EN AZILI DÜŞMAN YÜKSEK TANSİYON
Türkiye’de nüfusun çok büyük bir kısmını tehdit eden önemli bir sağlık sorunu hipertansiyon... Zira 18 yaşın üstündeki her 100 kişiden 32’sinin tansiyonu yüksek... Üstelik hastaların üçte ikisi, rahatsızlıklarının farkında bile değil...
23 Mayıs 2011 Pazartesi 14:21
Geçtiğimiz hafta yüksek tansiyon haftasıydı. Tıbbi adı hipertansiyon olan bu hastalığa, ülkemizde çok sık rastlanıyor. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce 2003’te yapılan bir araştırmada, her 3 yetişinden birinin kan basıncının yüksek olduğu saptandı. Kısa adı PatenT olan bu çalışmada, yurdun her yöresinin temsil edilmesi için, 26 ilde yaklaşık 5 bin kişiyle görüşüldü ve tansiyonları ölçüldü. İncelenen kadınların yüzde 36’sının erkeklerin de yüzde 28’inin hipertansiyon hastası olduğu ortaya çıktı.
Araştırmada ortaya çıkan bir sonuç doktorları çok endişelendirdi. Yüksek tansiyon hastalarının yaklaşık üçte ikisi hastalıklarının farkında değildi. Farkında olanların da durumu içler acısıydı. Tansiyonunun yüksek olduğunu bilen her 5 kişiden sadece biri etkin bir biçimde tedavi ediliyordu.
Özetlemek gerekirse, Türkiye’de 18 yaşının üstünde 100 kişinin 32’sinin tansiyonu yüksek ve bunlardan ancak 2 -3 tanesinin tansiyonu kontrol altında. Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’deki her 4 ölümden birinde hipertansiyonun etkisi olduğu gerçeğini de hesaba katınca ne kadar büyük bir belayla karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor.
Birlikte mücadele
Bu çok önemli problemle baş etmek mümkün. Hipertansiyona karşı başarılı mücadele veren ülkelerden biri Kanada. Alberta Üniversitesi bilim insanları CMAJ dergisinde geçen hafta yayınladıkları bir makalede, 1990’dan bu yana ülkelerinde yüksek tansiyonla nasıl mücadele ettiklerini rakamlarla anlatıyor. Gerçi Kanada’da 1992’den bu yana yüksek tansiyon sıklığında değişiklik olmamış. Eskiden olduğu gibi bugün de her 5 Kanadalı yüksek tansiyon hastası... Ama 1992’de tansiyonu yüksek olanların yüzde 57’si durumlarının farkındayken, bu oran 2009’da yüzde 83’e yükselmiş. Aynı süre içinde tansiyonu istenildiği gibi kontrol altında tutulan hasta oranı yüzde 13’ten yüzde 65’e çıkmış. Bizim de benzer bir başarıya imza atabilmemiz mümkün. Bunun için tıp camiasının önderliğinde, devlet kurumlarının, özel sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının el ele vermesinden başka çare yok. En başta da yüksek tansiyonu olan insanların, durumun ciddiyetini anlayıp bu savaşta yer almaları gerekiyor.
Bu grafikte, 26 ilimizde incelenen yaklaşık 5 bin insan arasında, yüksek tansiyon teşhisi konulanlar görülüyor. Hipertansiyon sıklığı yaş ilerledikçe artıyor. 60 yaşın üzerindeki kadınlarımızın yüzde 80’inin kan basıncının yüksek olması, bu sorunun ülkemiz için ne denli büyük bir toplumsal tehlike oluşturduğunu gösteriyor.
Ne yapılmalı?
Hipertansiyon nüfusumuzun çok büyük bir kısmını tehdit ediyor. Daha çok hastayı teşhis etmemiz ve etkin bir tedaviyle bu rahatsızlığı kontrol altına almamız gerekiyor. Ancak böyle yüz binlerce kalp krizini, inmeyi ve ölümü önleyebilir, milyarlarca liralık milli kaynak israfının önüne geçebiliriz. Bu hedefe ulaşmak için önce hastalığın farkında olmak ve hastalık hakkında bilgi sahibi olmak gerekir. Ben de önümüzdeki haftalarda bu çabaya az da olsa katkıda bulunabilmek umuduyla köşemi yüksek tansiyonun çeşitli yönlerini anlatmaya ayıracağım.
Küçüğü ne büyüğü ne?
Bir bahçe hortumunu avucunuzun içinde sıkıca tutun, musluğu sonuna kadar açın kapayın. Kasılan kalbin yarattığı büyük tansiyon, musluk açılınca elinizin altında hissettiğiniz basınç dalgasına benzer. Buna sistolik kan basıncı denir. Musluk kapalıyken hortumda hissedilen dolgunluk ise damardaki kanın durağan basıncı gibidir. Buna küçük tansiyon ya da diyastolik kan basıncı denir.
Kanın herhangi bir anda damar duvarında yaptığı basıncı belirleyen faktörlerden biri kanın yarattığı etkiyse, diğeri de damarların buna karşı gösterdiği dirençtir.
Kalbin kasılıp içindeki kanı damarlara pompalamasına tıpta “sistol” denir. Sistol sırasında damar duvarına çarpan kanın yarattığı basınca da, sistolik basınç ya da büyük tansiyon adı verilir. Kalp gevşediğinde yani “diyastol” döneminde, hâlâ atar damarların içinde bulunan kanın da damar duvarlarına yaptığı bir basınç vardır. Buna da diyastolik basınç ya da küçük tansiyon denir. Basıncın birimi milimetre cıvadır. Milimetrenin kısaltılmışı mm, cıvanın da sembolü Hg olduğu için kısaca mmHg olarak yazılır.
Kan basıncı 120/80 mmHg dediğimizde, kalp kasıldığında damar duvarının maruz kaldığı en yüksek basınç 120, en düşük basınç ise 80 milimetre cıva demektir. “Bugün tansiyonumu ölçtürdüm, 12’ye 8 çıktı” dediğimizde, söylediğimiz yanlış değil ama tam doğru da değil. “12’ye 8” kan basıncımızın tam anlamıyla 120/80 mmHg olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü 12/8 değerine, elde ettiğimiz ölçümleri yuvarlayarak ulaşıyoruz. Bu durumda büyük tansiyon 116 da olabilir 124 de... Küçük tansiyon 76 olarak ölçülmüş olsa da 8 sayılır, 84 olarak ölçülmüş olsa da. Kan basıncımızın ne olduğunu kesin olarak bilmek istiyorsak 3 haneli değerleri kullanmalıyız.
İlk kez 1700’lü yıllarda ölçüldü
Kanın dalgalar halinde bir yükselip, bir azalarak aktığı 400 yıldır bilinse de kan basıncının ilk ölçümü 1700’lü yılların başında İngiltere’de yapılan hayvan deneylerinde gerçekleşti. Bir atın şah damarına sokulan borunun ucu 4 metre yükseklikteki bir cam boruya bağlandı. Atın kan basıncı, kanı cam borunun içinde 3 metre ilerletecek kadar yüksekti. Bu deneyden bir yüzyıl sonra, Fransız bir doktor cam tüpün üstüne her bir milimetrede bir çizgi çekti ve içine cıva doldurdu. Tüpün altından giren kan, cıva sütununu çok daha az yükseltebildi, çünkü cıva çok ağırdı. Cıva sütunun yükselişi milimetre olarak ölçüldü. Hâlâ da kan basıncını mmHg olarak ifade ediyoruz. İnsanda kan basıncının ölçülebilmesi için 100 yıl daha beklemek gerekti. Modern tansiyon aletinin atası sayılabilecek cihaz, 1880’lerde bir İtalyan hekim tarafından geliştirildi. Günümüzde kullanılan ölçme yöntemi ise 20. yüzyılın başında bulundu. Dinleme aletini kullanarak büyük ve küçük tansiyonu ölçmeyi ilk olarak Nikolai Sergeyevich Korotkov adlı bir Rus hekim önerdi. 1905 yılında adı sanı duyulmamış genç bir doktorun buluşuna Saint Petersburg’un kıdemli tıp profesörleri önce pek kulak asmadı. Duyulan seslerin koldan değil, kalpten geldiğini söylediler. Eleştirilerden yılmayan Korotkov yaptığı hayvan deneyleriyle kan basıncının bu yöntemle doğru olarak ölçülebileceğini gösterdi. Tansiyon ölçerken duyduğumuz seslere bugün bile Korotkof sesleri diyoruz.
Kolun üst bölümüne yerleştirilen manşon, kan basıncından daha yüksek bir düzeye kadar şişirilir. Böylece kan akımı tümüyle durur (A). Manşonda yavaş yavaş azaltılan basınç, sistolik basıncın altına düşmeye başladığı anda kan az da olsa tekrar akmaya başlar (B). Bu nokta ilk duyulan sesle anlaşılır. Damar baskı altında oldukça, ses duyulmaya devam eder (C). Manşondaki basınç en düşük kan basıncının, yani diyastolik basıncın altına düşünce kan akımı normale döner, hiçbir ses duyulmaz olur (D). Tansiyon 150/80 mmHg.
Prof. Dr. E. Murat Tuzcu
- 25 Eylül 2024 Değişiklik Tebliğleri İşlenmiş Güncel 2013 SUT (SGK)Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 1 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliğinde 25 Eylül 2024 Tebliği ile yapılan değişiklikler işlenmiş güncel hali yayımlandı.26 Eylül 2024 Perşembe 10:58TEBLİĞLER - SUT, DEĞİŞİKLİKLERİ VE DUYURULARI
- Medipol, Akıllı İlaç Yönetim Sistemi ile hata riskini sıfıra indirdiMedipol Sağlık Grubu, eczacılık alanındaki Akıllı İlaç Yönetim Sistemi ile hata riskini bitirdi.25 Eylül 2024 Çarşamba 17:08ECZACILAR
- Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde Yapılan Düzenlemeler Hakkında Duyuru 2024/37Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından "Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde Yapılan Düzenlemeler-2024/37 konulu duyuru yayımlandı.25 Eylül 2024 Çarşamba 17:00DİĞER DUYURULAR
- Omü Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi Başhekimi DeğiştiOndokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi'nin yeni Başhekimi Doç.25 Eylül 2024 Çarşamba 16:38ÜNİVERSİTELER
- Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde oryantasyon eğitimi düzenlendiSiirt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde oryantasyon eğitimi düzenlendi.25 Eylül 2024 Çarşamba 16:28SAĞLIK BAKANLIĞI
- Şanlıurfa'da ambulans uçak 4 çocuk için havalandıŞanlıurfa'da sağlık sorunları yaşayan 4 çocuk, ambulans uçakla Ankara'ya sevk edildi.25 Eylül 2024 Çarşamba 16:28SAĞLIK BAKANLIĞI
- Sudan’da Koleradan Ölenlerin Sayısı 433’e YükseldiSudan Sağlık Bakanlığı, ülkede geçtiğimiz ay 433 kişinin kolera nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.25 Eylül 2024 Çarşamba 16:28DÜNYADA SAĞLIK
- Medical Point Gaziantep Hastanesi'nde "Klinik Araştırmalar" semineri yapıldıMedical Point Gaziantep Hastanesi'nde, klinik araştırmalar ekibinin düzenlediği seminer programı gerçekleştirildi.25 Eylül 2024 Çarşamba 16:23KONGRE VE KONFERANSLAR
- Elazığ’da Sağlık Çalışanlarına Yönelik Eğitimler SürüyorElazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi'nde "Kan ve Kan Yoluyla Bulaşan Hastalıklar ve Temasta Enfeksiyon Kontrolü İlkeleri ve Üriner Katater Enfeksiyonu" konulu...25 Eylül 2024 Çarşamba 16:23SAĞLIK BAKANLIĞI
- Kırklareli’nde Kbrnt TatbikatıKırklareli Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer Tehditler (KBRNT) tatbikatı gerçekleşti.25 Eylül 2024 Çarşamba 16:08SAĞLIK BAKANLIĞI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel