EKK'DAN ÇIKAN KARAR, ÖZEL HASTANELERİ NASIL ŞOKE ETTİ

Özel hastanelere ödenen muayene katılım payının 2 liradan, 15 liraya çıkarılması, özel hastaneler açısından bardağı taşıran son damla oldu. Ama asıl şok, ücretin artırılması değil, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'ndan beklenenin tam tersi bir kararın çıkması oldu.

Önce konuya bir açıklık getirerek, yazıya başlayayım. Bilindiği üzere 1 Ekim tarihinden itibaren Genel Sağlık Sigortası (GSS) çerçevesinde vatandaşların özel hastanelere ödediği muayene katılım payı 2 liradan 15 liraya çıkartıldı.
Yine bilindiği üzere, GSS kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile sözleşmeli özel sağlık kuruluşları, sağlık hizmetleri bedelinin en fazla yüzde 30'una kadar ilave ücret alabiliyor.
Bu iki tespitten sonra gelelim asıl konumuza. Önce yüzde 30 fark... Ardından da muayene katılım payının 15 liraya yükseltilmesi, özel hastaneleri kelimenin tam anlamıyla çileden çıkardı. Bir başka anlatımla, muayene katılım payının artırılması özel hastanelere son darbeyi vurdu.
Geçenlerde Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) Genel Başkanı Dr. Reşat Bahat ile sohbet ediyoruz...
Reşat Bahat sohbetimizin daha en başında, "Yüzde 30, yüzde 70 gibi sürekli vatandaşın cebinden para çıkacak çözümleri sunuyor olmamızdan, biz özel hastaneler olarak çok rahatsızız" diyerek, söze başlıyor ve özel sektör olarak tek talepleri olduğunu söylüyor: "Bizim maliyetlerimiz karşılansın ve makul bir kâr sektöre bırakılsın. Bunun dışında, vatandaş para vermeden biz kâr edebilirsek, bu sektörün çözümü olur."

Hastanelere ikinci şok
Reşat Bahat'tan öğrendiğime göre, muayene katılım ücretinin 15 liraya çıkması, özel hastaneleri şoke etmiş. Şoke etmesinin nedeni ise sadece ücretin artırılması değil. Bahat, bu ilginç gelişmeyi şöyle anlatıyor:
"Özel hastaneler olarak Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısına katıldık ve ilgili tüm bakanlara yüzde 30 katkı payı sıkıntımızı uzun uzun anlattık. Birtakım çözümler ortaya koyduk. Bizi dinlediler. Anlattıklarımızın hepsini makul karşıladılar ve bizlere de hak verdiler. Toplantı bittiğinde, açıkçası hepimiz umutluyduk, hataların düzeleceği üzerine. Ama ertesi gün bir baktık ki muayene katılım payı 2 liradan 15 liraya çıkarılmış. Şoke olduk. Sorun sadece bu da değil. Devlet hastanesinde bu ücret 8 lira, özel hastanelerde 15 lira. Eşitlik ilkesine aykırı bir durum. Devlet bize yüzde 30, yüzde 70 kısıtları getiriyor. O zaman da akla şöyle bir soru geliyor. Vatandaş zenginse bu kısıtlar niye var. Yok vatandaş fakirse, niye 15 lira alınıp, devlete veriliyor."

Bu çarkın içinde olamayız
Sohbetimiz sırasında Reşat Bahat'tan, muayene ücretinin artırılması sonrasında OHSAD üyelerinin çoğunluğunun refleks olarak SGK ile sözleşmelerini iptal etme ve personel, hasta sayısını azaltarak, küçülme yoluna gitmeyi tercih ettiklerini de öğreniyorum. Ama şimdilik bu karar ertelenmiş. Ta ki ortak bir tavır belirlenene kadar.
Bu noktada Reşat Bahat, başka önemli bir noktanın altını çiziyor. "Asıl bizi üzen, beş yıl önce sağlık alanında çok güzel şeyler yapıldı. Sağlık sorunu özel sektörle birlikte çözüldü ki bu doğru bir yaklaşımdı" diyerek anlatmaya başlıyor Bahat ve şöyle devam ediyor:
"Biz yatırımları yaparken bu kısıtların hiçbirisi yoktu. Bize bunlar söylenmeden bu yatırımları yaptık. Özel sağlık alanında 10 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı, bu beş yıl içinde. Şimdi ise 5.5 milyar TL'nin altında özel sektöre global bütçe reva görülüyor. Bütün bunları kabul ederek, bu sağlık çarkının içinde kalmamıza imkân yok."

Devlet bu hizmeti veremez
Bu uygulamaların altında, bir anlamda hastaların tümünü devlet hastanelerine yönlendirmek gibi bir politikanın yatıp yatmadığını da soruyorum...
Reşat Bahat, böyle bir politikanın gerçekçi olmayacağına değiniyor ve beş sene önce sağlık hizmetinin yüzde 8'ini özel sağlık kuruluşları gerçekleştirirken, bugün bu oranın yüzde 30'a çıktığını vurguluyor. Ayrıca bu hizmetin çoğunluğunun da nitelikli hizmet olduğunu ve yüzde 50'nin üzerinde talebi özel sağlık kuruluşlarının karşıladığını savunan Bahat, "Devlet hastaneleri bu hizmeti veremez. Mesela, açık kalp ameliyatı gibi birçok konuda özel sektörün verdiği hizmet yüzde 50'yi aşmış durumda. Bu hizmeti devlet istiyor ki, biz de bu büyüklüğe ulaşmışız. Sektörü küçültmek gibi bilinçli bir zihniyet yok ama sonuç oraya varıyor ve böyle giderse, vatandaş memnuniyetsizliği oluşacak" diyor.
Özel sağlık kuruluşlarının sıkıntıları böyle. Kabul etmek lazım ki sağlık konusunda ortada ciddi bir sıkıntı yaşanıyor ve gelecekte bu sıkıntının daha da artacağı kesin. O nedenle de bir an önce bu soruna çare bulunması gerekiyor. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim... Özel hastaneler olmadan kaliteli sağlık hizmeti vermek imkânsız ve mümkün değil.


Referans