23 Kasım 2024
  • Ankara10°C
  • İstanbul17°C
  • Bursa22°C
  • Antalya15°C
  • İzmir19°C

"DİYABET SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ YEREL OLMALI''

Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dağdelen:"Türkiye'de diyabetle mücadelede yol alabilmek için öncelikle sorunun bize özgü, farklı kökenlerini ortaya koymak, olabildiğince çok disiplinle bir araya gelerek ortaklaşa eylem planları düzenlemeliy

"Diyabet sorununun çözümü yerel olmalı''

14 Kasım 2014 Cuma 14:45

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Dağdelen, diyabet konusunda global bir sorunla karşı karşıya olunduğunu ancak burada stratejik çözümün yerel olması gerektiğini söyledi.

Dağdelen, Ufuk Üniversitesi'nde düzenlenen ''14 Kasım Dünya Diyabet Günü Bilimsel Etkinliği''nde yaptığı konuşmada, Türkiye'de diyabet görülme sıklığının 10 yılda iki katına çıktığını belirterek, bunun vahim bir tablo olduğunu söyledi.

Diyabet konusunda farkındalık çalışmalarının çok önemli olduğunu ifade eden Dağdelen, bu kapsamda, radyo-tv programlarının, bilimsel etkinliklerin, afişlerin, sergilerin, halk eğitim programlarının yapılabileceğini, bazı binaların diyabetin simgesi mavi ışıkla aydınlatılabileceğini söyledi.

Diyabet hastalığı ile mücadelede proaktif olunması gerektiğini vurgulayan Dağdelen, ''Artık diyabet hastanede, hastanın şekerini düşürmekten çıkmış bir konudur. Bunu hastane dışına çıkarmak zorundayız'' dedi.

Diyabette hedefleri tutturmanın çok kolay olmadığına, bunun bir bakış açısı değişikliği gerektirdiğine işaret eden Dağdelen, hastalık ilerledikçe kontrol oranının da düştüğünü ve ölüm oranlarının arttığını söyledi.

Sağlık harcamalarının yüzde 23'ünün diyabet ve komplikasyonlarına gittiğini anlatan Dağdelen, bu harcamaların büyük kısmının diyabet ilaçları için değil, oluşan komplikasyonların tedavisine gittiğini söyledi.

-''Global diyabet sorununun çözümü yerel olmalı''

Bu hastalıkla mücadele için stratejik çözümün yerel olması gerektiğini vurgulayan Dağdelen, her ülkenin birbirinden farklı yaşam şekilleri olduğunu, diyabetle mücadele ederken, ülkeye özgü farklılıkların iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'deki diyabeti tetikleyen beslenme alışkanlıklarının iyi tanımlanıp bunlara uygun mücadele stratejilerinin geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Dağdelen, ''Global bir sorunla karşı karşıyayız. Burada çözümün yerel olması gerekir. Türkiye'de diyabetle mücadelede yol alabilmek için öncelikle sorunun bize özgü, farklı kökenlerini ortaya koymak, olabildiğince çok disiplinle bir araya gelerek ortaklaşa eylem planları düzenlenmelidir'' değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Satman da ''Türkiye'de diyabetin epidemiyolojisi'' konulu bir sunum yaptı.

Dünya genelinde diyabetli kişi nüfusunun 380 milyonu aştığını anlatan Satman, bunun 2035'e kadar 592 milyona ulaşmasının beklendiğini ifade etti.

Avrupa kıtasında diyabetli kişi sayısının 56 milyonu bulduğunu ifade eden Satman, bunun da büyük kısmını Türkiye'nin oluşturduğunu söyledi.

Türkiye'de diyabetli kişi sayısının tanı konulanlardan çok daha fazla olduğunu belirten Satman, ülke genelinde diyabet bilincinin yeterli olmadığını, bunu artırmaya yönelik tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Erdoğan da diyabetin, geçmişte tedavisinin çok ciddi ve uzun süren bir hastalık olduğunu belirterek, ancak bugün imkanların çok geniş olduğunu ifade etti.

Diyabet konusunda insanlarda farkındalık yaratmanın önemini vurgulayan Erdoğan, kendilerinin de bu farkındalığı artırmak amacıyla bilimsel etkinlik düzenlediklerini söyledi.

Kaynak: Haber Kaynağı
Etiketler: ,
Yorumlar
SON DAKİKA