DİJİTAL ÇAĞDA TEKNOLOJİK CİHAZLARLA KÜLTÜREL KUŞATMA ALTINDAKİ ÇOCUKLAR İÇİN "EVLAT NÖBETİ" ÖNERİSİ
İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Üner Karabıyık, çocukların teknolojik cihazlar ve sosyal medya yoluyla ekran başında kültürel bir kuşatma altında olduğunu belirterek, "Artık sadece hudut nöbeti değil, evlat nöbeti tutmak zorundayız." dedi.

26 Mart 2025 Çarşamba 12:08
İstanbul Aile Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Üner Karabıyık: - "Evlatlarımızı artık ekranlar emziriyor. Sözde değerler, davranış biçimleri, duygu kalıpları ekranlar üzerinden çocuklarımızın içine işliyor. Bu sadece bireysel bir mesele değil, toplumsal güvenliğimiz açısından da bir tehdittir"
"Artık sadece hudut nöbeti değil, evlat nöbeti tutmak zorundayız. Aileleri dijital kuşatmadan korumak, yeni nesillerin ruhsal ve toplumsal sağlığı için hayati önem taşıyor"
Karabıyık, çocukların dijital dünyada kuşatma altına alınmasını ve son dönemde gündeme gelen "ekranların emzirdiği çocuklar" kavramını AA muhabirine değerlendirdi.
Ekranların yalnızca bir eğlence veya eğitim aracı olmadığını, aynı zamanda kültürel bir işgal aracı haline geldiğini belirten Karabıyık, "Evlatlarımızı artık ekranlar emziriyor. Sözde değerler, davranış biçimleri, duygu kalıpları ekranlar üzerinden çocuklarımızın içine işliyor. Bu sadece bireysel bir mesele değil, toplumsal güvenliğimiz açısından da bir tehdittir.” dedi.
Ekran bağımlılığına maruz kalan çocukların ruhsal sağlıklarının ciddi biçimde etkilendiğini ve bu durumun aile içi ilişkileri zayıflattığını kaydeden Karabıyık, ebeveynlerin ekran başında geçirdiği sürenin artmasının çocukların kaygı düzeyini doğrudan etkilediğini belirtti.
Karabıyık, bireyin ekran aracılığıyla gerçeklikten koparak sanal değerlere, kimliklere ve davranış biçimlerine maruz kaldığı bir sanal gerçeklik illüzyonu olan "Matrix sendromunun" özellikle gençlerin depresyon ve intihar düşüncelerini tetiklediğini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Akıllı telefonlarla düzenli temas halinde olan herkesi tesiri altına alan ve belli riskler taşıyan bir tehlike olan Matrix sendromu, özellikle gençlerde depresyon ve intihar düşüncelerini tetikliyor. Ekran süresi 5 saatin üzerinde olan ergenlerde bu risk yüzde 48’e kadar çıkıyor. 1 saat ekran başında kalanlarda bu oran yüzde 28’e iniyor. Yani bütün cazibesine rağmen 'Matrix' hayatı çok sıkıcı, boğucu, hatta ölüme davet edici bir yer."
Dijitalleşmenin imkanlarını reddetmeden, bu araçları doğru sınırlarla kullanmanın gerekliliğine işaret eden Karabıyık, saha çalışmalarının ekran bağımlılığının ebeveyn kaynaklı bir mesele haline geldiğini gösterdiğini ifade etti.
Karabıyık, çocuğunu seven kişilerin öncelikle kendi ekran süresini kısaltması gerektiğini ve aile dostu bilinç oluşturmasının bir zorunluluk olduğunun altını çizerek, "Ekranlar ne kadar büyürse, aile içi bağlar o kadar zayıflıyor. Bu yüzden artık sadece hudut nöbeti değil, evlat nöbeti tutmak zorundayız. Aileleri dijital kuşatmadan korumak, yeni nesillerin ruhsal ve toplumsal sağlığı için hayati önem taşıyor." diye konuştu.
- "Aile dostu ekosistem kurmak zorundayız"
Günümüzde aile kurumunun, dijitalleşme, bireyselleşme ve ekonomik zorluklar gibi birçok tehditle karşı karşıya olduğunu dile getiren Karabıyık, ailenin karşı kaldığı en büyük tehdidin ise bunların hepsinin bir arada ve senkronize bir şekilde geliyor olması olduğunu kaydetti.
Karabıyık, aileye yönelen tehditlerin birbirinden kopuk değil, birbirini besleyen yapılarla üretildiğini ve tüm bu tehditlerin aile için habis bir ekosisteme dönüştüğünün altını çizerek, "Buna karşılık da biz aile dostu bir ekosistem kurmak zorundayız. Bu yalnızca sosyal politikalardan ibaret değil, şehir planlamasından medyaya, eğitimden iş dünyasına kadar her alanda aileyi merkeze alan bir yapılanma gerektiriyor.” ifadelerini kullandı.
Aile dostu ekosistemin tahkim edilmesi halinde fert, aile ve millet ünsiyetinin temin ve tahkim edileceğini vurgulayan Karabıyık, bu sayede nesil emniyeti tesis edilerek kültürel aktarımın en önemli kaynağı olan aile ocağının ilelebet diri kalacağını belirtti.
Karabıyık, aile ve demografinin içinde bulunduğu krizle ülkelerin gelişmişlik endeksi arasında bir korelasyon olduğunu anlatarak, şunları aktardı:
"BM'nin insani gelişme endeksindeki ilk 50 ülkenin istatistikleri alarm veriyor. Bu paradigmada insanlık geliştikçe yok oluyor. Geliştikçe kanser oluyor, geliştikçe yalnızlaşıyor, depresyona giriyor. Çok aykırı gelebilir bu ifadeler. Hepsi verilerle sabit. Bu 50 ülkenin neredeyse tamamında kadın başına doğum oranı nüfusun kendini yenileme oranı olan 2,1’in altında. Tek istisna İsrail. Dünyada en çok antidepresan kullanan 30 ülkenin tamamı bu 50 ülke arasında. Kadınlarda mevcut paradigma 'geciktirilmiş annelik sendromu'nu ortaya çıkarıyor. 20 yaşından önce çocuk sahibi olan kadınlara göre olmayanların kadın hastalıklarına bağlı kanser olma olasılığı yüzde 90 artıyor. ABD'de yapılan çalışmalarla, yayınlanan makalelerle tespit edilmiş hususlar bunlar."
Nüfus artış hızının düşmesinde tüketilen gıdalarla alınan cinsiyet bükücü hormon bozucu kimyasalların da etkisi olduğunu bildiren Karabıyık, paketli gıdalarda özellikle İsrail'le ilişkilendirildiği için boykot edilen ürünlerin kısırlığa yol açma tehdidi taşıdığını bu nedenle sadece Filistin duyarlılığı için değil kişisel sağlık için de bu ürünlerin boykot edilmesi gerektiğinden bahsetti.
- "Aile sorunun değil çözümün kaynağıdır"
Karabıyık, günümüzde medyanın aileyi sorunların kaynağı gibi gösterme eğiliminde olduğunu ve özellikle gündüz kuşağı programlarında aile ve evlilikle ilgili olumsuz örneklerin sürekli öne çıkarıldığına dikkati çekerek, "Bugün medyada aile sorunların kaynağı gibi gösteriliyor. Halbuki saha çalışmalarımızda toplumun yüzde 94’ü aileyi çözümün merkezi olarak görüyor. Tekil kötü örnekleri milyonlarca aileye teşmil edemezsiniz." ifadelerini kullandı.
Ailenin gündüz kuşağı programlarıyla imajının zedelenmesi nedeniyle bu programların olumsuz yayınlarına karşı imza kampanyası başlattıklarına değinen Karabıyık, aileyi yeniden güven ve çözüm odağı olarak konumlandırmak ve onu havalı hale getirmek gerektiğini söyledi.
Karabıyık, İSAVAK olarak 2024 yılında psikologlar, sosyologlar, hukukçular, mimarlar, şehir plancıları, işletme ve iktisatçılar gibi pek çok disiplinden 120 uzmanın katıldığı "Büyükşehirde Aile Olmak" başlıklı bir çalıştay düzenlediklerinden bahsederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu çalıştayın sonuç raporunu da titiz bir çalışma ile ortaya çıkardık ve ilk defa burada sizin aracılığınızla kamuoyuyla paylaşmış oluyoruz. Çalıştayımızın sonuç raporuna isteyen herkes İstanbul Aile Vakfımızın web sitesinden ulaşabilir. Aileyi sorun merkezi olarak gösteren tüm girişimler temelsiz ve art niyetlidir. Tekil kötü örnekleri ortaya koyup bu örnekleri 27 milyon aileye teşmil edemezsiniz. Maalesef şu an gündüz kuşaklarında, haberlerde bu kötü örnekler öne çıkarılıyor. Bu yüzden gençlerimiz evlilikten soğuyor. Bu kabul edilemez bir durum ve gerçekle örtüşmüyor. Zira saha çalışmalarımızla şunu bilimsel olarak ispatlamış durumdayız. Aile sorunun değil çözümün kaynağıdır."

BM, Gazze'de cesetleri bulunan 15 yardım çalışanı için İsrail'in hesap vermesini istediBirleşmiş Milletler (BM), İsrail tarafından öldürülen ve Gazze'de araçlarının yanında cansız bedenleri bulunan 15 sağlık ve insani yardım çalışanı için "hesap verilmesini ve adaletin tecelli etmesini" talep etti.31 Mart 2025 Pazartesi 18:38BASIN HABERLERİ
TİKA, Kongo'da ihtiyaç sahibi 400 aileye gıda yardımı yaptıTürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Kongo'nun başkenti Brazavil'in farklı bölgelerinde ihtiyaç sahibi 400 aileye gıda kolisi dağıttı.31 Mart 2025 Pazartesi 17:43BASIN HABERLERİ
Ardahan Üniversitesi 13 bin yıllık ata tohumu kavılca buğdayını yeniden yeşerttiYükseköğretim Kurulu (YÖK), Ardahan Üniversitesinin 13 bin yıllık ata tohumu kavılca buğdayını kampüs arazisinde yeniden yeşertip, 2021'den itibaren yaklaşık 600 çiftçiye bu ürünün yetiştirilmesi için eğitim ve destek sağladığını bildirdi.31 Mart 2025 Pazartesi 14:18BASIN HABERLERİ
CTE, "Marmara Cezaevi'ndekilerin kantin ihtiyaçlarını karşılayamadığı" iddiasını yalanladı"Her ayın son günü, yasal mevzuat gereği, ceza infaz kurumlarında kantin ve depolarda sayım işlemleri yapılmaktadır. Bu nedenle 31 Mart 2025 Pazartesi günü kantinde satış işlemi gerçekleştirilemeyecektir.31 Mart 2025 Pazartesi 13:33BASIN HABERLERİ
Gazze'deki hükümet, İsrail'in Gazze'de 15 sağlık ve insani çalışma yürüten personeli öldürmesini kınadıGazze'deki hükümet, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde insani görevlerini yürüten 15 personeli öldürmesini kınayarak, uluslararası bağımsız soruşturma çağrısında bulundu.31 Mart 2025 Pazartesi 13:18BASIN HABERLERİ
Filistin: İsrail'in sağlık çalışanlarını öldürmesi hesap sorulması gereken savaş suçudurFilistin, İsrail ordusunun Gazze'de Filistin Kızılay bünyesinde çalışan 8 sağlık çalışanını öldürmesinin "uluslararası alanda hesap sorulması gereken bir savaş suçu" olduğunu vurguladı.31 Mart 2025 Pazartesi 12:18BASIN HABERLERİ
İki dudağının arasında tutarken yuttuğu metal pul akciğerinden çıktıAfyonkarahisar'da bir kişinin iki dudağının arasında tuttuğu sırada yutunca akciğerine kaçan 12 milimetrelik metal pul, başarıyla alındı.31 Mart 2025 Pazartesi 11:13GÖĞÜS CERRAHİSİ
Şanlıurfa'da uyuşturucudan kurtulanlar "umuda kapı açtı"Şanlıurfa'da gördükleri tedavinin ardından uyuşturucu bağımlılığından kurtulanlar, yaşadıklarını anlattı.31 Mart 2025 Pazartesi 11:13SAĞLIK BAKANLIĞI
Tekirdağ Valisi Soytürk'ten güvenlik güçleri ve sağlık çalışanlarına bayram ziyaretiTekirdağ Valisi Recep Soytürk, güvenlik güçleri ve sağlık personelini ziyaret ederek bayramlarını kutladı.31 Mart 2025 Pazartesi 10:53BASIN HABERLERİ
Türk Kızılay Şarkışla Şubesi bayramda görevli personeli ziyaret ettiTürk Kızılay Şarkışla Şubesi gönüllüleri, Ramazan Bayramı'nda mesai yapan güvenlik ve sağlık ekiplerini ziyaret ederek, tatlı ikramında bulundu.31 Mart 2025 Pazartesi 10:48BASIN HABERLERİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel