24 Aralık 2024
  • Ankara2°C
  • İstanbul9°C
  • Bursa10°C
  • Antalya10°C
  • İzmir13°C

FORMDA KALMANIN 10 ALTIN YOLU

Bahar geldi, kıştan miras kalan can sıkıcı kilolardan kurtulma zamanı. Ancak iş bununla bitmiyor. Kilo vermek kolay, formda kalmak zor. Radikal, kiloyu korumanın 10 altın kuralını derledi.

Formda kalmanın 10 altın yolu

22 Nisan 2012 Pazar 11:33

Baharın gelmesiyle beraber, kış aylarından bünyeye miras kalan kilolardan kurtulma sezonu da açıldı. Ancak aç kalıp, egzersiz yaparak belirli bir süre içinde birkaç kilodan kurtulmakla sorun çözülmüyor. Uzmanlar da bu tür diyet programlarına metabolizmayı bozduğu için karşı çıktıklarını her fırsatta dile getiriyor. Çünkü sağlıklı bir yaşam için kişinin ideal kilosuna ulaştıktan sonra ‘bunu koruması’ çok daha önemli. Ve yine uzmanlar ‘formda kalmanın’ bir yaşam tarzı haline getirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Peki ulaşılan ideal kiloyu korumak mümkün mü? Formda kalmak, verilen kiloyu geri almamak için aslında birkaç püf noktasını hayata geçirmek yeterli. İşte kilo kontrolü için her zaman işe yarayacak altın kurallar:

Az ve sık beslenin: Metabolizmalarının iyi çalışması ve şeker dengesinin kurulması için aç kalmamaya ve az beslenmeye özen gösterin. Günde üç ana, üç ara öğün aç kalmadan metabolizmanın çalışmasını hızlandırarak kilo kontrolünü sağlıyor.

Düşük kalori ve düşük yağ içeren bir beslenme programı: Yağlı besinlerden uzak durun ve elbette çok kalorili besinler tüketmeyin. Yüksek kalorili besinler, içerdikleri yağ ve karbonhidrat miktarı fazlalığından çabuk acıkmaya ve açlık krizlerine neden oluyor.

Düşük glisemik indeksli besin tüketin: Patates, pirinç pilavı, beyaz ekmek, çay şekeri ve bal gibi yüksek glisemik indeksli besinler kan şekerini hızlı yükselterek ani iştah artışına neden oluyor. Ancak kan şekerini hızlı yükseltmeyen ve tok tutan tam buğday, tam çavdar ekmeği, bulgur pilavı ve meyve gibi düşük glisemik indeksli besinler çok daha geç acıktırıyor.

Besinlerin pişirme şekline dikkat: Yiyecekler haşlama, fırında ya da ızgarada pişirerek tüketilmeli. Kızartmalar ayda bir veya iki kez yenmeli. Patatesi kızartmak yerine, fırında baharatla lezzetlendirip yemek çok daha az kalori almak demek.

Yemekten önce çorba veya salata: Yemekten önce içilen çorba veya yenilen salata açlık hissini azaltıyor ve ana yemeğin daha az yenmesini sağlıyor. Ancak seçilen domates ya da sebze çorbası gibi düşük kalorili olmalı. Açlığın bastırılması hem de doygunluk sağlamak için yemek aralarında kalori değeri düşük sebze ve salata tüketin.

Davet ve iş yemeklerine dikkat: Sosyal hayatın ayrılmaz bir parçası olan davet ve iş yemeklerinde bilinçli seçimler yapmak kilo kontrolünde başarı sağlıyor. Izgara balık, tavuk, köfte veya yağsız et gibi protein ağırlıklı seçenekleri, salata gibi düşük kalorili besinlerle birleştirerek dengeli ve hafif bir mönü tercih edin.

Bol bol su: Vücudu bir kap gibi düşünürsek, bunun yüzde 60 -70’ini su oluşturuyor. Su içmeye önem verilmediği takdirde ise vücuttaki yağ miktarı artabiliyor. Bunu önlemek için günde 10 - 12 bardak su içmek gerekiyor.

İçeceklerin kalorilerine dikkat: Bazı içecekler kalori açısından besinler kadar tehlikeli. Gazlı ve kolalı içecekler, hazır meyve suları ve alkol çok fazla kalori içeriyor. Asitli ve enerjisi olmayan içecekler de besinlerin sindirilmesini hızlandırıyor. Besinlerin emilimi hızlandığı için çok çabuk acıkmaya yol açıyor.

Düzenli spor: Düzenli olarak spor yapmak kilo vermenin yanı sıra sıkılaşmaya ve formda kalmaya yardımcı oluyor. Yoğunluk sebebiyle düzenli olarak spora vakit ayıramayanlar için haftada 3 gün yarım saat tempolu yürümek, hem psikolojik açıdan hem de kilo kontrolü açısından çok faydalı.

Tartıyla yüzleşin: Fazla kilolardan kurtulduktan sonra vücut ağırlığının düzenli takip edilmesi gerek. Haftada veya 15 günde bir, aynı saatlerde tartılarak kilo kontrolünü sağlamak mümkün. (RADİKAL)

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA