23 Aralık 2024
  • Ankara0°C
  • İstanbul8°C
  • Bursa3°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

EPİDURALLİ AĞRISIZ DOĞUM HAKKINDA MERAK EDİLENLER

Annelik duygusu gebeliğin ilk aylarında başlayıp doğum anında en yüksek düzeye ulaşır.

Epiduralli ağrısız doğum hakkında merak edilenler

09 Haziran 2010 Çarşamba 12:37

Annelik duygusu gebeliğin ilk aylarında başlayıp doğum anında en yüksek düzeye ulaşır. Her anne adayının doyasıya yaşamak istediği bir süreç olan doğum, anne olanların tanımladığı olağanüstü bir duygudur.

Annelik duygusu gebeliğin ilk aylarında başlayıp doğum anında en yüksek düzeye ulaşır. Her anne adayının doyasıya yaşamak istediği bir süreç olan doğum, anne olanların tanımladığı olağanüstü bir duygudur. Bu süreci tam olarak yaşamak isteyen anne adayı çekeceği doğum sancılarının korkusunu da içinde taşır. "Doğum sancısı" doğum için vazgeçilmez olan rahim kaslarının kasılması sonucu ortaya çıkan çok şiddetli bir ağrıdır hatta pek çok kadın tarafından yaşamlarındaki en şiddetli ağrı olarak tanımlanır. Hissedilebilecek ağrı ya da sancının şiddeti bebeğin boyu, bebeğin pozisyonu, pelvis (çatı) genişliği, kasılmaların gücü, geçmiş deneyimler ve beklentiler, ağrı eşiği ve henüz çözülmemiş pek çok nedenler gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Ne kadar ağrı duyacağınızı doğumu yaşamadan önce tahmin etmek güçtür.

Annenin yaşamındaki belki de en güzel deneyim olan doğum sürecini tatsız bir deneyime dönüştürebilen bu sancıların doğumun seyrini olumsuz yönde etkilemeden önleyebilmek için pek çok araştırma yapılmış ve pek çok yöntem denenmiştir.

Doğum sancılarının hafifletilmesi veya giderilmesi için damar yolu ile verilen ilaçların bazı dezavantajları ve yan etkileri olabilir. Bu yan etkilerin en önemlisi sersemlik ve uyku hali yaratmasıdır. Ayrıca bulantı, kusma, solunum güçlüğü, kaşıntı, kabızlık ve mesanede idrar birikmesi gibi yan etkiler de görülebilir. Anne sütünün gelmesi ve emzirmenin başlaması gecikebilir. Bu nedenle alternatif arayışlar içine girilmiştir.

Ağrısız doğum için rejyonel (bölgesel) anestezi ilk kez 1900 yılında kullanılmıştır. Her yeni uygulamada olduğu gibi başlangıçta bazı olumsuz etkiler görülmüş, ancak zaman içerisinde yapılan klinik çalışmalar sonucu günümüze gelinmiş, yeni ilaç, yöntem ve teknikler ve ağrısız doğum konusunda uzmanlaşmış anestezistler sayesinde, ağrısız doğum güvenli bir seçenek olarak yaygınlaşmıştır.

Epidural aralık, omuriliğin çevresindeki zar ile omurların arasındaki bağ dokusunun arasındaki milimetrik boşluktur. Bu aralığa amaca uygun olarak omuriliğin çeşitli seviyelerinden ilaç uygulanarak pek çok ameliyatın yapılması, ameliyat sonrası ağrıların dindirilmesi ve kronik dindirilemeyen ağrıların tedavisi mümkündür.

Burada analjezi ve anestezi kavramlarını birbirinden iyi ayırmak gerekir. Analjezi ağrısızlık, anestezi ise duyusuzluk demektir. Normal doğum sırasında bel bölgesinden epidural yolla sağlanan analjezi, yani ağrının ortadan kaldırılması yeterli olurken, sezaryen ile doğum sırasında epidural anestezi uygulamak gerekir. İşlem yönünden her iki uygulama da aynıdır, fark sadece verilen ilaç dozlarındadır.

Halk arasında "ağrısız doğum" olarak bilinen epidural analjezi ile doğum, günümüzde oldukça yaygınlaşmaktadır. Bel hizasına yerleştirilen milimetrik bir tüp olan kateterden uygulanan bir ilaçla, vücudun alt yarısından gelen ağrı sinyallerinin iletimi geçici olarak durur ve ağrılı uyarının çıktığı bölgede ağrı duyulmaz. Burada seçilen doz sadece rahim kasılmaları sırasındaki ağrıyı ortadan kaldıracak, ancak rahim kasılmalarını azaltmayarak doğumun normal seyrini etkilemeyecek şekilde ayarlanır. Bu yöntemde sadece ağrı iletimi bloke olur, dokunma duyusu ve hareket kısıtlanmaz. Anne adayı uygulamadan sonra doğum süreci içerisinde kalkıp oda içinde yürüyebilir, her türlü ihtiyacını görebilir. Rahim kaslarının kasılması ve doğum eylemine anne adayının aktif katılımı etkilenmez, anne doğum anında ağrıdan arınmış olarak fizyolojik olarak bebeğine kavuşur.

Genelde anne adayları bebeğini normal yolla doğurmak isterler ancak bazı durumlarda sezaryen gerekebilir. Bu durumda Epidural Anestezi uygulanır. Teknik olarak yapılan işlem aynıdır, epidural aralığa ayni kateter yerleştirilir ancak verilen ilaç dozu farklıdır. Normal doğum sezaryene döndüğünde de yapılan şey aynı kateterden ilave ilaç verilerek epidural anestezi oluşturmaktır. Anne ameliyat masasında belden aşağısı tamamen uyuşmuş halde yatar, ancak yattığı yerde ayaklarını oynatabilir, yani epidural anestezi uygulamasından sonra bacaklarda hareketin tamamen kaybolması söz konusu değildir.
Motor blok olarak adlandırılan hareket kaybının olması durumu omurilik sıvısına lokal anestezik madde verilerek yapılan spinal anestezide görülür.

Spinal anestezi de günümüzde sık uygulanan bir anestezi yöntemidir. Bazen de epidural anestezi ile spinal anestezi kombine edilerek birlikte uygulanır. Spinal anestezinin avantajları teknik olarak epidural anesteziye göre daha kolay uygulanabilmesi, etki başlama süresinin çok daha kısa olması gibi avantajlarına karşın, bacaklarda 4-5 saat süren hareketsizlik, bazen uygulama sonrası görülen baş ağrısı, bulantı ve tansiyon düşmesi gibi bazı istenmeyen etkileri vardır. Burada anestezi uzman doktoru kendi deneyim ve becerisi doğrultusunda hasta için en uygun yöntemi belirleyip hastasına önerecektir.

Epidural ile normal doğum sürecinde sırasında neler yaşayacaksınız?
Doğum sancıları rahatsız etmeye başladığında yani doğum kanalı açıklığı 4 cm olduğunda anne işlem odasına alınır. Koldan serum takılır, tansiyon, nabız ve parmak ucundan oksijen durumu takip edilir.

Başarılı bir epidural uygulama için annenin hekimi ile iyi bir uyum içinde olması, uygun pozisyonu alabilmesi esastır. Genelde uygulama oturur durumda yapılır ve vücut dik durumdayken hafifçe geriye doğru yaslanırken vücut omur çıkıntılarını birbirinden ayıracak şekilde belden öne doğru bükülür, çene göğse doğru yaslanır ve her iki omuz aşağıya doğru bırakılır. Bu şekilde pozisyon oluşturulduktan sonra sırta ve bel bölgesine antiseptik ilaç sürülerek bölge mikropsuz hale getirilir ve bölge steril örtülerle örtülür. Uygulamanın yapılacağı hizada cilt ve cilt altındaki dokular ince bir iğne ile uyuşturulur. İşlem sırasında sadece bu ince iğnenin girişi hissedilir. Daha sonra başka bir özel iğne ile epidural aralığa girilerek buraya kateter denilen ince tüp yerleştirilir ve vücuda flasterler yardımı ile sabitlenir. Kateterden ilaçların verilmesinden kısa bir süre sonra sancılar sona erer ancak rahim kasılmaları engellenmez, ayni şekilde devam eder. Katetere bağlanan bir ağrı pompası ile hasta kontrollü analjezi yöntemi kullanılarak sancısızlığın devamı sağlanır. Bu andan itibaren doğum gerçekleşinceye kadar her şey aynıdır, ancak sancı hissedilmeyecektir.
 

ekolay.net

Yorumlar
SON DAKİKA