DEĞİŞMEDEN GENÇLEŞMEK MÜMKÜN MÜ?

Son yıllarda yüzlerinde değişiklik ve farklılık olmadan, estetikli görünmeden ve kendi yüzlerine yabancılaşmadan doğal bir şekilde gençleşmek isteği ile başvurular artıyor. Genelde doğal olmak için yapılan işlemler başarıyla sonuçlanıyor...

Estetik-Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hasan Fındık, cerrahisiz, kesisiz, izsiz, konforlu, morluk ve şişlik oluşturmadan yapılabilen yöntemlerin var olduğunu söyledi.

Op. Dr. Fındık şöyle devam etti: "İplerle askılama, botox, peeling gibi uygulamalara göre daha yeni ve popüler olan bu işlemler: plasenta içerikli uygulamalar, lazer mezoterapi ve kişinin kendi kanını kullanılarak yapılan gençleştirme işlemleri olarak belirtilebilir.

Dünyada popüler kişilerin yaptırdıkları işlemler eş zamanlı olarak Türkiye'de de gerçekleştiriliyor. Ünlü sanatçı ve yıldızların yaptırdıkları bu gençleşme-bakım teknikleri, bunları medyadan takip eden hanımların da bu yöntemlere olan ilgilerini arttırdı.
Bu amaçla neler yapıyoruz, planımızı nasıl şekillendiriyoruz; başvuruda bulunan kişinin yüzündeki yıpranma miktarı, yaşı, beklentisi saptanıyor. Kırışıklık mı ön planda, sarkıklık mı bu tespit ediliyor. Cilt renginde bir kirlilik ve koyulaşma söz konusu mu, ki bu özellikle sigara kullanan, az uyuyan cit bakımlarını düzenli yaptıramayan kişilerde çok sık olarak karşımıza çıkıyor. "Göz çevresinde morluklar var mı?", "Dudak çevresinde yaşlanma belirtileri mevcut mu?" gibi kriterler tespit edildikten sonra uygulamalara başlanıyor..."

Op. Dr. Hasan Fındık bazı yöntemleri anlattı...

CİLDE LAZER MEZOTERAPİ
Seanslarla gerçekleştirilen, değiştirilmiş elektrik frekansı ve dual lazer teknolojisi sayesinde deri ve deri altı dokusunun ihtiyacı olan temel yapı maddelerinin de iğne kullanılmadan yüze zerk edilebildiği, morluk ve şişlik oluşturmadan, ağrı ve sızının ‘0’ olduğu, işlemden hemen sonra dahi güneşe çıkılabildiği, denize girebildiği, sosyal yaşam konforunun hiç bozulmadığı bu işlem şunlar için uygulanıyor:

Göz çevresi ve dudak çevresindeki ince kırışıklıklar
Yüzdeki sarkıklıklar
Cilt rengindeki bakımsız ve kirli görünüm
Güneşin yıpratıcı etkisinin giderilmesi

PLASENTA İÇERİKLİ UYGULAMALAR
Bu uygulama ile kojik asit, hyaluronik asit, kollojengliycol, sodium hyaluronat, kollojen, kojik asit, trimetilglisin, tokoferol, C ve E vitamini sayesinde
Hücre yenilenmesi
Mimik kırışıklıklarının azaltılması
Cildi nemlendirmek
Cilt lekelerini açmak
Yoksik maddelerin deriden uzaklaştırlması-antioksidan etki
Akne aktivitesini azaltmak
Cilde hem elastiklik hem de dolgunluk kazandırmak
Derinin ihtiyacı olan mineral ve vitaminlerinlerin sağlanması amaçlanmaktadır.

KİŞİNİN KENDİ KANININ UYGULANMASI
İçerisinde bulunan bir takım temel elementler nedeniyle kişinin kendisinden alınan bir kaşık kan ile kollojen üretimini hızlandıran ve dolgu maddesi olarak da isimlendirebileceğimiz bir materyalin karıştırılması sonucunda elde edilen solusyon deri altına verilerek hem dolgunluk sağlamakta hem kırışıklıkları azaltmakta hem de kollojen üretimini tetiklemede ve düzenlemektedir. Bu uygulama da seanslar ile yapılmaktadır.

Bu uygulamalar tamamen yüze sağlıklı bir görünüm verirken aynı zamanda gençleştirme fonksiyonunu gerçekleştirmektedir. Bu uygulamalar ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemleri olarak da bilinen minör işlemlerdir. Bazı durumlarda bu uygulamalar kombine edilebilmektedir. Böyle bir kombine uygulamada birbirlerinin etkilerini de güçlendirmektedirler.

VÜCUT NASIL GENÇLEŞTİRİLİR?
Vücudu genç göstermek için de ameliyatsız yaklaşımlar söz konusu. Burada amaç genel olarak, derinin pürüzsüz bir görünümde olmasını sağlamak. Yani selülitsiz ve çatlaksız bir deri elde etmeye çabalamak. Son yıllardaki tıbbi teknolojide hızlı gelişmeler olması sayesinde üretilen bir takım cihazlarla selülit artık giderilebilmekte, aynı zamanda gevşek olan cilt de sıkılaştırılınca parlak şeffaf bir çorap giymiş gibi genç ve diri bir vücut elde edilebilmekte. Tabii ki bunlarla birlikte; yine lazer teknolojisini kullanan cihazlarla deri altına kollojen üretimini tetikleyen temel yapı taşlarının ulaştırılması da gerekmektedir.

Cerrahi girişimlerle yapılan gençleştirme ve güzelleştirme prosedürleri
Son yıllarda tüm cerrahi işlemlerde artık doğal görünüm ön planda tutuluyor. Bunun en önemli nedeni ise yine son yıllarda yapılan kocaman yanaklar, çıkıntılı ve belirgin dudaklar, aşırı açılandırılmış ve küçültülmüş burunlar, ifadesi gitmiş gözler ve kaşlar gibi abartılı işlemlerdir. Belki de tüm bu fabrikasyon görünümlere inat bazı kişiler burunlarında çok minik bir kemer oluşturmak veya burun operasyonunda (varsa) bu kemeri korumak gibi değişik ve absürd dileklerle başvurabiliyor.

İnsanlar estetik operasyonlara karar verdikleri zaman; var olan güzelliklerinin vurgulanmasını ve estetikli olduğu belli olmayan, doğal görünümde, Allah vergisi bir güzellikmiş gibi algılanmasını isterler aslında. Son zamanlarda bu bahsettiğim isteklerle tam tezat oluşturacak şekilde estetikli olduğu hemen anlaşılan ve daha da kötüsü fabrika üretimi gibi birbirine çok benzeyen kalın dudaklı, minik ve kalkık burunlu, çıkık yanaklı robotik ve ifadesiz görünümlü bireylerin aktığı caddeler ve alışveriş merkezleri ortaya çıktı. Bu görünüm hem kendilerini hem de çevredeki insanları rahatsız etti tabii ki

Ayrıca başlangıçta istenen doğallık, abartısız, estetikli olduğu belli olmayan sade güzellik elde edilemeyince kişiler bir üzüntü içerisine girdiler çünkü belli olsun istemiyorlardı ama 100 metre ileriden anlaşılan bir operasyona sahip oldukları gibi, güzellikleri ile biraz farklı olmak ve fark edilmek istekleri maalesef yerini herkesin kendisine, kendisinin de herkese benzemesi nedeniyle sıradanlık hissine sahip oldular.

Buradaki gelişme teknolojik gelişmeden çok güzellik ve estetik algısındaki değişimdir. Orijinal görünümden uzaklaşmamış, doğal ama, yüz ve beden hatlarının birbiriyle uyum içerisinde olduğu bir güzellik anlayışının (ki doğrusu da budur) kabulü yapılan cerrahi işlemleri de değiştirmiştir. Burada esas değişen operasyonun planlanlama aşamasıdır.
Estetik cerrahide yaşla ilgili olarak genel istek gençlik yıllarındaki görünümlerine tekrardan kavuşmak arzusu. Kesinlikle abartılı olmayan ve değişmeden sadece zamanı geriye çevirme isteği operasyona yönlendirmektedir kişileri. Bir diğer grup ise birilerine benzemeye çalışan kişilerdir ki, bu grup daha çok gençlerden oluşmaktadır. Bu 2. grup kişilerle çok daha uzun bir görüşme yapılmakta ve isteğinin gerçekliği tüm detaylarıyla anlatılmaktadır çünkü bu isteklerin bazıları için kendi yüz yapıları uygunken bazıları için bu mümkün olmamaktadır.