22 Aralık 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa5°C
  • Antalya13°C
  • İzmir10°C

GİZLİ SAKLI YAŞANAN BİR HASTALIK: HEMOROİD

Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Bilsay Akalın, toplumun çoğunluğunda bulunan ancak çoğu kez gizlenen hemoroid ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

Gizli saklı yaşanan bir hastalık:  Hemoroid

14 Şubat 2011 Pazartesi 16:03

Hemoroid nedir?
Hemoroid, rektum adı verilen son barsaktaki toplar damarların anal kanaldaki “varisi” olarak tanımlanıyor. Damarlardaki genişlemeler sonucu oluşan ödem ve şişmelere bağlı olarak ortaya çıkıyor ve bu şişlerin yerine göre iç ya da dış hemoroid adını alıyor.

Görülme sıklığı nedir?
İnsanlarda, hayvanların tersine, venöz dolaşımın yerçekiminin etkisiyle daima aşağı doğru çekim altında olması nedeniyle hemen herkeste, birinci dereceden dördüncüye kadar farklı derecelerde hemoroid gözleniyor. Hiçbir şikayeti olmayan herhangi bir kişi bile muayene edildiğinde en azından birinci dereceden hemoroid tespit edilebiliyor. Ancak bunlar genellikle asemptomatik, tedavi gerektirmeyen yani şikayet oluşturmayan, daha çok mesleki sebeplerden dolayı uzun süre ayakta kalmaya bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Ama en önemli sebep ise genetik oluyor. Ailede böyle bir bozukluk varsa, herhangi bir yaşta mutlaka ortaya çıkıyor. Yaş ilerledikçe hemoroid görülme riski de artıyor. Bebeklerde ve çocuklarda hemoroid görülmezken, 20 yaşından sonra, genetik, mesleki sebepler varsa ve beslenme bozuklukları da söz konusuysa sorun yavaş yavaş ortaya çıkabiliyor. Yaşla birlikte paralellik gösteren hemoroid buna bağlı olarak ileri yaşlarda artıyor.

Neden oluşur?
Hemoroid oluşumunda genetik önemli bir faktörü oluşturuyor. Genetik risk yüzde 20’lere kadar çıkıyor. Hamilelik ise kadınlarda hemoroid açısından tetikleyici bir unsur oluşturuyor. Bu nedenle her hamile kadında fizyolojik olarak basınçtan dolayı hemoroid görülüyor. Ama hamileliğin bitiminden sonra gerileme olabiliyor.

Hemoroid oluşumunda beslenmenin etkisi nedir?
Hemoroidin patolojik düzeylere çıkabilmesinde kabızlık, diyet, kötü beslenme yani posadan fakir beslenme ön planda geliyor. Özellikle gelişmiş toplumlarda beslenme şekillerinin posadan fakir, hazır yiyeceklere doğru kaymasından dolayı hemoroid görülme oranı da artıyor. Çünkü bu besinler emilimi yüksek ve posa bırakmayan gıdalar. Özellikle çalışan insanlar tuvalet ihtiyaçlarını belirli zamanlara yayamamalarına bağlı olarak ortaya çıkan kabızlığın arkasından hemoroidin gelmesi kaçınılmaz oluyor. Yani normalde var olan bir durum patolojik hale geliyor.

Hemoroidin belirtileri nelerdir?
Sadece damarın varis şeklinde genişlemesine, yani hemoroidin belirli bir boyutun üzerine çıkmayan 0.5-1 cm arasında içinde pıhtı bulunmayan kesimine birinci derece hemoroid deniyor. Bunlar ağrı, kanama, kaşıntı gibi şikayetlere neden olmuyor ama elle muayene sonucunda fark ediliyor. Hemoroidin belirli bir boyutun üzerine çıkması, 1.5 cm’den daha büyük olması ve içinde pıhtı bulunması hali, 2. ve 3. derece hemoroid adını alıyor. Bunlar da kişiye göre değişebiliyor. Ve genetik risklerle birlikte seyrettiğinde pıhtıyla birlikte uzun süre anal kanal içine girmeyen hemoroidler pıhtılaşmaya başlıyor ve sert, katı, ele gelen memeler şekline geliyor. 4. derecede hemoroidde, iç hemoroidle dış hemoroit birleşip dışarıya doğru sarkmış bir şekilde görülüyor. Bunlarda genellikle ülserasyon, yer yer kanamalar ve doku kayıpları meydana geliyor.

Ağrı en çok hangi türde görülür?
Ağrı genellikle dış hemoroidlerde görülür. Çünkü mukoza ile cilt arasına yerleştiği için oturma, kalkma veya tuvalete çıktıktan sonra geriye reddedememe nedeniyle bunlarda ağrılar çok görülüyor. Hastada kaşıntılar, ülserasyonlar ve kanamalar oluyor.
30 yaşın üzerinde kadın ya da erkekte herhangi bir rektal kanama olduğu zaman hemoroid ya da farklı bir anal patoloji de görülse, mutlaka barsak içerisindeki herhangi bir kanserden kaynaklanmadığını kanıtlamak gerekir. Çünkü bu tip kanamalarda genellikle hemoroid olduğu düşüncesiyle hekime gidilmiyor ve geçici çözümler üretilmeye çalışılıyor, oysa hemoroidle birlikte altta yatan rektal bir kanser de olabilir.

Hastalığın tanısı hangi yöntemle gerçekleştiriliyor?
Hemoriodin tedavi edilmesini öncelikle yaşam kalitesinde yarattığı düşme nedeniyle hasta talep ediyor. Ancak kanama oluncaya kadar hastalar hekime pek müracaat etmiyor. Kanamayı gördükten sonra bir süre bekliyor ve devam ettiği taktirde hekime gitme zorunluluğu hissediyor. Hekime gitmeyi engelleyen noktalardan biri, muayenenin rektal yoldan yapılması. Ancak “rektal tuşe” olarak adlandırılan parmakla muayene hayat kurtarıcı ve çok önemli bir muayene şekli. Rektal tuşede 12 cm’e yakın mesafe kadar olan patolojilerin kanser olup olmadığı tespit edilebiliyor. Ancak burada kanser olmadığı tespit edildikten sonra, kanama yok diye hastanın bırakılmaması gerekiyor. Kanamalar bazen son barsağın yakınlarındaki polipoid çıkıntılarda- ki bunlar daha sonra kansere dönüşebilecek lezyonlardır- veya barsağın oluşturduğu dışarıya doğru olan çıkıntılardan oluşabiliyor. Hemoroid olan hastalarda bunların mutlaka takip edilmesi gerekir. Bu nedenle rektal tuşe çok önemli. Eğer kanamanın sebebi bulunduysa nedene yönelik tedavi yapılmalıdır. Rektoskopi, sigmoidoskopi ve mutlaka kolonoskopi yaparak farklı bir sorunun varlığı olmadığı kanıtlandıktan sonra hemoroid operasyonlarına gidilebiliyor.

Hemoroid nasıl tedavi ediliyor?
Hemoroid mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Birinci ve ikinci derecedeki hemoroidlerde medikal tedavi uygulanabilir. Ama üçüncü ve dördüncü derecede mutlaka cerrahi tedavi yapılmalı. Cerrahi tedavi kararı alınsa dahi medikal tedavi mutlaka uygulanmalı. Çünkü o bölgede, bakteriyel, virütik enfeksiyonlar oluşabiliyor ve bunların temizlenmesi gerekiyor. Yani buradaki sac ayağının birincisi temizlik, ikincisi ise diyet oluyor. Posadan zengin besinler alınmalı ve dolayısıyla her zaman tuvalete rahat çıkabilecek kolaylıkta ve sıklıkta tuvalet alışkanlığı edinilmelidir. Üçüncü koşul da istirahat. Yani gündelik yaşamdaki aşırı yorgunluktan kaçınmak. Stres, üzüntü, sıkıntı gibi vücut direncini kıran etkenler bu sorunu tetiklendiği için mümkün olduğu kadar bu durumlardan olabildiğince kaçınmak gerekmektedir.

Cerrahi tedaviye ne zaman başvuruluyor?
Sac ayağının birincisini oluşturan temizlik için, hekim tarafından verilen antiseptik oturma banyoları kullanılıyor. Hastaya kortizon içerikli bazı kremlerin yanı sıra, kasları rahatlatıcı bazı spazm çözücüler de hekim tarafından veriliyor. Kanama ve diğer komplikasyonların varlığında ise cerrahi tedavi devreye giriyor.
Hastanın üçüncü veya dördüncü dereceden hemoroidi varsa; yani kanama, ülserasyon, sarkma, enfeksiyon söz konusuysa medikal tedavinin hemen ardından cerrahi tedavi uygulanıyor.

Yorumlar
SON DAKİKA