Yapı Kredi Genel Müdürü Faik Açıkalın, Bitcoin'e ilişkin, "Başkalarının alması ümidiyle değeri yükselen bir enstrümana yatırım yapmak bana ekonomi kuralları içinde mantıklı gelmiyor." dedi.

Sermaye Piyasaları Oturumu'nda konuşan Açıkalın, son yıllarda her sektörde operasyonel verimlilik ve karlılığın olmazsa olmaz olduğu bir döneme girildiğini söyledi.

Açıkalın, Bitcoin'e yönelik olarak, "Başkalarının alması ümidiyle değeri yükselen bir enstrümana yatırım yapmak bana ekonomi kuralları içinde mantıklı gelmiyor. Bir ihtiyaçtır. Teknolojik olarak gerekleri yerine getirilmiş olmakla birlikte düzenleme olarak gerekleri yerine getirilmeden bir kanaate varmak veya yatırım yapmak için henüz erkendir." yorumunu yaptı.

Bankacılık sektörünün TL kredi büyümesinin 24 Kasım itibarıyla yüzde 23, TL mevduat artışı yüzde 13 olduğuna işaret eden Açıkalın, TL mevduatın TL kredisi kadar hızlı büyümediğini, bunun da TL likiditelerini ciddi negatif etkilediğini söyledi.

Açıkalın, gelecek yıl güçlü büyümeye devam edeceklerine dikkati çekerek, gelecek yıl risk yönetiminin direksiyonda olması gerektiğinin altını çizdi.

"KAĞIT PARANIN TAKLİT EDİLEMEZLİĞİ DİJİTALLEŞECEK"

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise Bitcoin'e ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Devletler eninde sonunda blockchain teknolojisi işine giriyor. Bunu ipotek alırken de tapu kayıtlarında da her yerde kullanabilirsiniz. İşi çok ucuzlatıp, basitleştiriyor. Anonim bir para. İzleyebiliyorsunuz fakat kime ait olduğunu bilmiyorsunuz. Hatta sizin bitcoininizi sizin bulunduğunuz donanımdan çalabilirler.

Şu anda kendi parasını Likyalılar gibi üretip halka ihraç edenler çıkmaya başladı. En büyük batışlardan biri yakında bunlardan olabilir ama bu da durdurulamaz. Çünkü buna devletler sahip çıkacak ve artık kağıt paranın taklit edilemezliği dijitalleşecek. Artık para falan kalmayacak."

Çok kötü dönemin geride kaldığına işaret eden Ateş, "Dünya konjonktürü çok iyi. Biz de 15 Temmuz dahil olmak üzere bir sürü mesele yaşadık. Enflasyonun da Merkez Bankası'nın öngördüğü gibi düşeceğini düşünüyorsak faizlere çok fazla dokunmadan, bu seviyeleri korumak ve enflasyona dönük yapısal reformları yaparak, bunu düşürecek tedbirleri mutlaka almamız lazım. Bu takdirde bankacılık her zaman faizin düşmesinden yararlanmış bir sektördür." şeklinde konuştu.

"FİNANS SEKTÖRÜMÜZ SON DERECE KUVVETLİ"

Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze de kobi ve tarım bankacılığı alanına odaklanmaya devam edeceklerini belirterek, "Finans sektörümüz son derece kuvvetli. 2018'de dünyada Fed'den kaynaklanan parasal daralma söz konusu olacak. Fakat hala çok ciddi bir likidite var piyasada, biz bu likiditeyi nasıl çekeceğiz bence bu çok önem kazanıyor." diye konuştu.

Taze, yapısal reformların gelecek yılın ilk çeyreğinde hız kesmeden Türkiye'yi tekrar bir cazibe merkezi haline getirip, fon akışının çok sağlıklı, hızlı ve ucuz bir şekilde girip, bunların da tüketimin finansmanından ziyade üretimin ve ihracatın önceliklendirilmesiyle 2018'in iyi geçeceğine inandığını anlattı.

"2018'İN DAHA İYİ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ"

Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz de teknolojinin çok hızlı geliştiğini belirterek, sektörlerin bu nedenle teknoloji geliştiricisi olan fintechlerle iş birliği yapması gerektiğini dile getirdi.

Akyüz, 2017'yi büyüme ve karlılık anlamında iyi geçirdiklerini aktaran Akyüz, "Bankacılığın güçlü olması vatandaş olarak hepimizin yararına. Biz de yeni gelişen bir sektörüz. Hem sektörü büyütüyoruz hem hizmete vermeye çalışıyoruz, daha çok KOBİ'leri finanse ediyoruz. Dolayısıyla 2018'in daha iyi olacağını düşünüyoruz." yorumunu yaptı.

Turkcell Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri AŞ Genel Müdürü Melike Kara ise 2010 yılında 1,8 milyar dolarda bulunan fintech yatırımlarının 2015 yılında 22,3 milyar dolara yükseldiğini belirterek, 2018 beklentilerinin ekonominin iyi yönde gideceği doğrultusunda olduğunu kaydetti.