ECZACILAR YURTDIŞINDAN İLAÇ GETİRİLMESİNE KARŞI ÇIKIYOR!

Eczacılar, yurtdışından ilaç getirilmesine karşı çıkıyor

Türk Eczacıları Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, özel şirketlere yurtdışından ilaç getirme yetkisi verilmesini eleştirerek, "Bu yetkinin özel şirketlere de verilmesinin eczacıları temsil eden bir kurum olarak hem hastalarımıza hem de kamu maliyesine zarar vereceğini düşünüyoruz" dedi. 

Türk Eczacıları Birliği, Sağlık Bakanlığı'nın piyasada bulunmayan ilaçlan şirketler aracılığıyla yurtdışından getirmesine itiraz etti. 

TEB Başkanı Erdoğan Çolak, düzenlediği basın toplantısında, piyasadaki ilaç sıkıntısının bu şekilde çözülemeyeceğini vurgularken. Türkiye'de ruhsatı olmayan veya piyasada bulunmayan ilaç temininde tartışmanın, tekelleşme üzerinden değil, hasta yaran üzerinden olması gerektiğini söyledi. 

Çolak, bu nedenle hem kamunun maliyetlerinin artacağı ve hem de hastaların zarar göreceği uyarısında bulundu. 

Çolak sözlerine şöyle devam etti: "Türk Eczacıları Birliği, 1996 yılından beri Sağlık Bakanlığı ile sonuncusunu 2006'da yaptığı protokoller çerçevesinde piyasada bulunmayan ya da ruhsatı olmayan ilaçlan, hastalara bilabedel ulaştırmaya devam etmektedir. Daha önce mart ayında konu ile ilgili bir düzenleme yapılmış, ancak yasal sorun olduğu tarafımızdan yetkililere iletildikten sonra. 2013 yılı ağustos ayında SGK tarafından Sağlık Uygulama Tebliği değiştirilmiş ve 'Mevzuat değişikliği yapılarak Sağlık Bakanlığı'nca yetkilendirilmiş diğer taraflarla da protokol imzalamak suretiyle' ruhsatı olmayan ya da piyasada bulunmayan ilaçlan yurtdışından getirtme yetkisi verileceği maddesi eklenmiştir. Arkasından Bakanlık tarafından yayınlanan şartlar ile ecza depolannın aynı işlemi yapabilmesine olaI nak tanınmıştır." Bu duruma tepki gösterdiklerini, dava açtıklarını hatırlatan Çolak, davanın İdare Mahkemesi'nde devam ettiğini belirtti. 

Çolak, TEB hastaların ilaca daha hızlı ulaşabilmesi için kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmasının getirdiği tüm avantajları hasta lehine kullandığını ifade ederek, hasta ile irtibatlarını sağlayan bu hizmetin kendileri için bir kâr değil, itibar meselesi olduğunu dile getirdi. 

Gün geçtikçe bu tip ilaçlara erişmek isteyen hasta sayısının arttığını veTEB'in artan bu talebi karşılamak için her türlü önlemi aldığını belirten Çolak, kamuoyunu "Bu hizmetin özel şirketlere de açılmasının, bu hizmeti veren bir kurum olarak değil, ilaç hizmetinin asıl sorumlusu eczacıları temsil eden bir kurum olarak, hem hastalarımıza hem kamu maliyesine zarar vereceğini düşünüyoruz" diyerek uyardı. Çolak, bu ilaçları getirme hakkının özel şirketlere verilmesi durumunda maliyetlerin en az iki kat artacağına dikkat çekerek, "Bir ilaç ancak eczacı tarafından ve eczane ortamında hastaya verilebilir. Ancak özel şirketlere ilaç getirtme hakkı verilirse yeni bir eczacılık modeli gelişmiş olur. Bu nedenlerle; ruhsatlı olmayan ilaçlara ivedilikle ruhsat verilmeli ve bu ilaçlar da diğer normal ilaçlar gibi eczanelerden halka ulaştırılmalıdır" dedi. 

Çolak, piyasada bulunmayan kanser ilaçları için bu uygulamanın çözüm olup olmayacağının sorulması üzerine, şunları söyledi: "Piyasada bulunmayan ilaçların nedeni, yanlış fiyat politikalarıdır. Şirketlerin kâr hırsı ile piyasaya girmesi bu sorunu çözmez. Yurtdışından getirilecek ilaçlarda ruhsat olmadığı için muhtemelen getirilecek ilaçlar yeterli denetimleri yapılmamış ilaçlar olacaktır. Bu daha büyük bir soruna yol açacaktır. Yapılması gereken ilaçlardaki protokol sorununun çözülmesidir. İlacı dışarıdan daha ucuza fiyatlandırıyorsunuz, bir de ilaç üreticilerinden yüzde 40'a yakın devlet iskonto istiyor. Böyle olunca üreticiler bazı ilaçları üretmek istemiyor. " TEB Genel Sekreteri Uzman Eczacı Harun Kızılay, yurtdışından temin ettikleri ilaçlann yüzde 60'ının 100 binde 1 kişinin yakalandığı hastalığa yakalanan veya genetik olarak bu hastalığa sahip olan hastaların kullandığı ilaç olduğunu söyledi. 

Fevziye Çevik Sarel