiyonu. Hapşırık, burun akıntısı, burun tıkanıklığıyla başlar. Halsizlik ve iştahsızlık görülebilir. Ateş her zaman olmayabilir.
Sinüzit: Burun etrafındaki boşlukların iltihaplanmasıdır. Geniz akıntısı, burun tıkanıklığı, ağız kokusu vardır. Ateş olabilir.
Faranjit: Yutak iltihabıdır. Boğazda yanma, ağrılı yutkunma, ateş, lenf bezlerinde şişme görülebilir.
Bronşit: Bronşların iltihaplanmasıdır. Soğuk algınlığını takiben kuru olan öksürük yerini balgamlı öksürüğe bırakır. Bazılarında hırıltılı solunum, nefes darlığı ve sırt ağrıları olur.
Astım: Her yaşta görülebilir. Nöbetler halinde gelen öksürük, hırıltı ve nefes darlığıyla kendini gösterir. Astım nöbetlerinin en önemli nedeni alerjenler ve nezle, grip gibi virütik enfeksiyonlardır.
Zatürre: Akciğer dokusunun iltihabıdır. Üşüme, titreme, yüksek ateş ve öksürükle başlar sonrasında koyu balgam, nefes darlığı, göğüs ağrısı eklenir. Mutlaka tedavi ve takip gerektirir.

GRiP AŞISINI KiMLER OLMALI?
-65 yaş üzerindekiler
-Şeker hastaları
-Astım ve kronik akciğer hastalığı olanlar
-Organ nakli yapılmış hastalar
-Böbrek hastaları
-Bakımevlerinde, huzurevlerinde kalanlar
-Bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi görenler
-Anne adayları (Gebeliğin üçüncü ayından itibaren)
-6 aylık ve daha büyük bebekler

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA