22 Kasım 2024
  • Ankara17°C
  • İstanbul18°C
  • Bursa18°C
  • Antalya19°C
  • İzmir21°C

ECZANELERE DENETİM SIKILAŞTIRILIYOR

Dinçer, Rixos Otel'de düzenlenen 10. Türkiye Eczacılık Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 1949'dan bu yana ki sosyal güvenlik uygulamaları ve bu uygulamalarda yaşanan değişimler hakkına bilgi verdi.

Eczanelere denetim sıkılaştırılıyor

30 Eylül 2010 Perşembe 22:09

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer,ilaçkonusunda istatistikleri ilin ortalamasının üzerinde olan eczaneleri denetlemeye aldıklarını ifade ederek, ''Doğrusu bu konuda çok kararlı ve katı davranacağız. Dürüst ve itinayla çalışan eczacılarımızı koruyacağız ve onların denetim esnasında rencide edilmelerini önleyecek her türlü hassasiyeti göstereceğiz'' dedi.

Geçmiş yıllarda, farklı sınıflar ve bu sınıflara yönelik farklı uygulamalar olduğunu, bunların sık sık değiştiğini anlatan Dinçer, 1990'dan sonraki 10-12 yıllık dönemde emeklilikteki yaş sınırının kaldırıldığını, bu nedenle kadınlarda emeklilik yaşının 43'e, erkeklerde ise 48'e kadar düştüğünü söyledi.

Dinçer, bu durumun sosyal güvenlik sisteminin dengelerini bozduğunu, emekli aylığı ödemeleri için borçlanılmaya başlandığını, kayıt dışılığın teşvik edildiğini kaydetti.

Adil davranılması gereken bir alandaki hatalı yaklaşımların tam bir kısır döngü yarattığını anlatan Dinçer, bunun uzun vadede kurumun finansal ihtiyaçlarını daha da artırdığını dile getirdi. Dinçer, yanlış uygulamalar nedeniyle 2003'te kurumda her 2 çalışana karşılık bir emeklinin düştüğüne dikkati çekti.

Sosyal güvenlik reformuyla yapılan çalışmaları anlatan Dinçer, reformun sonuçlarının 2025'ten sonra tam olarak ortaya çıkmaya başlayacağı için aktif-pasif dengesinde henüz bir değişikliğin oluşmadığını söyledi. Aktif sigortalı sayısının 15 milyon 900 bine çıktığını, bunun kriz öncesinden fazla olduğunu belirten Dinçer, geçen 5 yılda kurumun gelir gider dengesinin düzeldiğini her 100 liralık gidere karşılık 56 lira gelir elde ettiklerini bildirdi.

Bakan Dinçer, eczaneler ve ilaç sanayi ile yaptıkları çalışmanın sonunda kuruma yaklaşık 2.5 milyar lira katkı sağlandığını ifade etti.

Sağlıkta da toplum vicdanını rahatsız edecek farklılıklar bulunduğunu dile getiren Dinçer, yapılan reformlarla bunu ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atıldığını anlattı.

-GSS'YE GEÇİŞ-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dinçer, yarından itibaren tüm nüfusu kapsayacak şekilde uygulamaya girecek genel sağlık sigortası (GSS) konusunda süre uzatım ihtiyacı ortaya çıktığını, vatandaşların sıkıntıya düşmemesi için Meclis açıldıktan sonra bu geçişi 2012'ye kadar uzatmayı planladıklarını kaydetti.

İlaçtaki karekod uygulamasının 2010 sonunda yüzde 100 uygulanacağını ifade eden Dinçer, Sosyal Güvenlik Kurumunda (SGK) Doktor Bilgi Bankası oluşturulduğunu, tescilli bütün doktorların envanterinin ellerinde olduğu bilgisini verdi. Dinçer, ''Bu Bilgi Bankasından yararlanmaya başlayacağız. Muhtemelen bu aydan sonra tüm doktorların tescil işlemini yapacağız ve ancak tescilli doktorların reçetelerini ödemeyi esas alan bir uygulamaya geçeceğiz'' dedi.

Sosyal güvenlikte yaşanan dönüşüme ilişkin bilgiler veren Dinçer, şöyle konuştu:

''Bugüne kadar sağlık harcamalarında vatandaşlarımızın kendi ceplerinden yaptıkları harcama, toplam harcama içerisinde yüzde 30 civarındaydı. Bugünlerde vatandaşlarımızın kendi ceplerinden yaptıkları harcama yüzde 17'ye düşmüştür. Kişi başına doktora müracaat sayısı 2003'te 2.8 iken 5.5 civarına çıktı. Yani bugünlerde bizim kayıtlarımıza göre 6'ya yakın aşağı yukarı. AB'de bu ortalamanın 6.8 olduğunu kabul edecek olursak buna çok yakın bir oranda sağlık hizmeti ve tedavi imkanı veriyoruz.

2003'den bu yana toplam sağlık harcamalarımız tam 4 katı arttı. Tedavi harcamalarımız 5.3 katı, devlet hastanelerine yapılan ödemeler 5 kat,üniversite hastanelerine yapılan ödemeler 2.7, özel hastanelere yapılan ödemeler 9 kat, ilaç harcamaları da 3 kat arttı. Bütün bu artışlara rağmen gelir-giden dengesindeki olumlu gelişmeye dikkatinizi çekiyorum. 2010'da yüzde 56 oranında bir gelirimiz var. Açıklarımız daha azaldı. Toplam kamu harcamalarının milli gelire oranı 2002'de yüzde 2,83 iken 2010'da yüzde 3,87'ye çıktı. Bu harcamaların toplamına bakıldığında tedavi harcamaları 22 milyar 300 milyon, sağlık harcamaları 14 milyar 600 milyon, 2.8 milyon da diğer harcamalar olarak baktığımızda toplam 39.7 milyon liraya çıktı. Aşağı yukarı 40 milyar liralık bir sağlık harcamamız bulunuyor. Kamu dışındaki harcamaları da dahil ettiğimizde Türkiye'de genel sağlık harcamalarının yüzde 6'ya ulaşıyor. OECD ülkeleri ortalamasının yüzde 9 olduğunu belirtirsem, biz uluslararası anlamda vatandaş başına harcamalarda hala gerideyiz. Öyleyse biz bu konuda vatandaşlarımıza sağlık hizmetini daha etkin sunacak sigortacılığı yapmak için çaba sarf edeceğiz.''

-ATILACAK ADIMLAR-

Sektördeki gelişmeleri dikkate alarak bir takım adımlar atmayı düşündüklerini bildiren Dinçer, bunları şöyle sıraladı:

''Doktorların tescili ile birlikte Medula sisteminde tescil edilmemiş doktorların yazdığı reçeteleri ödememeye başlayacağız. Böylece bu sektör ilk en rasyonel sektörü haline gelecek. Kayıt dışının olmadığı, bir takım yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin önüne geçildiği bir sektör olacak. Bunun yanında bilimsel ve Ar-Ge anlamında bir takım gelişmelerin yapılabileceği bir altyapıya ulaşacağız.

E-rapor sistemini getiriyoruz. Yeni uygulama ile eczaneden rapor girişlerinin kapatılması ve sadece sağlık hizmeti sunucularına Medula sistemi kullanılarak rapor kayıtlarının yapılmasını öngöreceğiz. Böylece kuruma iletilecek evrak sayısında azalma olacak, yazılan rapor ve kullanılan ilaçlarda istatistiki takip imkanı getirilecek ve rapor sistemindeki bazı usulsüzlükleri önlemiş olacağız.

Hizmet Detay Belgesi'ni bilişim ortamında sunma imkanı vereceğiz.
Denetim çalışmalarımızı artırıyoruz. Eczacılarımızın denetim esnasında rencide olmalarını önlemeyecek uygulamalar yapacağız. Şimdiye kadar ya şikayet üzerine denetimler yapılıyor ya da örnekleme yöntemi üzerinde denetlemeler yapılıyordu. 6 aydır bu yöntemi terk ettik. Şimdi bütün ilaç takip sitemini de göz önüne alarak hem vatandaşlarımızın hem eczacılarımızın hem doktorlarımızın denetlemelerinde genel eğilimlerin dışına çıkanların tespitini yapıyoruz. Türkiye'nin ortalamasının üzerinde olan illeri denetlemeye alıyoruz. Ayrıca o illerde ilin ortalamasının üzerinde olan eczaneleri denetlemeye alıyoruz. Doğrusu bu konuda çok kararlı ve katı davranacağımızı, dürüst ve itinayla çalışan eczacılarımızı koruyacağımızı ve onların denetim esnasında rencide edilmelerini önleyecek her türlü hassasiyeti göstereceğiz.''

Denetimleri vatandaşlara yönelik de sürdüklerini anlatan Dinçer, geçen yıl, yılda 500 kereden fazla hastaneye giden bütün hastaların evlerine müfettiş gönderildiğini bildirdi.

Bu kapsamdakilerin evlerine giderek ne dertleri olduğunu sorduklarını dile getiren Dinçer, usulsüzlük yapanlarla ilgili suç duyurusunda bulunup, kendilerini ''kara listeye'' aldıklarını, başka dertleri olanların ise dertlerini çözmeye yönelik yeni çareler ve tedbirler almaya başladıklarını söyledi.

Bakan Dinçer, yakında doktorların yazdığı reçeteleri, ilaçları da analiz etme imkanına kavuşacaklarını kaydetti.

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA