22 Kasım 2024
  • Ankara12°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa9°C
  • Antalya16°C
  • İzmir16°C

ERKEKLERDE MEME BÜYÜMESİ KABUS OLMAKTAN ÇIKIYOR!

En sık olarak ergenlik döneminde görülebilen bu sorun zamanla geçebilmekle beraber geçmeyen durumlarda memelerin durumuna göre cerrahi müdahale ile tedavi edilebiliyor.

Erkeklerde meme büyümesi kabus olmaktan çıkıyor!

15 Ağustos 2016 Pazartesi 12:18

Jinokomasti nedeni tam olarak bilinmese de erkeklerde meme dokusunun büyümesi olarak karşımıza çıkıyor. Genellikle kişilerde fazla kilo sebebiyle ortaya çıktığı düşünülse de özellikle vücut geliştirme ve alınan bazı ilaçlar jinekomastiye neden olabiliyor.

En sık olarak ergenlik döneminde görülebilen bu sorun zamanla geçebilmekle beraber geçmeyen durumlarda memelerin durumuna göre cerrahi müdahale ile tedavi edilebiliyor. Hisar Intercontinental Hospital Genel Cerrahi Bölümü Uzmanı Op. Dr. İlker Abcı erkeklerde meme büyümesinde uygulanan tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Jinokomasti her zaman çift memede görülmeyebilir

Yapısal olarak kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de meme dokusu mevcuttur. Ancak bu doku düşük östrojen seviyesi sebebiyle kadınlara göre oldukça küçük olabilmektedir. Bazı durumlarda erkek memesinin büyüyebilmekle beraber normalden büyük ve kadınsı bir görünüm almasına jinekomasti denilmektedir. Jinekomasti sorunu memelerde tek taraflı veya çift taraflı olabilmektedir.

Ergenlik dönemi ile birlikte ortaya çıkabiliyor

Jinekomasti sorunu sık olarak 18-25 yaş aralığında ergenliğe giren erkeklerde görülür ve ergenlikten sonra hormonların düzene girmesiyle %30 oranında hastada gerileme ve kendiliğinden düzelme olabilmektedir. Erkeklerin yaklaşık %40 ile 60’ında belli düzeylerde jinekomasti sorunu görülebilmektedir.

İlaç kullanımına ve aşırı kiloya dikkat!

Genel olarak meme büyüme sorunu yaşayan hastaların %65’inde sebep tam açıklamamakla birlikte altta yatabilecek hastalıkların mutlaka araştırılması gerekmektedir. Hormon bozuklukları, testesteron azlığı ile seyreden rahatsızlıklar ve bazı sendromlar, östrojen artışı yapabilen durumlar, testis tümörleri, böbrek üstü bezi tümörleri, tiroid bezi hastalıkları, akciğer ve karaciğer tümörleri, karaciğer sirozu, alkol ve bazı ilaç ve maddelerin (antidepresanlar, uyuşturucu maddeler, vücut geliştirmede kullanılan maddeler) uzun süre kullanımı ve aşırı kilo alımı jinekomastinin bilinen nedenleri arasındadır.

Jinekomasti kişide hastalığın habercisi olabilir!

Jinekomasti bazı hastalıkların ön belirtisi olabileceğinden dikkatli bir tarama sonrasında işin estetik boyutu değerlendirilmelidir. Bazı hastalarda duruma göre jinekomasti ağrıya sebep olabilmektedir. Ancak hastaların başvurusunun esas sebebini estetik kaygılar oluşturabilmektedir.

Ultrasonografi yöntemi ile jinekomastinin teşhisi ve tipi belirleniyor

Jinekomasti glandüler, yağlı ve karışık tip olarak üçe ayrılabilir. Glandüler tipte meme bezi yapılarının büyümesi ön plandadır. Yağlı tipte ise meme dokusu değil meme dokusu etrafındaki yağ dokusu artışı mevcuttur. Bu tip özellikle sık kilo alıp veren ve alkol kullanan hastalarda sık görülür. Karışık tipte ise belli oranlarda iki tip büyüme birlikte olur. Jinekomasti tipin belirlenmesi için ultrasonografiden faydalanılabilir.

Memenin durumuna göre tedavi şekli uygulanıyor

Jinekomasti tedavisinde esas yöntem cerrahi olarak gerçekleştirilmektedir. Cerrahi müdahale iki yöntemle yapılmaktadır. Bunlar doğrudan cerrahi çıkarma ve liposuction denilen yağ emme yöntemidir. Jinekomastinin durumuna göre bu yöntemler tek başlarına ya da birlikte uygulanabilir.

Jinekomasti sebebinin fazla meme dokusu olması durumunda yani glandüler tip jinekomastide meme başından yapılan dairesel kesi ile büyümüş olan meme dokusu cerrahi olarak çıkartılır. Gerektiği durumlarda çevredeki yağ dokusunu azaltmak için liposuction ile birlikte uygulanabilir.

Yağlı tip jinekomastide sadece liposuction (yağ emme) ile de problem giderilebilir. Bu işlem 2-3 mm'lik bir kesiden sokulan kanüller aracılığıyla gerçekleştirilir. Bu seçeneğin en büyük avantajı estetik olarak problem teşkil edecek bir yara izinin oluşmamasıdır. Ameliyatlar genel anestezi veya lokal anestezi altında yapılabilmektedir. Hastalar cerrahi müdahale sonrası aynı gün taburcu edilebilirler.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA