29 Kasım 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa5°C
  • Antalya7°C
  • İzmir7°C

EHLİYET AMBULANS KULLANMAYA YETER Mİ?

Sağlık hizmetinde kaliteyi belirleyen teknik elemanların Avrupa'da ciddi bir eğitim sürecinden geçtiğini belirten,..

Ehliyet ambulans kullanmaya yeter mi?

18 Mayıs 2010 Salı 10:23

Sağlık hizmetinde kaliteyi belirleyen teknik elemanların Avrupa'da ciddi bir eğitim sürecinden geçtiğini belirten, ülkemizdeki eğitimin ise yetersiz olduğunu söyleyen Dr. Özyaral, "Örneğin, ehliyeti olan herkes ambulans şoförü olmamalı" diyor.
 

Tüm ekibin donanımlı, hızlı ve doğru sonuç için yönlendirilebilir olması, sağlık hizmetinin kalitesinde önemli rol oynuyor.

"Sağlık hizmetleri sadece hekimlerin veya hemşirelerin üzerine yığılamaz" diyen Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özyaral, 'teknik eleman' kavramının sağlık hizmetlerinde kalite belirleyici olduğunu söylüyor.

Dr. Özyaral, "Eskiden alaylı olarak tanımladığımız kişiler hastanelerde çeşitli işleri yürütmekteydi. Ancak donanımın teknoloji ile birleştiği noktada eğitim şart oldu. Kimden ne öğrendiği tanımlanamayan kişilerin sağlık adına iş yaptığı dönem artık kapandı. Nobel ödüllerinin bile ekiplere verildiği günümüzde, 'ben' egosu ile iş bitirme neredeyse imkânsız oldu. Konu sağlık olduğunda ise teşhisten tedaviye uzanan sürecin tamamında takım çalışmasının önemi daha da artıyor. Hastanın ya da hizmet alıcının sağlık kurumuna girdiği andan, hizmet ihtiyacının sonlandığı çıkış noktasına kadar sistemin içinde çalışan, hastayı selamlayan, yönlendiren, hekime veya laboratuvara götüren ve hastaya tıbbi anlamda destek veren tüm ekip, teknik elemandır ve teknik eleman, sağlık hizmetinin kalitesinde kilit rol oynar" diye konuşuyor.

AMBULANS ŞOFÖRÜ NEDEN ÖNEMLİ?
Dr. Özyaral'e göre, teknik eleman yetersizliği sağlık hizmeti alımını, yani teşhis ve tedavi sürecini aksatıyor ve hizmet kalitesini düşürüyor. Gelişmiş ülkelerde teknik elemana büyük önem verildiğini belirten Özyaral, ambulans şoförlüğünü örnek olarak gösteriyor ve "Ehliyeti olan herkes ambulans şoförü olmamalı" diyor.
 

"Gelişmiş batı ülkelerinde teknik elemanların eğitim ve öğretim süreçleri için çok ciddi programlar hazırlanıyor ve yaptırım niteliğinde yasal düzenlemelere gidiliyor. Görev tanımı belirlenmiş olan çalışanlara sorumluluklar veriliyor. Örneğin, bir ambulans şoförü kimdir, nasıl olmalıdır ve ne iş yapar? Ambulans şoförünün özellikleri ve çalışma şartları yasal prosedüre göre belirleniyor. Yani ehliyet sahibi olan, herhangi bir araç sürücüsü asla bu işe soyunamıyor. Çünkü işin ucunda sağlık vardır. Ülkemizde ise salt sürücüler bu işi bugüne kadar taşımışlardır. Unutulmamalıdır ki bilgi beceri ile tamamlanır, beceri de bilgi ile donatılırsa ancak o zaman başarı ve kalite yakalanmış olur."

DR. ÖZYARAL: AVRUPA'DA 6 AY EĞİTİM GÖRÜYORLAR
"Avrupa ülkelerinde ambulans şoförleri nasıl belirleniyor, nasıl bir eğitimden geçiyor, Türkiye’de nasıl bir prosedür uygulanıyor ve sürücü belgesi olan herkes istediği zaman ambulans şoförü olabiliyor mu?" sorusuna ise Dr. Özyaral, şöyle cevap veriyor:

"ABD ve Kanada’da ambulans şoförlerinin tamamı paramedik (Hastane dışında acil hasta ve yaralılara müdahale eden, gerektiğinde ambulans sürücülüğünü de yapan profesyonel sağlık personeli) olarak eğitim görmüş personeldir. Avrupa ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda, ambulans şoförü olmak için 6 aylık bir ilk yardım kursu gerekiyor. Almanya, Fransa ve Hollanda’da çoğunlukla paramedikler ambulans şoförlüğü yapıyor. Türkiye'de ise "Ambulanslar ve acil sağlık araçları ile ambulans hizmetleri yönetmeliği'nin 4. maddesinde, ambulans şoförü; 'Kullanacağı araca uygun sürücü belgesine sahip, temel ilkyardım eğitimi sertifikası almış personel' olarak tanımlanıyor. Ancak bu tanımlama, muğlak olduğu için pratikte sıkıntı yaşanıyor."

DR. ÖZŞAHİN: KADEMELİ EĞİTİM 6 AYDAN FAZLA SÜRÜYOR
Marmara Üniversitesi SHMYO Paramedik Bölüm Başkanı Yard. Doç. Dr. Ayhan Özşahin ise Avrupa ülkelerinde sistemin ülkeden ülkeye değiştiğini belirterek şunları söylüyor:

"Ambulans şoförü kavramı bir çok ülkede yok, ancak bazı ülkelerde standart olarak uygulanıyor. Hollanda ve Fransa ambulans şoförü çalıştıran ülkelere örnek. Şoförden özellikle kenti iyi tanıması bekleniyor, taksi şoförlüğü tecrübesi yararlı oluyor. Eğitim olarak da genellikle 40 saatlik ileri ilkyardim egitimi uygulanıyor. Bu, ABD'de 'first responder' denilen ve itfaiyeci, polis gibi mesleklere verilen standartta oluyor.

Ambulansı daha çok eğitim almış bu kişiler kullanıyor. Sonra isterse çalışarak veya çalışmadan doğrudan 2. ve 3. kademe eğitimlere devam ediyor. Böylece ambulanstaki pozisyonu yükseliyor, acil tıbbi girişimleri daha fazla üstleniyor. Ancak bu şekilde daha fazla eğitim almış kişiler de ambulansı sürebiliyor. Yani polis veya itfaiyede olduğu gibi ambulans personeli, ambulansta eğitimiyle orantılı olarak her işi yapabiliyor.

TÜRKİYE'DE SADECE TEMEL İLKYARDIM KURSU VERİLİYOR
Türkiye'de ise ambulansta şoför bulundurma zorunlulugu kaldırıldı. İsteyen özel ve kamu ambulansları şoför çalıştırabilir. Bu şoför, Sağlık Bakanlığı onaylı temel ilkyardım eğitiminde başarılı olmak zorunda. Ancak isteyen özel ve kamu kurumu, meslek lisesi veya meslek yüksekokulu mezunu ambulans personelinden de ambulansı kullanmasını isteyebilir. Çünkü yönetmelik buna uyumludur."

"EĞİTİM OLURSA, HASTA SEDYEDEN DÜŞÜRÜLMEZ"
Ambulans kazaları veya hastanın sedyeden düşürülmesi gibi olayların sık yaşandığını belirten Özyaral, şoför adaylarının belirli bir eğitimden geçirilmesiyle bu tür olumsuzlukların engellenebileceğini söylüyor.
 

"Ambulanslar ve Acil Sağlık Araçları ile Ambulans Hizmetleri Yönetmeliği; sadece 2 günlük bir kursla alınan temel ilkyardım eğitimi sertifikası ve uygun sürücü belgesine sahip olan herkesin ambulans şoförlüğü yapabilmesini öngürüyor. Ambulanslarda görev yapan ilk yardım ekibinin ayrılmaz bir üyesi olan şoförlerin, ileri sürüş tekniklerini içeren bir eğitime tabi tutulması, ambulans kazalarının daha az görülmesini; özellikle hasta taşıma tekniklerini içeren daha detaylı bir ilk yardım eğitimi alması ise hastanın sedyeden düşürülmesi gibi istenmeyen olayları azaltacaktır.

Üç kişiden oluşan ambulans ekibinde zaman zaman şoförlerin de hastaya müdahele etmek zorunda kaldığı görülmektedir. Bu durum, 2 günlük temel ilkyardım eğitimi yerine daha ileri seviyede bir ilk yardım eğitimi almaları gerektiğinin göstergesidir. Tüm dünya ambulans şoförü olarak, acil tıp teknisyeni veya paramedikleri çalıştırırken, bizim de aynı şekilde uygulamaya geçmemiz gerekir.

KAZA OLABİLİR, GÜVENLİK STANDARTLARI GELİŞTİRİLMELİ
Yard. Doç. Dr. Ayhan Özşahin ise Türkiye'nin ambulans hizmetlerinde, hem ambulans kalitesi hem de personel eğitimi yönünden Avrupa ülkelerine kıyasla iyi bir düzeyde olduğu görüşünde. Dr. Özşahin'in yorumu şöyle:

"Zor hava ve yol koşullarında kazalar olur ve her kazaya ambulans gider. Dolayısıyla ambulansın kaza yapması mümkündür ve başka ülkelerde de bu sorun vardır. Bu nedenle ambulanslar, kaza yapsa da personel ve hastanın mümkün olabildigince korunmasi için güvenlik standartları geliştirilmektedir. Ülkemizde de modern güvenlik standartları kullanılıyor ve ambulans kazaları diğer ülkelere oranla çok fazla değil.

Sağlık Bakanlığı, hem kamu hem de özel ambulans personeli için hizmetiçi eğitimleri zorunlu tutmuştur. Burada hem sedyeden hasta düşürmeyi önleyen tıbbi eğitimler hem de kazaları azaltmayı hedefleyen güvenli sürüş eğitimleri söz konusudur. Bu eğitimler, ülke genelinde yaygın olarak uygulanıyor. Bu eğitimler sayesinde de olumsuz olaylar önemli ölçüde azalmıştır. Sonuç olarak ülkemizde ambulans hizmetleri, hem kalite hem de personel eğitimi yönünden Avrupa ülkelerine kıyasla oldukça iyi düzeye gelmiştir ve hızla gelişmeye devam etmektedir."

Ülkemizde önce yasal açığın kapatılması gerektiğini, teknik eleman tanımlaması için Yükseköğretim Kurulu'nun bazı çalışmalar yaptığını ve artık üniversitelerin de bu konuya daha fazla ilgi gösterdiğini vurgulayan Dr. Özyaral, "YÖK ülkemizdeki en büyük açığın, teknik eleman olduğunu sürekli dile getirmektedir" diyor ve bu konudaki çalışmaları şöyle özetliyor:

ARA ELEMAN YERİNE, TEKNİK ELEMAN
"Meslek yüksek okulları bu konuda çok büyük önem taşıyor. Hızlı saha çalışmasına yönelik bilginin beceri ile birleştiği donanımlı gençler Türkiye’nin geleceğidir. Teknik eleman olabilmek için 2 yıllık eğitim alan öğrencilerimiz, eğitime devam edip 4 yıllık fakülte mezunu olma hakkına da sahiptirler. O zaman bizlerin yapması gereken, gençlerimizi atıl ve işsiz beklemeye terk etmek yerine donanımlı bir Türkiye için hazırlamaktır. Çünkü eğitim olmadan, akıllı çağ olarak tanımlanan günümüzde, ehil olmak ve iş yapmak imkânsızdır. Devletin de bu okullardan mezun olan gençlerin istihdamı için tedbir alması gerekir."

Eğitimsiz ve düşük ücretli ara eleman yerine, iş tanımı yapılmış teknik eleman çalıştırılmasının, işsizlikle mücadele açısından da anlamlı olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Oğuz Özyaral, Yeni Yüzyıl Üniversitesi'nde teknik eleman eğitimi gören öğrencilere saha çalışması, staj ve istihdam imkanı sunulduğunu da sözlerine ekliyor.

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA