Profesyonel dağcı Sadi Özvardar: "Tüberküloz hastasıydım, İstanbul Doğa Sporları Kulübüyle tanıştıktan sonra yapamayacağımı düşündüğüm çoğu şeyi yapabileceğimi gördüm"

"Dağcılık eğitimi aldım. Yaz, kış zirvelere çıkmaya başladık. Ağrı Dağı, Erciyes Dağı, Uludağ, Kaçkar Dağları'na zirve tırmanışlarına katıldım. Doğanın iyileştirici gücünü gördüm. Doğanın iyileştirici gücünün ispatı benim. İnsanların bu gibi aktivitelere katılıp yürümelerini tavsiye ediyorum"

İstanbul Doğa Sporları Kulübü Başkanı Süleyman Şahin: "Kısa süre içerisinde ondaki değişikliği biz de fark ettik. Dağcılık eğitimi alıp dağcılık lisansı çıkardıktan sonra yüksek irtifa dağ tırmanışları, kaya tırmanışları yapmaya başladı, performansı gün geçtikçe arttı. Şimdi kendisinden antrenörlük bekliyoruz"

Bir firmada teknik operatör olarak çalışan, iki çocuk babası Özvardar, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, 2013'te yapılan sağlık taramasında kendisine tüberküloz teşhisi konulduğunu ve 9 ay tedavi gördüğünü kaydetti.

Tedavinin ardından hayatına devam ettiğini ancak merdiven çıkarken ve yürüyüş yaptığında yorulduğunu anlatan Özvardar, 2019'da İstanbul Doğa Sporları Kulübünün doğa yürüyüşlerine katılmaya başladığını söyledi.

Özvardar, doğa sporlarıyla tanıştıktan sonra hayatında değişimlerin başladığını belirterek, şöyle devam etti:

"İlk olarak 23 Nisan 2019'da Yuvacık'ta 15 kilometrelik bir yürüyüşe katıldım. Çok zor bir yürüyüştü. 3-4 gün kendime gelemedim. Bir sonraki hafta yine katıldım. Belgrad Ormanları'nda yürüyüş yaptık. Çok fazla zorlanmadım, 12 kilometre yürüdük. Yorucu geldi bu etkinlikler. Bırakmayı düşündüm. Ama kulüpteki arkadaşlarımın sıcak yaklaşımından dolayı devam etmeye karar verdim. Sonra dağcılık yürüyüşlerine katılmaya karar verdim. Dağcılık eğitimi aldım. Yaz, kış zirvelere çıkmaya başladık. Ağrı Dağı, Erciyes Dağı, Uludağ, Kaçkar Dağları'na zirve tırmanışlarına katıldım. Doğa sporlarına başlamadan önce evin yanına arabayla giden bir kişi iken şimdi 6-7 bin metrelik zirveler düşünüyorum. Doğanın iyileştirici gücünün ispatı benim. İnsanların bu gibi aktivitelere katılıp yürümelerini tavsiye ediyorum."

Kendini çok iyi hissettiğini ifade eden Özvardar, "Ciğerlerim dayandı, herhangi bir sıkıntı yaşamadım. Tek başıma yapmam zordu. Kulüpte herkes zorlandığım ve bırakmayı düşündüğüm yerlerde beni teşvik etti. Onların sayesinde problemsiz bir şekilde 15-20 kilometre yürüyebiliyorum, 5 bin metrelik zirvelere çıkabiliyorum. Kimse 'Ben rahatsızım, ben yapamam, ben edemem' diye kabuğuna çekilmesin. İnsanlara doğayı çıkıp yürümelerini tavsiye ediyorum. Doğa gerçekten iyileştiriyor." diye konuştu.

- "Hayalimi gerçekleştirdim"

Sadi Özvardar, 2019 yılında ilk doğa sporlarına başladığında hayalinin Ağrı Dağı'nın zirvesine çıkmak olduğunu ve hayalini gerçekleştirdiğini belirterek, "Tüberküloz hastasıydım, İstanbul Doğa Sporları Kulübüyle tanıştıktan sonra yapamayacağımı düşündüğüm çoğu şeyi yapabileceğimi gördüm. Şu anda kendimi iyi hissediyorum, herhangi bir sıkıntım yok." dedi.

Dünyanın farklı yerlerindeki yüksek dağlara tırmanmayı hedeflediğini dile getiren Özvardar, İsviçre'deki Matterhorn Dağı'na zirve tırmanışı yapmak istediğini söyledi.

Özvardar, sigarayı bıraktığını belirterek, hafta sonu etkinlikleri için ödenen 90-120 liranın sağlık için önemli bir miktar olmadığını da sözlerine ekledi.

- "Doğa gerçekten insan vücudunu tedavi ediyor"

İstanbul Doğa Sporları Kulübü Başkanı Süleyman Şahin de Sadi Özvardar'ın doğa etkinliklerine başladığında kolay yürüyüşlere katıldığını ve tüberküloz hastalığıyla mücadele ettiğini belirterek, "Kısa süre içerisinde ondaki değişikliği biz de fark ettik. Dağcılık eğitimi alıp dağcılık lisansı çıkardıktan sonra yüksek irtifa dağ tırmanışları, kaya tırmanışları yapmaya başladı, performansı gün geçtikçe arttı. Şimdi kendisinden antrenörlük bekliyoruz." diye konuştu.

Şahin, doğanın insanı yenilediğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Ben bunu kaliteli oksijene bağlıyorum. Sadi bir örnek. İnsan vazgeçmemeli, bu tür rahatsızlıklarda doğaya çıkmalı. İstanbul'da sahilde 5 kilometre yürüdüğümüzde yoruluruz, ama doğada 15 kilometre yürüyebilirsiniz, hiç yorgunluk hissetmezsiniz. Bunun sebebi oksijen. O yüzden herkesi doğaya çağırıyorum. Doğa gerçekten insan vücudunu tedavi ediyor. Hem psikolojik hem fiziksel olarak kendinizi daha iyi hissedeceksiniz."