23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya10°C
  • İzmir10°C

GÖZ BOZUKLUĞU, ÖĞRENCİNİN BAŞARISINA ETKİ EDEBİLİR

Prof. Dr. Dikici: -“Eğer çocuğunuz derslerinde istenilen başarıyı gösteremiyorsa nedeni göz bozukluğu olabilir.”

Göz bozukluğu, öğrencinin başarısına etki edebilir

26 Ocak 2011 Çarşamba 13:24

İSTANBUL (A.A) - Nesime Ergönen - Dünya Göz Ataköy Hastanesi'nden Prof. Dr. Kemal Dikici, yaklaşık 15 milyon öğrencinin karne alarak 2 haftalık yarıyıl tatiline girmeye hazırlandığı şu günlerde anne babalara uyarıda bulunarak, ''Eğer çocuğunuz derslerinde istenilen başarıyı gösteremiyorsa nedeni göz bozukluğu olabilir'' dedi.

AA muhabirine açıklama yapan Prof. Dr. Dikici, Türkiye'de her 3 çocuktan birinin uzak veya yakını görme sorunu olduğunu ifade ederek, göz bozukluğunun, çocukların derslerdeki başarı durumunu olumsuz etkilediğini söyledi.

Dikici, ailelerin çocuklarının karnelerindeki zayıf notların sebebinin göz bozukluğu ile ilgili olabileceğini dikkate alarak buna göre davranmaları gerektiğini kaydederek, şunları söyledi.

''Eğer çocuğunuz derslerinde istenilen başarıyı gösteremiyorsa nedeni göz bozukluğu olabilir. Çocuğunuzu, karnesinde zayıf notlar varsa ve daha önce göz muayenesi olmadıysa, ailede de görme problemleri bulunuyorsa yarıyıl tatilinde mutlaka bir göz uzmanına götürün.

Derslerinde başarısız çocuk, göz doktorunun yanı sıra herhangi bir işitme problemi olup olmadığının belirlenmesi için bir kulak-burun-boğaz doktoruna da mutlaka götürülmeli. Türkiye'de her 3 çocuktan birinde göz bozukluğu görülür. Bu görme bozukluğunun farkında olmayan aileler, çocuklarının derslerdeki düşük başarı seviyelerini, öğrenme yeteneklerinin düşüklüğü olarak nitelendirebiliyor. Oysa çocuğun öğrenme kabiliyetinde bir eksiklik yok, iyi göremediği için derslerinden geri kalabiliyor. Özellikle bebeklik çağından 7-8 yaşına kadar geçen süre hassas periyot denen bir dönemdir, yani bu süre içinde yapılan tedavilerdeki başarı şansı yüksektir.''

-ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ-

Göz bozukluğunun erken konulan teşhis ile kolayca atlatılabildiğini vurgulayan Dikici, ailelerin çocuğu ile gerektiği şekilde ilgili olması, olayın ciddiyetini anlaması, tedavi başlangıcı ve devamında hekim ile iyi koordinasyon kurmasının çok önemli olduğunu belirtti.

Çocuklarda en sık görülen göz hastalıklarının göz tembelliği, miyopi, hipermetropi, astigmatizma ve şaşılık olduğunu söyleyen Dikici, görme bozukluklarının görülme sıklığının yaşa bağlı olarak arttığını dile getirdi.

Dikici, erken doğan yani prematüre bebeklerin problemlerinin çok daha farklı ve büyük boyutlarda olabildiğine dikkati çekerek, bu nedenle bebek ve çocuklardaki göz problemlerinin erken tanısının çok büyük önem taşıdığını söyledi.

Özellikle bebeklerde göz yaşarmasının çok ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Dikici, göz yaşarmasının göz kanalları tıkanıklığı veya konjonktivitten kaynaklanabileceği gibi glokom (göz tansiyonu) gibi çok tehlikeli hastalığın habercisi de olabileceğini bildirdi.

Dikici, ''Çocuğun tahtayı yeterince iyi görememesi, okurken satır atlaması, cümleleri eliyle takip etmesi, bir gözünü daha öne alarak kitaba bakması, televizyonu yakından seyretmesi, gözlerde sulanma ve dolayısıyla ödevlerini yaparken zorlanması gibi durumlar göz bozukluğuna işarettir. Çocuklarında bu tür şikayetler gözlemleyen ebeveynlerin, okulların açılışı öncesinde mutlaka bir hekime başvurması gerekiyor'' şeklinde konuştu.

Yorumlar
SON DAKİKA