GÖRÜŞ - KOVİD-19 SALGINI VE SONRASI: SALGININ ŞOKUNU ANLAMAK
Kovid-19 salgınının devlet açısından yarattığı temel problem özgürlüğe makul olmayan kısıtlamalar koyulmadan güvenliğin nasıl sağlanabileceğiydi.
03 Temmuz 2023 Pazartesi 11:48
Gerard Delanty, Kovid-19 salgınının devlet ve toplum üzerinde yarattığı dönüşümleri AA Analiz için kaleme aldı.
***
Kovid-19 şüphesiz ki büyük bir şok yarattı. Kovid-19'un resmiyette "küresel salgın" olarak kabul edildiği göz önüne alınırsa bu kadar büyük bir şok yaratmasının aslında çok da şaşırtıcı olmadığı düşünülebilir. Peki salgının yarattığı şoku nasıl değerlendirmeliyiz? Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre son iki yılda 767 binden fazla ölü sayısı ile özellikle sağlık alanında büyük bir şok olarak görülüyor. Kovid-19'un, 1990'lardan beri ortaya çıkan diğer zoonotik "Yeni Bulaşıcı Hastalıklar"dan ve sıklıkla karşılaştırıldığı gripten kesinlikle daha büyük sonuçları oldu. Dünyanın geri kalanında sıtma hala Kovid-19'dan daha yaygın bir ölüm sebebi olsa da gelişmiş ülkelerde başlıca ölüm nedenlerinden biri haline geldi.
Bu kadar katı bir epidemiyolojik bakış açısı yerine sosyolojik açıdan baktığımızdaysa Kovid-19'un sağlık üzerindeki ciddi etkilerine rağmen uzun vadede devlet ve toplum üzerinde daha büyük etkileri olduğu gerçeğinden kaçmak çok zor. Güvenliği sağlamak ve özgürlüğü korumak devletin temel görevleri arasında olduğundan Kovid-19 salgınının devlet açısından yarattığı temel problem özgürlüğe makul olmayan kısıtlamalar koyulmadan güvenliğin nasıl sağlanabileceğiydi. Demokrasiler genellikle bu dengeyi sağlamanın bir yolunu bulur. Fakat salgın da tam olarak bu dengeye meydan okuyan bir tablo ortaya koydu ve yönetimsel anlamda pek çok demokrasi başarılı bir sınav veremedi.
- Kovid-19'un diğer salgınlardan farkı neydi?
Kovid-19 neredeyse tüm dünyayı etkileyen ilk küresel salgın olarak Batılı ülkeleri de önemli şekilde sarstı. Bundan dolayı, 1950'lerden beri aşılama programları, sanitasyon ve diğer sağlık düzenlemeleriyle belli başlı bulaşıcı hastalıkları yenen Batı'nın bu istisnai durumuna son verdi.
Devletlerin Kovid-19'la başa çıkmak için verdiği tepkilerde büyük farklılıklar olsa da dikkate değer ortak politikalar da vardı. Karantina, maske takma, sosyal mesafe, seyahat yasakları gibi her yerde görülen sonuçları açısından küresel bir deneyimdi. Bir yıla yakın bir süre boyunca neredeyse dünyanın her yerinde insanlar hemen hemen aynı günlük deneyimleri yaşadı. Buna karantinanın yol açtığı farklı sağlık sorunları ve işten çıkarmalardan kaynaklanan gelir kaybı gibi önemli ikincil sonuçları da dahil edebiliriz.
Kovid-19 salgını ilk kez bir hastalığın veriye dayalı takibinin yapılması açısından önemliydi. Salgın başlar başlamaz çok büyük miktarlarda veri üretildi ve bu alanlardaki uzmanlar günlük politikalarda daha çok söz sahibi olmaya başladı. Bu da uzmanların çelişkili ve keyfi tahminlerinin esirinde olan devletlerde "uzmanların yönetimde söz sahibi olması" (expertocracy) konusunda bir korkuya yol açtı. Tabii bu sadece olumsuz sonuçlara neden olmadı. Bilimde şaşırtıcı ve benzeri görülmemiş bir ilerlemeyle birlikte aşıların da hızla üretilmesini sağladı. Ayrıca bilimsel düşüncenin yaygınlaşmasından dolayı herkesin "uzman" haline geldiği ilginç bir durum da yaşandı. Bu durum, sola özgürlük üzerindeki kısıtlamaları savunmaktan başka çare bırakmazken radikal sağ tarafındansa sömürüldü. Radikal sağ, aşı karşıtı komplo teorilerini körükledi ve salgını kontrol altına almaya yönelik önlemleri özgürlüğe yapılan saldırılarla ilişkilendirmeye çalıştı.
- Kovid-19 salgını ne tür uzun vadeli değişikliklere yol açtı?
Daha az seyahat gibi kısa vadeli değişimlerin aksine, salgınlar kendi başına doğrudan uzun vadeli bir değişime yol açmaz. Bu, toplumların buna nasıl tepki verdiğine bağlıdır. Ancak, daha fazla evden çalışma ya da bir dizi yeni mobil uygulama benzeri açıkça somut sonuçları olan teknolojik gelişmeler örneklerinde olduğu gibi halihazırda devam eden değişimlerin hızlanmasına yol açabilir. Bununla birlikte, "güvenlikleştirme" ve dolayısıyla birey üzerindeki devlet gözetiminde artışla bağlantılı olan dijitalleşmede de genel bir yoğunlaşma oldu.
Aynı zamanda salgınlar sonucunda toplumlar bir bütün olarak değişmeyebilir ve değişim sadece bazı insanlar için olabilir. Orta sınıf için evden çalışma gibi bir fırsat oluşurken, kuryelik gibi diğer bazı mesleklerde her zamankinden daha güvencesiz çalışma koşullarının ortaya çıkması buna örnek verilebilir.
Bilindiği üzere Kovid-19 salgınından bu yana eşitsizliğin arttığı da görülüyor. Dünya Bankası, salgın nedeniyle yaklaşık 11 milyon insanın yoksullaştığını tahmin ediyor.
Bir salgının iyi ya da kötü uzun vadeli büyük toplumsal değişime yol açabilmesi için iklim krizi, liberal demokrasideki kriz ve otoriterliğin yükselişi ve ekonomik kriz gibi diğer kritik alanlarla kesişmesi gerekiyor. Şimdilik uzun vadeli sonuçların neler olacağı belli değil. Halihazırda Kovid-19'un "normalleştiği" ve krizin liberal demokrasinin çöküşüne yol açmadığı görülüyor. Belki de bu "acil durum yönetimi"nin devletin kalıcı bir özelliği haline geldiği potansiyel tehlike arzeden bir deney olarak görülebilir.
- Kovid-19 salgınından ne öğrendik?
Kovid-19 salgını, toplumun virüslere karşı ne kadar kırılgan ve savunmasız olduğunu ortaya çıkardı. Salgının ilk mağduru toplumdu dersek ikincisi de demokrasiydi. Bununla birlikte, demokrasinin artık salgınla mücadele için de şart olduğu anlaşıldı.
Demokratik anayasal devletlerin salgınlarla başa çıkmak için yeterli donanımı olmamasıysa hala gündeme geliyor. "Sıfır vaka" politikası uygulayan Çin gibi otoriter devletler, özgürlüğe getirilen kısıtlamalar konusunda endişelenmeleri gerekmediği için ilk başta salgın kontrolünde çok etkiliydi. Ancak kısa ve uzun vadeli kontrol arasında önemli bir fark var. "Sıfır vaka" politikası başarısız olan Çin'in durumundan da anlaşılacağı gibi, demokrasilerin salgınların uzun vadeli kontrolünde daha başarılı olduğu görülüyor.
Demokrasiler özgürlük ve güvenlik sağlamak üzere aynı anda iki farklı yöne çekilir. Toplumu bulaşıcı hastalıklardan koruma da güvenlik sağlamaya dahildir. Bu çekimde oluşan gerilimin önlenmesiyse gelecek için kritik öneme sahip. Bunun çözümü de uzmanların yönetimde söz sahibi olması ya da aşırı "güvenlikleştirme" ve gizlilik yerine ancak kamuoyuyla müzakere aracılığıyla olur.
Sonuç olarak, artık bir salgının toplumun hemen her alanını etkileyebildiği, dolayısıyla sağlık sorunlarını sosyal, politik ve ekonomik süreçlerden ayrı düşünmenin kolay olmadığı anlaşıldı. Henüz bilinmeyen virüslerden kaynaklanan daha fazla salgın olasılığı da göz önüne alındığında liberal demokrasilerin bu tür olayların olmasını beklemek yerine nasıl yanıt vereceklerini öğrenmeleri gerekecek.
"Pandemi"ler tanımı gereği küreseldir. Bu nedenle kısa süreler dışında ulusal olarak kontrol edilemez. Bu da daha kapsamlı küresel işbirliklerine hayati bir ihtiyaç olduğu anlamına gelir. Ancak dünya artan otoriterliğe doğru sürüklenirken bunu gerçekleştirmek zor olacak.
Mütercim: Duygu Ece Aksoy
[Gerard Delanty, Sussex Üniversitesinde Fahri Sosyoloji Profesörü ve "Salgınlar, Politikalar ve Toplum: Kovid-19 Salgını Üzerine Eleştirel Düşünceler" (Pandemics, Politics and Society: Critical Reflections on COVID-19 Pandemic) (De Gruyter, 2021) kitabının editörüdür. Şu anda "Geleceğin Duyguları" (Senses of the Future) isimli bir kitap yazıyor.]
*Makalelerdeki fikirler, yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, TÜSEB Başkanı Kervan ve beraberindeki heyetle bir araya geldiSağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye Sağlık Enstitüleri (TÜSEB) Başkanı Prof. Dr. Ümit Kervan ve Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ateş Kara, BioNTech kurucu ortağı Prof. Dr. Özlem Türeci ile bir araya geldi.21 Kasım 2024 Perşembe 18:38SAĞLIK BAKANLIĞI
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, 3. Uluslararası Anadolu Ebeler Derneği Kongresi'nde konuştu:Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, yenidoğan çetesine ilişkin, "Çeteyi ortaya çıkartan, onu takiple delillendiren, bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir? Onları yakalattığımız için mi?" ifadesini kullandı.21 Kasım 2024 Perşembe 17:53KONGRE VE KONFERANSLAR
- Ödemiş'te Diyabet Farkındalık Sempozyumu düzenlendiDünya Diyabet Günü etkinlikleri kapsamında Ege Üniversitesi Ödemiş Sağlık Bilimleri Fakültesi'nde 2. Uluslararası Diyabet Farkındalık Sempozyumu gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 17:38DİYABET
- Edirne 112 Acil Çağrı Merkezi 10 ayda 54 bin çağrı cevapladıEdirne Sağlık Müdürü Mustafa İshak Yıldırım, 112 Acil Sağlık Merkezinin 10 ayda 54 bin çağrı cevapladığını belirtti.21 Kasım 2024 Perşembe 17:23SAĞLIK BAKANLIĞI
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması sanık savunmalarıyla devam ediyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması sanık savunmalarıyla sürüyor.21 Kasım 2024 Perşembe 17:18BASIN HABERLERİ
- Beypazarı Aile Yaşam Merkezi'nde Ağız ve Diş Sağlığı Semineri düzenlendiBeypazarı'nda "Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası" dolayısıyla "Ağız ve Diş Sağlığı Semineri" gerçekleştirildi.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Niğde'de 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldıNiğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 12 günlük bebeğin kalbinde iki büyük atardamar arasındaki açıklık ameliyatla kapatıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:53KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Muğla'da ambulansın çarptığı kadın öldüMuğla'nın Seydikemer ilçesinde ambulansın çarptığı kişi hayatını kaybetti.21 Kasım 2024 Perşembe 16:43BASIN HABERLERİ
- Van Eğitim Araştırma Hastanesi Tüp Bebek Merkezi çocuk hayali kuranların hizmetindeVan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çocuk sahibi olmak isteyenlere hizmet vermek amacıyla kurulan Tüp Bebek Merkezinde ilk aşılama çalışması yapıldı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:33SAĞLIK BAKANLIĞI
- Medipol Sağlık Grubunca "Ağız ve Diş Sağlığı Festivali" düzenlendiMedipol Sağlık Grubunca düzenlenen Ağız ve Diş Sağlığı Festivali'nde, ağız ve diş sağlığının önemi vurgulandı.21 Kasım 2024 Perşembe 16:23AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel