EMEKLİ HAKİM, ENGELLİLERİN UMUDU OLDU

Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi Sanat Sokağı'nda sosyal sorumluluk projesi kapsamında atölye açan emekli hakim Kemal Turan, engelliler için sanat yapıyor. Turan, emekli olduktan sonra tüm vaktini atölyesinde engelliler için resim çizerek geçiriyor. Bugüne kadar 6 sergi açan Turan, aldığı tekerlekli sandalyelerle onlarca engellinin yüzünü güldürdü.

5 yaşından bu yana resim çizen 68 yaşındaki emekli hakim, babası felç geçirdikten sonra engellilerin yaşadığı sıkıntıları daha yakından gözlemledi. Bu durumdan derinden etkilenen Turan, yıllardır hayalini kurduğu projesini emekli olduktan sonra hayata geçirdi. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında atölye açan Turan, verdiği eğitimlerle hem engelli çocukların gelişimine destek oluyor, hem de aldığı tekerlekli sandalyelerle engelli bireylerin sevincine ortak oluyor. Yaşıtlarına seslenen emekli hakim, onlara sosyal sorumluluk projelerine katkı sunarak hayatlara dokunmaları tavsiyesinde bulunuyor.

Emekli olduktan sonra kendisini engellilere adadı

Türkiye'nin dört bir yanında ihtiyaç sahibi engellilere tekerlekli sandalye ulaştıran Turan, "Emekli olduktan sonra resim çalışmalarımı Ulucanlar Cezaevi Müzesi Sanat Sokağı'nda resim yapıyorum. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında çalışmalar yapıyorum. 1985 yılında babam felç olmuştu. Hastanede yatarken hastanelerde maalesef yeterli tekerlekli sandalye yoktu ve çok sıkıntı çekiliyordu. Bu benim aklımın bir köşesinde kalmış olacak ki, emekli olduktan sonra kahvehanelerde oyun oynamaktansa boş zamanlarımda kendimi resme vereyim resimlerimin gelirlerinin tamamıyla engellilere tekerlekli sandalye alayım duygusuyla çalışmalarımı sürdürdüm" dedi.

İhtiyaç sahibi engellilere ulaştı

Sosyal sorumluluk projesi kapsamında bugüne kadar 6 sergi açtığını ifade eden Kemal Turan, "Bu gelirle engellilere 11 akülü, 35 tane de manuel tekerlekli sandalye temin ettim. Bu süreç içinde beni etkileyen çok konular oldu. Ankara'da 23 yaşındaki kızımıza ilk defa akülü tekerlekli sandalyeyi verdik. Kolej'den Kurtuluş'a doğru tekerlekli sandalye ile öyle hızlı gidiyordu ki, anne ve babasının çocuklarının tek başına özgürce hareket ettiğini görünce sevinçten ağladığını gördüm. Bende onlarla birlikte ağladım, mutluluklarını paylaştım" diye konuştu.

Geleneksel sanatların her dalı ile ilgilendiğini belirten Turan, "Uzun süre ebru yaptım. Sergilerimde ebru çok ilgi görüyor. 5 yaşımdan beri resim yapıyorum. Hep ressam olurum diye düşünmüştüm. Lise son sınıftayken ressam olmak için İstanbul'a gideceğim dedim, babam istemedi. Ankara'da eğitim veren bir okul yoktu. Babamın isteği üzerine siyasal bilimler okudum" şeklinde konuştu.

"Resim yaparken ben bir mutlu oluyorum; engellilerin gereksinimlerini karşıladığımda iki katı mutlu oluyorum"

Engellilere yönelik başka projelerinin de olduğunu ifade eden Turan, "Engelli öğrencilerimize şuan sulu boya dersi veriyorum. Onun ötesinde engelliler için tekerlekli sandalye alma projemi bağlı olduğum dernekle devam ettiriyorum. Şimdiye kadar çocuk bayramlarında engelli çocuklar törene kabul edilmediler. Bu sene biz engelli çocuklara teşekkül eden bir kortej hazırladık ve engelli çocuklarımızla kutlama yaptık. Seneye bunu daha geniş kapsamlı yapmayı düşünüyoruz. Resim yaparken ben bir mutlu oluyorum engellilerin gereksinimlerini karşıladığımda iki katı mutlu oluyorum. Bu yaştan sonra benim için gerekli olan beni sevindiren en büyük mutluluk da bu" ifadelerini kullandı.

"Ülkemizde benim gibi emekliliğini almış kişilerin; evde oturup televizyon seyretmelerini kahvehanede oyun oynamalarını tasvip etmiyorum"

Engellilerin eğitimine elinden geldiğince katkıda bulunmak istediğini ifade eden Emekli Hakim Turan, resmin engelli çocuklar üzerinde iyileştirici etkisini gözlemlediğini kaydetti. Turan, "Bir psikolog refakatinde 10 engelli çocuğumuza eğitim veriyorum. İlk başlarda onlara verdiğim resim köşelerine resim yapıyorlardı. O kadar küçük oluyordu ki. 4 aylık eğitim sonunda şunu fark ettik. Onlar artık resim defterinin tamamını kapsayacak şekilde resim yapıyorlar. Psikolog, değerlendirmesinde zekalarına etkisi olduğunu ve öz güvenlerinin arttığını ifade etti. Bazen karmaşık duygular yaşıyordum. Onlarla birlikte olmak, onlara katkım olması beni çok mutlu ediyor. Ülkemizde benim gibi emekliliğini almış kişilerin evde oturup televizyon seyretmelerini kahvehanede oyun oynamalarını tasvip etmiyorum. Böyle sosyal sorumluluk projeleriyle topluma yararlı olacaklarını düşünmelerini etkinliklere katılmalarını bekliyorum" şeklinde konuştu.