22 Aralık 2024
  • Ankara2°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya12°C
  • İzmir9°C

GLOKOM GÖZLERİ VURUYOR

Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen Glokom'un bebekler dahil her yaşta insanı tehdit eden sinsi bir hastalık olduğu, belirtiler ortaya çıktıktan sonra hızla ilerleyerek görme sinirlerinde

Glokom gözleri vuruyor

22 Ekim 2011 Cumartesi 18:46


Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen Glokom'un bebekler dahil her yaşta insanı tehdit eden sinsi bir hastalık olduğu, belirtiler ortaya çıktıktan sonra hızla ilerleyerek görme sinirlerinde onarılması mümkün olmayan tahribatlara yol açtığı bildirildi.

Uzmanlar, sabah belirginleşen baş ağrıları, göz çevresi ağrıları, zaman zaman bulanık görme, geceleri ışıkların etrafında ışıklı halkalar görme ve televizyon izlerken göz etrafında hissedilen ağrıların göz tansiyonu (Glokom) habercisi olduğuna dikkat çekiyor.

Dünyagöz Adana Hastanesi'nden Prof. Dr. Nusret Özdemir, çok ciddiye alınmayan tüm bu şikayetlerin, görme kaybına neden olan sinsi hastalık glokom'un habercisi olduğunu söyledi. Özellikle son yıllarda sık duyduğumuz göz hastalıklarından biri haline gelen glokomun, ağırlıklı olarak 40 yaş üstü kişilerde görülmekle beraber bilinenin aksine yeni doğan bebekler dahil her yaştan insan için tehdit oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nusret Özdemir, hastalığın erken tedavi edilmediği takdirde ciddi görme kayıplarına yol açtığına dikkat çekti.

Glokomun erken teşhis edilip hiç zaman kaybetmeden tedavisine başlanmasının görmenin korunabilmesi için önemli olduğunu belirten Dünyagöz Adana Hastanesi'nden Prof. Dr. Nusret Özdemir, hastalığa ilişkin şu bilgileri veriyor: "Glokom gözde yavaşca kendini hissettirmeden başlar ve ilerler. Belirtiler ortaya çıktığında ise hızlı seyrederek görme sinirlerinde onarılması mümkün olmayan tahribata ve sonunda geri dönüşümü olmayan görme kaybına yol açar. Sıklıkla 40 yaş üstünde görülen bir hastalık olmasına rağmen yeni doğan bebekler dahil her yaşta görülebiliyor."

KİMLER RİSK ALTINDA?

Glokom'un ortaya çıkma nedenleri arasında ilk sırada genetik yatkınlık geliyor. Ailesinde glokom öyküsü olan kişilerde hastalığın görülme riski de artıyor. Bunun yanı sıra hastalığı tetikleyen pek çok faktör bulunuyor. Prof. Dr. Özdemir bu faktörleri şöyle özetliyor: "40 yaş üstünde olanlar, şeker ve tansiyon hastaları, yüksek miyop ya da hipermetrop hastalar ve migreni olan kişiler risk grupları arasında yer alıyor. Bunun yanı sıra göz yaralanmaları, uzun süreli kortizon tedavisi de hastalığı tetikleyen unsurlar arasında."

YILDA BİR KEZ GÖZ TANSİYONU ÖLÇÜLMELİ

Erken ve özel tetkiklerle yapılan doğru teşhisin hastalığın tedavisi için büyük önem taşıdığını belirten Prof. Dr. Özdemir, bu tedavi yöntemlerini şu şekilde özetledi:

"Hastalığın erken teşhisi önemli. Bu nedenle herhangi bir belirti olmasa da yılda bir kere göz tansiyonunun ölçülmesi gerektiği konusunda hastalarımızı uyarıyoruz. Glokom, üç yolla tedavi edilebilir. Öncelikle hastanın göz tansiyonu gözdeki sıvının üretimi kısılarak ya da çıkışı artırılarak düşürülür. Bu iki yöntem için kullanılan ilaçlar vardır. Bu ilaçlar, her gün belirli aralıklarla alınan ve de hayat boyu kullanılan ilaçlardır. İlaç tedavisine rağmen hastanın, göz tansiyonu düşmüyor ve görme alanı daralıyorsa; uygulanacak tedavi yöntemi ameliyattır. Ameliyat sonrası çoğunlukla glokom hastalığı ortadan kalkar. Göz tansiyonu tedavisinde lazer ışını çeşitli amaçlarla kullanılabilir. Lazerin göz tansiyonu tedavisindeki bir diğer kullanım alanı ise gözün dış kısmındaki, renkli kısmın çevresindeki beyaz bölgeye yapılan lazer uygulamasıdır. Glokom tedavi edilmediği taktirde körlükle sonuçlanabilir."


 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA