FAST FOOD SAATLİ BİR BOMBADIR
Chicago’da IDCA (Dünya diyetisyenler örgütü kongresi) esnasında, kongrenin anlam ve ehemmiyetiyle oldukça örtüşen “supersize me” isimli bir oto belgesel film gördüm...
04 Ekim 2010 Pazartesi 10:14
Chicago’da IDCA (Dünya diyetisyenler örgütü kongresi) esnasında, kongrenin anlam ve ehemmiyetiyle oldukça örtüşen “supersize me” isimli bir oto belgesel film gördüm. O güne değin neredeyse kusursuz beslenen, her türlü sağlık gerekliliğini harfiyen yerine getiren ve hatta yaşam koşullarını da –işi, ikametgâhı vb– sağlık koşullarına entegre eden bir birey var karşımızda.
Bu kişi, fast food yiyecek tüketiminin uzun ve kısa vadede direkt ve dolaylı yoldan birçok zararı olduğunu iddia etmekte ancak bunun yalnızca bir iddia olarak kalmaması için bunu denemeye girişmektedir. Denek, bu belgeseli çeken iddia sahibinin ta kendisidir. Fast food yiyeceklerle beslendiği süre boyunca vücudundaki değişiklikleri düzenli klinik bulgularla takip eden kahramanımızın deney süresini durdurduğumuzda deneye ilk başladığı günkü sağlık durumundan eser yoktur. Bire bir gerçek bulgular ve seyirle kendini oluşturan belgesel aslında “fast food potansiyel bir bombadır” sloganının görsel ve klinik bulgularla cisimleşmiş halidir.
Fast food tüketen ve tüketmeyen kişi arasındaki en önemli fark, fast food tüketende karaciğer hızla yağlanmaktadır, buna ek olarak alkol kullanımı ile de yağlama ivme kazanmakta ve kronik durumlarda geriye dönüşü zor olan bir hal baş göstermektedir. Vücut tarafından emilen özellikle doymuş yağ asitleri ki fast food’da yüksek miktarda bulunmaktadır ve adipoz dokudan gelen yağlar karaciğerde aşırı yağ asidi birikimine, protein yapımında bozukluğa kolesterol, trigliserid seviyesinde dengesizliğe, protein yapımında bozukluğa protein–enerji malnutrisyonuna, şişmanlığa, ülseratif kolite ve hatta kronik pankreatite bile neden olabilmektedir. Bir diğer yandan günlük hayatımızda kendini iyiden iyiye hissettirecek olan nefes alma zorluğu ve kendini uzun vadede fast food tüketiminde belli edecek olan iktidarsızlık takip edecektir.
Aslında her biri OBEZİTENİN birer sonucu olan bu problemler vücudumuzun bize durmamız gerektiğini bildiren sinyallerdir. Bu problemlerle burun buruna gelmemizin yolu obeziteyi kaçınılmaz kılan yollardan en bilindik ve en tehlikeli olanı ‘fast food’ tarzı beslenmektir. Artık fast food’lara ulaşmak kadar diğer besin gruplarına ulaşmak da kolay ve mümkündür. Salata ve hamburger arasında tercih yapma durumunda olduğumuzda size ‘Supersize me’ filmini düşünmenizi tavsiye ederim.
DEMİR
Hemoglobin (kırmızı kan hücresi), miyoglobin (kas pigmenti) ve enzim üretimi için gerekli olan demir minerallerinin yalnızca % 85’i kan damarlarından gelir. Gelişimde çok önemli rol oynayan demir, yorgunluk ve hastalıklardan korunma için işlevsel olan bir mineraldir. Demir minerali kadınlar için özellikle daha önemlidir çünkü kadınlar yalnızca bir ayda bir erkeğin kaybettiğinin iki katı kadar demir kaybederler. Demirin en önemli görevi vücuttaki B vitamininin kullanımını arttırmaktır.
VİTAMİN A
Görme, büyüme, enfeksiyonlara karşı direnç gösterme gibi faydalarından söz edebileceğimiz A vitamini cilt, saç ve mukozanın sağlığı için gereklidir. Bununla beraber doğumda A vitamini kullanımı ceninin rahim içindeki gelişimine yardımcı olurken bazı kolit türleri ve Chron hastalığı riskini en aza indirger. Sağlıklı kemik gelişimi ve bağışıklık sisteminin doğru işleyişinde A vitaminin yadsınamaz bir rolü vardır. En çok emzikli anneler, pankreas sorunu yaşayanlar ve safra kesesi taşı olanlar gereksinim duyar.
KAYISI
Kayısı bünyesindeki ‘ A vitamini’ sebebiyle taze ve kuru olarak tüketildiğinde hücre direncini artırıp sigara ve alkol kullananlar için kanser riskini azaltıcı rol oynar. Deri, göğüs, kemik ve kolon hücrelerindeki yenileme etkisi yadsınamaz olan kayısı raşitizm tedavisinin ayrılmaz bir unsuru. Laxatif (bağırsak fonksiyonlarını tetikleyen) etkisi de göz önüne alınınca, bu tip problemi olanlar için ideal bir doğal reçete. Piyasada organik olarak üretildiği garanti edilen kayısıların tüketiminde fayda var.
SU
Banyo yaparken vücudumuzu yıkadığımız gibi su içerken de içimizi yıkarız aslında. Çünkü su, besinlerin sindirimini, emilimini, hücrelere taşınmasını, bu besinlerin hücre içi işlemlerden sonra vücuttan atılmasını, vücut ısısının ayarlanmasını, eklemlerdeki kayganlığın sürekliliğini sağlıyor. “Neden su?” dediğimizde bünyesinde bu kadar çok vitamin ve minerali bir arada tutan saydamlığına ve iddiasız duruşuna rağmen bu kadar çok iş gören başka bir içecek daha yok çünkü...
Çocuk ve gençleri obeziteden korumak için...
Tatlı ve abur cuburdan uzak tutun.
Ana öğünlerde kurabiye, çikolata, kek yerine süt, ayran, meyve veya meyveli yoğurt tüketmesine özen gösterin.
Bütün besin gruplarını yeterli ve dengeli biçimde almasına dikkat edin.
Gün içinde bol bol su içmesini sağlayın.
Düzenli fiziksel aktivitelere katılmasını teşvik edin.
Televizyon seyretme süresini kısıtlayın.
Yemeği ödül veya ceza olarak kullanmayın
ÇOCUK VE ADOLESAN BESLENMESİ
Sağlıklı bir yaşamın temelinde yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. Günümüzde hızla artan diabet, kalp, hipertansiyon gibi hastalıkların nedenlerine baktığımızda çocukluk ve adolesan çağda beslenme büyük bir orana sahiptir.
Yapılan bir çalışmaya göre 10 – 19 yaş grubunun % 25’ini obez çocuklar oluşturmakta ve her geçen yıl bu oran hızla artmaktadır. Ve ileriki yaşantılarda da geriye dönüşsüz problemlere neden olabilmektedir.
Gençlerin, popüler beslenme tarzı olan fast food’a yönlenmesi, ailelerin beslenme konusundaki bilgi yetersizlikleri ve ekonomik durumu, hareketsiz yaşam süren ve zamanın büyük kısmını televizyon ve bilgisayar başında geçiren, böylece yağ hücre sayısının ve hacmini artırması gibi nedenlerle gençlerde şişmanlık hız kazanmaktadır.
Obeziteden Türkiye’yi korumak için ailelere ve uzmanlara pek çok görev düşmektedir.
- Bayburt'ta sağlık çalışanı anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirildiBayburt Devlet Hastanesi'nde anne adaylarına normal doğum hakkında bilgi verildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 12:43KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- ALKÜ'den diş ve ağız bakımı uyarısıAlanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın,23 Kasım 2024 Cumartesi 11:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- AK Parti Mardin İl Başkanı Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesini ziyaret ettiAK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde hizmete giren Anjiyo Ünitesi'ni ziyaret etti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:38BASIN HABERLERİ
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması 6. gününde sürüyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23BASIN HABERLERİ
- DSÖ danışmanından "iklim krizi kaynaklı salgın" uyarısıDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) danışmanlarından Dr. Rita Issa iklim krizinin 2050 yılına kadar yeni bir salgına yol açabileceğini söyledi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23DÜNYADA SAĞLIK
- Biruni Üniversite Hastanesinden "bacak ödemi" uyarısıBiruni Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı, bacak şişmesinin vücuttaki sıvı birikmesinin bir belirtisi olduğunu ve ihmal edildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olacağını belirtti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23KARDİYOLOJİ
- Ankara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" yapıldıAnkara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" gerçekleştirildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:03KONGRE VE KONFERANSLAR
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı:"Bu çeteyi (yenidoğan çetesi) çökertmekle kendi kötülerimizi, çürük elmalarımızı ayıkladık. Sağlık sisteminde ne kadar varsa bunların hepsinin peşine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz"23 Kasım 2024 Cumartesi 00:03SAĞLIK BAKANLIĞI
- İsrail'in Gazze'de hastaneye düzenlediği saldırıda bir doktor ve çok sayıda hasta yaralandıİsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesine insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda, bir doktor ve çok sayıda hastanın yaralandığı bildirildi.22 Kasım 2024 Cuma 23:33BASIN HABERLERİ
- New York'taki kalp ve damar sempozyumunda Türk bilim insanları tecrübelerini paylaştıABD'nin New York kentinde bu yıl 51'incisi düzenlenen "Veith Sempozyumu"nda Türk bilim insanları, Türkiye'de tıp alanındaki gelişmeler ile tecrübe ve birikimlerini yabancı meslektaşlarına aktardı.22 Kasım 2024 Cuma 22:48KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel