Düzce'de arıcılık turizmi üzerine yüksek lisans yapan Seher Arı Ar: - "Arıcılık mutfak işi. Bu işin içinde kadınlar olmazsa, beylerin tek başına yürütmesi bence çok zor. Bence arıcılık zaten kadın işi"

Soy isimleri meslekleriyle örtüşen dedesi ve babasının yanında arı kovanlarının içerisinde büyüyen 46 yaşındaki Ar, arıcılığı gelişen teknoloji ve modern yöntemlerle sürdürmek için "mektepli" olmaya karar verdi.

Selçuk Üniversitesi Taşkent Meslek Yüksekokulu'nda arıcılık ön lisanstan mezun olduktan sonra 2011'de Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi İşletme Bölümü'nde lisans eğitimini bitiren Ar, Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Arıcılık Programı'nı başarıyla tamamladı.

Ar, babasının Beyköy beldesi Dağdibi köyündeki arazisinde 5 kovanla başladığı mesleğini, 2016'da Tarım ve Orman Bakanlığının Genç Girişimci Programı'ndan aldığı 30 arılı kovan desteğiyle geliştirdi.

Ana arı yetiştiriciliği, arı sütü, arı ekmeği üretimi gibi farklı alanlarda sertifikalar alan ve Düzce Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Ekoturizm Anabilim Dalı'nda arıcılık turizmi üzerine yüksek lisans eğitimine devam eden Ar, mesleğe başlamak isteyenlere de Halk Eğitim Merkezi'nde kurs veriyor.

Arıcılığı daha da geliştirmek istediğini belirten Ar, AA muhabirine, ailesinin arıcılığa ilgisi dolayısıyla kendisinin de mesleğe kolayca adapte olduğunu söyledi.

Devletten aldığı destekle arıcılığa başladığını anlatan Ar, "2016'da devletin genç çiftçilere desteğinden faydalanmıştım. Proje kapsamında, 30 kovan almıştık. Yine arıcılıkta kullanılan maske, alet, ekipman, bal sağım makinesi, elektrikli çit, bal süzme ve dinlendirme malzemelerini edinmiştik. Hala faydalanıyoruz." diye konuştu.

- "Değişen iklim şartlarında sadece bal üretimi bizi zorluyor, arı ürünlerine yöneliyoruz"

Ar, arıcılığın sadece bal üretimi olmadığını anlatmak için büyük çaba sarf ettiğine değinerek, "Bunun dışında arı sütüyle ilgili projelerden istifade ettiğimiz oldu. Düzce'de ve ülkemizde arı sütü üretimi çok büyük açık. İnşallah tekrarları olur. Diğer arı ürünlerine de yönelinmesi gerekiyor. Devletimizin de bu konudaki projeleri devam ediyor." dedi.

Kovan sayısını arttırmaktan ziyade arı ürünleri ve yüksek verimlilik çalışmaları yaptığını vurgulayan Ar, "Çok büyük bir işletme değiliz, 50 kovanla devam ediyoruz. Değişen iklim şartlarında sadece bal üretimi bizi zorluyor. Bunun yanında arı ürünlerine yöneliyoruz. Perga (arı ekmeği), polen ve karışımlarını üretiyoruz." bilgisini paylaştı.

Ar, sektörde kadın girişimcilerin artması için çaba sarf ettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Arıcılık mutfak işi. Bu işin içinde kadınlar olmazsa, beylerin tek başına yürütmesi bence çok zor. Bence arıcılık zaten kadın işi. Kovanları açmak, bakmak, sağlık açısından bize adeta antidepresan. Her açıdan önce kadınların iyi olması gerekiyor. Dolayısıyla kadınların muhakkak arıcılık yapması gerekiyor. Sağlıklı arı, sağlıklı arıcılık için kadının işin içinde olması muhakkak gerekiyor."