Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Sevil Karaman:  "Çocukların yüzde 40'ının, eğer vaktinde tespit edilebilse önlenebilecek veya daha kötüye gitmekten korunabilecek göz rahatsızlıkları nedeniyle kör olduğu tahmin ediliyor. Doğumdan sonra ilk 3 ay içinde ve daha sonra da göz hekimin takibinde uygun aralıklarla kontrol edilmesi en akılcı çözümdür"

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Doç. Dr. Sevil Karaman, çocukların göz sağlığını iyileştirmek ve engelliliği azaltmak için toplumun birincil, ikincil ve üçüncül düzeyde kapsamlı hizmetlere ihtiyaç olduğunu belirterek, 13 Ekim Dünya Görme Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Karaman, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünya genelinde, en az 450 milyon çocuğun tedavi gerektiren bir görme sorunu olduğunu ve 90 milyon çocuğun çeşitli derecelerde görme kaybıyla yaşadığını bildirdi.

Göz bozukluğu olan genç ve çocuk sayısının ise yaklaşık 448 milyona ulaştığını aktaran, Karaman, "Ne yazık ki çocukların yüzde 40'ının, eğer vaktinde tespit edilebilse önlenebilecek veya daha kötüye gitmekten korunabilecek göz rahatsızlıkları nedeniyle kör olduğu tahmin ediliyor. Doğumdan sonra ilk 3 ay içinde ve daha sonra da göz hekimin takibinde uygun aralıklarla kontrol edilmesi en akılcı çözümdür." ifadelerini kullandı.

Karaman, önlenebilir körlük nedenleri ile savaşmanın önemini değinerek, "Çocuklarda görme kaybının yaygınlığı, ülkeler ve bölgeler arasında önemli ölçüde değişiklik gösterir. Ancak kırma kusurları dışlanırsa, A vitamini eksikliği ve kızamık nedeniyle kornea hasarına bağlı körlüğünün azalması nedeniyle küresel olarak göz hastalıklarından kör olan çocuk sayısı düşmektedir. Çocuklar doğduktan ilk 3 ay içinde belirti ya da şikayetleri olmaksızın mutlaka bir göz hekimine kontrole götürülmelidir." açıklamasında bulundu.

"Görme bozukluğu akademik başarıyı düşürüyor"

Çocuklarda görme bozukluğu sadece uzak ya da yakın görmede zorlanma ile sonuçlanmadığının altını çizen Karaman, şunları kaydetti:

"Akademik başarılarını ciddi şekilde etkileyebilir, düşük benlik saygısına ve gelecekteki sosyo-ekonomik potansiyelinin azalmasına neden olur. Lancet Küresel Göz Sağlığı Komisyonu, düşük ve orta gelirli ülkelerde görme kaybı olan çocukların örgün eğitimde devam etme şanslarının 5 kat kadar daha az olduğunu bildirdi. Yapılan başka bir çalışma ise daha üzücü bir gerçeği ortaya koymuştur. Bu çalışmada özellikle düşük gelirli ülkelerde görme engelli çocukların iyi gören çocuklara göre çocuklukta ölme olasılığının daha yüksek olduğunu bildirilmiştir.

Kırma kusurları, özellikle miyopi, çocuklarda görme bozukluğu ve körlüğün önde gelen ve artan bir nedeni. Çocuklarda ve ergenlerde miyopi sıklığı, yaşam tarzındaki değişiklikler nedeniyle dünyanın birçok yerinde hızla artıyor. 2020'de Asya'daki çocukların yüzde 60'ının ve Avrupa'daki çocukların yüzde 40'ının miyop tanısı aldığı bildirildi. 40 yaşından küçük yetişkinlerde ve çocuklarda görme bozukluğuna ilişkin veriler azdır. Bununla birlikte, çocuklar arasında körlüğün ve orta-şiddetli görme azlığının önde gelen nedenleri arasında düzeltilmemiş kırma kusuru, katarakt, prematüre retinopatisi, doğumsal göz anomalileri, kornea skarlaşması ve serebral görme bozukluğu yer alıyor."