FELCE KARŞI 3 BOYUTLU ZAFER

Üç boyutlu yazıcılarda üretilen biyo-iskeletlerin içine kök hücreler yerleştirildi. Laboratuvar ortamında ilk olarak fareler üzerinde denenen yöntem sonunda omurgaları uzayan ve sinir sistemleri tekrar faliyete geçen felçli fareler yürümeye başladı.

Amerika'da 3 boyutlu yazıcı kullanılarak geliştirilen implant içindeki bulunan minik kanallarla kök hücrelerin büyümesine olanak sağlıyor. İmplatın felçli hastaların tekrar hareket etme kabiliyeti kazanmasına yardımcı olması bekleniyor.

Bilim insanları omurilik yaralanmaları nedeniyle felç geçiren laboratuar farelerini kök hücrele yüklü 3 boyutlu baskı implantlarla tedavi ederek onlara yeniden yürüme yetisi kazandırdı.

Nature Medicine dergisinde yayınlanan araştırmaya göre farelerin omuriliğinindeki yaralı kısımlara yerleştirilen biyo-iskeletler burada bütünleşerek farenin arka bacaklarının şeklini aldı.

Bu tekniğin omurilik yaralanmaları olan insanlara yardım edebileceğini söylemek için çok erken, ancak bilim insanları hayvanlar üzerinde yapılan testlerin başarılı olmasının gelecekte yapılacak araştırmaların önünü açabileceğini düşünüyor.

Rapora göre yeni implantın kanallarına yerleştirilen kök hücreler sadece omurganın uzunluğunu büyütmekle kalmadı, aynı zamanda farelerde bulunan sinir hücrelerinin iskeletini tanıyarak hücrelerinin sinyal iletmesini sağlayan aksonları uzattı.

Sonuç olarak, daha önce felç edilen fareler ameliyattan yaklaşık altı ay sonra tekrar yürümeye başladı. Uzmanlar araştırmanın en zor ve en uzun zaman alan kısmının, iskeletin gerçekte nasıl inşa edileceğini bulmak olduğunu söyledi.

Bilim adamları, kök hücreler için 200 mikrometre genişliğinde yani en kalın insan kılı ile aynı boyutta düzinelerce kanallar içeren iki milimetre uzunluğunda işlevsel, dayanıklı bir implantın nasıl inşa edileceği konusunda uzun süre çalıştı.

Formülün bulunmasının ardından araştırma raporunda yer alan bilgiye göre bir kanalın 3-D yazıcı kullanılarak oluşturulması yaklaşık 1,6 saniye sürüyor.

Ancak kullanılacak doğru malzemeyi bulmak da zaman aldı. Araştırmada açıklanan bazı deneysel tasarımlar haftalar içinde parçalandı ya da farelerin bağışıklık sistemleri tarafından reddedildi.

Uzmanlar daha sonrasında, özellikle biyo-uyumlu olacak şekilde tasarlanmış esnek bir hidrojel olan polietilen glikol-jelatin metakrilat denilen bir malzemeyi kullanarak modeli oluşturdu.

Bu araştırmanın insan felci tedavisine getirilecek yaklaşımlar hakkında bazı potansiyel bilgiler içermesine rağmen, benzer malzemelerin farelerde olduğu gibi insan omurgasında da çalışıp çalışmayacağı belirsizliğini koruyor.