20 Aralık 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul13°C
  • Bursa12°C
  • Antalya14°C
  • İzmir16°C

DOĞDUĞU HASTANEYE BAŞHEKİM OLDU

Prof. Dr. Erol Kısmet yıllar sonra doğduğu hastane Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne başhekim oldu.

Doğduğu hastaneye başhekim oldu

10 Mayıs 2015 Pazar 08:31

Aslı Gür

Bundan tam 50 yıl önce, 7 Ekim 1965 yılında Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde doğdu. Ülkesine hizmet etmek için bir meslek seçti, askeri liseye girdi. Sonra üniversiteye geldiğinde tıp faükltesini seçerek doktor oldu. Çocuk sağlığı ve hastalıkları alanında ihtisas yaptı, çocuk onkolojisi dalında uzmanlaştı. Yıllar boyu tıpkı hayalini kurduğu gibi binlerce insana hizmet etti ve sonunda o gün geldi çattı! Prof. Dr. Erol Kısmet yıllar önce doğduğu hastaneye 'başhekim' olarak döndü. Kısmet, bu başarısında eşinin payının büyük olduğunu söylüyor.

HİÇ ŞİKAYET ETMEDİM

Geçen ağustos ayından bu yana Süleymaniye Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin başhekimliğini yürüten Kısmet, bu görevle doğduğu yere geri geldiği için onur duyuyor. Prof. Dr. Erol Kısmet aslında İstanbul'da büyümüş. Üniversiteyi Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde bitirmiş. Çocuk hastalıkları ihtisasını da burada yapmış. Zaten doktor olmak da çocukluk hayaliymiş: "Şimdiki gençleri görünce şaşırıyorum, onlar puanlarına göre tercih yapıyorlar. Oysa benim idealim doktorluktu. Amacım insanlara hizmet etmekti. Dolayısıyla asker olarak başladım, gençlik yıllarımda ise 'Nerede daha iyi hizmet ederim' diye düşününce tıp fakültesine karar verdim. 1983'te askeri tıbbiyeye devam ettim. Eğitim görürken de 'İyi ki bu mesleği seçmişim' diye düşünüyordum. Zaten ailemde doktor olan bir tek ben varım. Hatta memleketim Kastamonu'daki köyümüzde de ilk doktor olan benim. Yıllar sonra annemle birlikte gittiğimizde herkes benimle çok gururlanmıştı."

Peki neden çocuk sağlığı ve hastalıkları alanını seçmiş Kısmet? Küçük çocukları çok sevdiği ve onlara faydalı işler yapmak istediği için bu alanda uzmanlaştığını belirten Kısmet, onkoloji alanında az uzman bulunduğu için bu alana yönelmiş: "Çocukları gerçekten çok seviyorum. Allah bize onları sevme içgüdüsü vermiş. Onlarla beraber olmak, hastalıklarına çare aramak çok güzel. O kadar çok nöbet tuttum ki mesleğimden bir an bile şikayet etmedim. Çocuk hastalıkları ihtisası yaparken çocuk onkolojisi hastalarına rastlardım. O dönem bu alanda çalışan doktor çok azdı. Onlara kaliteli ve yeterli hizmet vermek adına bu alanı seçtim. Hatta Türk Silahlı Kuvvetleri tarihinde ikinci çocuk onkolojisi uzmanıyım. Çocuklar özel hizmet bekliyordu, ben de kendimi buna adadım."

HEPSİ ÇOCUĞUM GİBİ

Kısmet, bir dönem Bolu İzzet Baysal Üniversitesi'nde hem çocuk hastalıkları anabilim dalı başkanlığı yapmış hem de Çocuk Onkolojisi Kliniği'ni kurmuş. 2014 yılının ağustos ayında ise Süleymaniye'ye başhekim olarak atanmış: "Ablam da ben de bu hastanede doğmuşuz. Yani ailece Süleymaniyeliyiz. 50 yıl sonra ilk kez başhekim olarak geldim doğduğum bu hastaneye. Bu benim için gurur verici. Burayı kendi hastanem gibi görüyorum. Keşke annem sağ olsaydı da bugünleri görebilseydi. Eminim ki çok sevinirdi. 83 yaşındaki babama buraya başhekim olduğumu söylediğimde duygulandı, gururlandı ve gözleri doldu. O da 'Keşke annen de hayatta olsaydı' dedi. Annem için iyi hizmet sunmam gerektiği öğüdünü verdi. Çünkü o zamanki şartların kötülüğünü anlatırdı hep. Şimdi ben de 'Acaba annem nasıl bir hastanede doğum yapmak isterdi?' diye düşünerek çalışıyorum. Annelere hizmet etmek istiyorum çünkü onları kendi annem gibi, çocukları kendim gibi görüyorum."

GENETİK ARAŞTIRMALAR YAPIYORUZ

Göreve geldiği günden beri pek çok yenilik gerçekleştirmiş Prof. Dr. Erol Kısmet. Artık tüm devlet hastanelerinin parmakla gösterildiğine dikkat çeken Kısmet, Süleymaniye'nin de bu hastanelerden biri olduğunu anlatıyor: "500 yıldır var olan bu kurumlar maalesef zaman içinde vakfiyesinde belirtilen kuruluş amacından uzaklaşmıştı. Hastaneleri kuranlar din, dil, ırk ayrımı yapmadan Allah rızası için hareket ederdi. Böyle kurulmuş bir yerde bizim başka şekilde hizmet etmemiz mümkün değil. Tedaviye gelenlerin bize dua etmeleri için işimizi yapıyoruz. Kurduğumuz yeni doğan bölümüyle 40 bebeğe küvözlerde bakabiliyoruz. Modern tıbbın gerektirdiği tüm imkanlara sahibiz. İstanbul'da kamuda hiç olmayan pre-implantasyon genetik tanı merkezi sadece burada var. Bu merkezde kalıtsal hastalıkları olan çocuklarda ailelerin bir dahaki çocuğunun sağlıklı olabilmesi için gerekli olan genetik araştırmaları yapabiliyoruz. Bu ailelerin sağlam çocuk sahibi olmalarını sağlayabiliyoruz. İnşallah anne ve çocukların yüzleri daha çok gülecek."

HASTA RUHUNA DOKUNMAK ÖNEMLİ

Şimdiye kadar binlerce çocuğu muayene etmiş Prof. Dr. Erol Kısmet. Yıllar içinde pek çok anı biriktirdiğini belirten Kısmet kendisini en çok duygulandıran hikayeyi anlatıyor: "Eşimle birlikte bir alışveriş merkezindeydik. Bir kadın, eşi ve çocuğuyla yanımıza geldi. 'Erol Bey bizi tanıdınız mı?' diye sordu. Kendisini tanıdım ama yanındaki çocuğu tanıyamadım. Annesi 'Oğlumu iyileştirdiğiniz için size teşekkür ederim' dedi. Çocuk 3 yaşındayken kronik böbrek hastalığından dolayı, ben asistanken hastamdı. Uzun dönem tedavisini yürütmüştüm. Şerafettin şimdi 23 yaşındaydı ve evlenmek üzereydi. Bunları öğrenince çok duygulandım. Bu meslekte karşınızdaki insanın yüzünün gülmesi, sevincini ifade etmesi size yetiyor. Hastanın ruhuna dokunmak, onunla temas kurmak, bir duasını almak çok önemli. Onları gülerken görmek dünyalara değişilmez."

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA