30 Kasım 2024
  • Ankara5°C
  • İstanbul13°C
  • Bursa12°C
  • Antalya16°C
  • İzmir17°C

ETİKETTEKİ 'E' ZEHRİNE DİKKAT!

Marketten aldığımız gıdaların etiketindeki “E ile başlayan kodlar” ölümcül hastalıklara yol açıyor.

Etiketteki 'E' zehrine dikkat!

12 Mart 2012 Pazartesi 10:48

Muhtevasına bakmadan yediğimiz ürünlerin çoğu sağlığımızdan bir şeyler alıp götürüyor. Marketlerde satılan ürünlerin üzerinde bulunan E kodları ve numaraları satılan ürünün hangi katkı maddelerini içerdiğini gösteriyor. Ancak bu kodların ne olduğunu vatandaş bilmiyor. Üretici katkı maddesinin ismini yazsa bile Latince yazdığı için bir şey anlaşılmıyor. Hal böyle olunca firmalar, hiç bir sınır tanımadan yasak ve sağlığa zararlı katkı maddelerini ürünlerine dolduruyor. Tatlandırıcı, renklendirici, yumuşatıcı vs. özelleri bulunan katkı maddeleri katılmış ürünler tüketildiğinde uzun vadede kanser, diyabet, kalp rahatsızlıkları gibi öldürücü hastalıklara yol açıyor. 

AVRUPA'DA YASAK 
Ülkemizde katkı maddelerine yönelik bir yasaklama yok. İçine ne katıldığı belli olmayan merdiven altı ürünler, rahatlıkla üreticiye ulaşıyor. Oysa ABD, Rusya ve AB ülkelerinde birçok koruyucu katkı maddesi yasak. Gıda Hareketi Lideri ve “Şeytan Ye Diyor” kitabının yazarı Kemal Özer, “Vatandaş ürün etiketlerini okusa bile bir şey anlamaz. Katkı maddeleri Latince yazılıyor. Burada harekete geçmesi gereken Tarım Bakanlığı'dır. Katkı maddelerinin tamamen yasaklanması gerekir. Katkı maddeleri toplumun sağlığını bozarken üreticinin daha ekonomik ürün üretmesini ve ürünün rafta daha uzun süreli kalmasını sağlıyor” dedi.

E330'A DİKKAT
Domuz yağı tüketicinin en başta dikkat etmesi gereken husus. Tatlandırıcılar, renklendiriciler, asitler, jelatinler, hacim artırıcılar, jelleştiriciler, kabartıcılar, koruyucular, köpüklenmeyi önleyiciler, köpürtücüler, modifiye nişastalar, nem tutucular, oksitlenmeyi önleyenler, parlatıcılar, sertleştiriciler, topaklanmayı önleyiciler vs. katkı maddeleri günlük tükettiğimiz birçok gıdada yer alıyor. Çoğu ürünün albenisini artıran bu maddeler, bedenimizi ve ruhumuzu sinsi sinsi zehirliyor. Mesela E330 kodlu katkının en tehlikeli kanserojen madde olduğu tespit edildi ve ne yazık ki birçok hazır gıdada bulunuyor. Genetiği değiştirilmiş organizmalar ise etiketlerde yazılmıyor. Neredeyse, konvensiyonel olarak yetiştirilen tüm mısır, soya ve pamuk genetiğiyle oynanmış durumda.

YEDİĞİMİZ EKMEKTE BİLE ZEHİR VAR
Akrilamid katık maddesi, ekmek kabuğundan atıştırmalık cipslere kadar her şeyin içinde var ve sonradan kasıtlı eklenen bir madde olmadığı için etiketlerde listelenmek zorunda değil. Karbonhidratlar fırında pişirme veya ısıtma esnasında yüksek ısıya maruz kalınca gıdalarda, toksik, kanser yapıcı kimyasallar oluşuyor. E950, E951 şeklinde kodlanan Aspartam, nörolojik bozukluklara, hastalık nöbetlerine, bulanık görme ve migren ağrılarına sebep olan kimyasal bir tatlandırıcı olarak biliniyor. BPA (Bisfenol-A) ise neredeyse tüm gıda ambalaj plastiklerinde bulunan kimyasala benzeyen bir hormon. BPA, milyarda düzeyinde bile aktif olsa, kanser, kısırlık ve hormonel düzensizliklere sebep oluyor. Örneğin FD&C Red40'ın çocuklarda gözüken davranış bozukluklarıyla bağı var. Neredeyse, tüm yapay gıda renklendiriciler petrolden türetiliyor ve içine alüminyum karıştırılıyor.

Salih Bilici

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
    SON DAKİKA