“ÇOCUKLARIMIZIN SESSİZ ÇIĞLIĞINI DUYALIM, İSTİMARA DUR DİYELİM”
Günümüzün belki de en önemli sorunlarından biri haline gelen "çocukların ihmal ve istismarı" olaylarına her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor.

12 Eylül 2024 Perşembe 12:23
Günümüzün belki de en önemli sorunlarından biri haline gelen "çocukların ihmal ve istismarı" olaylarına her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Uzman Psikolojik Danışman Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki bu türden trajik olaylarla sıkça karşılaşılıyor ve toplum olarak derinden etkileniyoruz. Çocuklarımızı korumak için artık çok daha geç olmadan harekete geçelim. Sessiz çığlıklarını duyalım, istimara dur diyelim" dedi.
Bir anlamda bir insanlık suçu olan çocuk cinsel istismarı, üzerinde önemle durulması gereken konular arasında yer alıyor. Genel olarak beş alt boyutta açıklanan çocukların ihmal ve istismarının dünyada en fazla görülen türünün çocukların duygusal olarak istismar edilmesi olduğunu aktaran İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) İktisadi İdari Ve Sosyal Bilimler Fakültesi (İİSBF) Psikoloji Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Bülent Tansel, "Bununla birlikte çocukların üzerinde yaşamları boyunca bıraktığı travmatik etkileri bakımından çocukların cinsel istismarı en önemli boyutu oluşturuyor. Cinsel istismar, çocukların yaşamları boyunca unutulmaz ancak, yapılacak psikoterapötik müdahaleler ve uygun sosyal destekle olumsuz etkileri azaltılabilir" ifadelerini kullandı.
"Çocukların hisleri en az bir yetişkininki kadar kuvvetlidir"
Henüz ergenlik çağına ulaşmamış, hormonal değişimi yaşamamış olan çocukların, cinselliğin ne olduğu hakkında bir fikre sahip olamayacağını belirten Tansel, "Kendilerine yapılan bu türden eylemlerin cinsellik olduğunu ya da bir istismar olduğunu anlayamazlar. Ancak kötü bir şeyler olduğunu hissedebilirler çünkü çocukların hisleri en az bir yetişkininki kadar kuvvetlidir. İstismarcılar, çocuklara ulaşırken onlarla ilgilenir, oyunlarına ortak olur, öncelikle çocukların güvenlerini kazanmaya çalışırlar. İstismarcı, çocukla iletişim halindeyken ona küçük ödüller ya da aile tarafından onaylanmayacak imkânlar sağlar. Aileden bir dönüş gelmiyorsa, çocukla aile arasında bir iletişim kopukluğu olduğunu artık keşfedip yavaş yavaş çocuğu istismara hazırlar. Özellikle küçük yaştaki çocukların ilk kez gördükleri yüzler yabancıdır fakat aynı yüzü ikinci kez gördükten sonra artık o kişi yabancı değildir. Çocukların içinde bulundukları döneme ait özelliklerinden biri de yetişkinleri memnun etme ve onların isteklerini yerine getirme şeklindedir. Oyun oynarken oyun kurallarına sıkı sıkıya bağlanırlar. İstismarcılar bu özelliği iyi kullanırlar ve yaptıkları istismarı bir oyunmuş gibi kurgulayarak çocukla aralarında bir sır gibi saklamalarını isterler" dedi.
"Çocuklar en yakınındakiler tarafından istismara uğruyor"
Yapılan çalışmalar ve mevcut raporlar, çocukların en yakınındakiler tarafından istismara uğradıklarını bildiriyor. Dr. Öğr. Üyesi Bülent Tansel, "Bazı ailelerde, amca, dayı gibi yakın akrabalar eve geldiklerinde çocukları severler, elbette bu normaldir. Ancak, normal olmayan istismara yönelik kucağa alma, okşama gibi davranışlarında çocuk her ne kadar bunun cinsel içerikli olduğunu anlamlandıramasa da kötü bir şey olduğunu hisseder. O akrabasından uzak kalmaya çalışır, çocuğa karşı "O senin amcan/dayın, seni sevmeye çalışıyor, neden kaçıyorsun" gibi telkinler çocuğun zihnini karıştırır. Hissettiği kötün şeyi, aslında yetişkinlerin sevme davranışı bu şekilde oluyor, diye düşünmeye başlar. Çünkü bu davranışı normalleştirmesini sağlayan, en güvendiği kişi anne veya babasıdır. İstismar ne yazık ki devam edebilir" şeklinde konuştu.
"Çocuğun cinsel kavramlarla ilgili soruları doğru şekilde yanıtlanmalı"
Çocukların; evde ebeveynleriyle vakit geçirirken, televizyonda, sosyal medyada, yaşam alanlarında gördükleri, duydukları ve tanık oldukları cinsellik içeren görüntüler ya da durumlar hakkında konuşmak isteyebileceklerini belirten Bülent Tansel, ailelere şu uyarılarda bulundu:
"Şayet aile, çocuğu susturur bunun ayıp, günah gibi kavramlarla konuşulmamasını sağlarsa, çocukta bu gibi durumların aile bireyleriyle konuşulmaması gerektiği düşüncesini uyandırırlar. Bu durumlar karşısında çocuk ailesiyle artık konuşmayacaktır. Çok yanlış ve sakıncalı olan bu tutumun aksine aile bireyleri çocuğu müdahale etmeden sakince dinlemeli, hemen cevap veremeyecek durumda ise, çocuğa bunu en kısa zamanda öğrenip seninle konuşacağım diyerek konuyu araştırmalı veya bir uzmana başvurmalıdır. Aileler en değer verdikleri varlıkları olan çocuklarına karşı daima erişilebilir olmalıdırlar. Çocuğun sözel ve davranışsal ifadelerini yok saymadan, görmezden gelmeden sakince dinlemeli, her ne olursa olsun onun yanında olduklarını çocuğa hissettirmelidirler. Gününün okulda, oyun alanında, parkta nasıl geçtiğini sohbet konusu yapmalı, karşılaştığı ya da iletişim halinde olduğu kişiler hakkında yeterli bilgiye sahip olmalıdırlar."
"Asıl mücadele sivrisineklerle uğraşmak değil, bataklığı kurutmaktır"
Ülkemizde özellikle son yıllarda çocuklarla çalışan bazı öğretmen ya da diğer uzmanların söylemleri uzmanlık alanlarıyla çelişki oluşturacak düzeyde şaşırtıcıdır. Çocuk cinsel istismarıyla ilgili kendilerine verilen bilgilendirme düzeyindeki eğitimlerle ilgili "buna ne gerek var', "bu kadar açık konuşmak çok gereksiz', "bunları konuştukça normalleştiriyorsunuz" gibi vahim söylemlerde bulunulduğunu ifade eden İGÜ Öğr. Üyesi Dr. Bülent Tansel, "Asıl normalleştirme bu konuların konuşulmaması, halı altına süpürülmesi ve sanki hiç yokmuş gibi görmezden gelinmesinden kaynaklanıyor. Diğer yandan özellikle pedofiliklerin çocukların vesikalık fotoğraflarından bile cinsel anlamda etkilendikleri düşünüldüğünde, ailelerin çocuklarının fotoğraflarını sosyal medyada ulu orta paylaşmamaları çok önemli. Çocuk cinsel istismarıyla mücadele, yaşanan olayların ardından sosyal medyada birkaç gün klişeleşmiş söylemlerle slogan kültürü içerisinde paylaşım yapmaktan ibaret değildir. Asıl mücadele sivrisineklerle uğraşmak değil, bataklığı kurutmaktır. Çocuklara "iyi dokunuş" ve "kötü dokunuş'un neler olduğu, istemedikleri, onay vermedikleri durumlar karşısında "hayır" diyebilmenin en doğal hakları olduğunu öğretmeli ve bunları içselleştirebilmelerini sağlayacak programlar oluşturulmalı. Çok sayıda öğrenciyi bir arada toplayarak onlara birer saat süreyle cinsel istismar hakkında rehberlik eğitimi sunmak yerine, cinsel istismarla ilgili uzun soluklu yapılandırılmış psiko-eğitsel grup oturumları düzenlemek çok daha verimli ve etkili olacaktır. Bu nedenle, çocukların içinde bulunduğu yaş ve gelişim dönemleri dikkate alınarak okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyindeki çocuklara yönelik disiplinlerarası yaklaşımı içeren, pedagojik formasyona sahip eğitim müfredatının oluşturularak, tüm okullarda sistematik bir şekilde uzun soluklu olarak derhal uygulamaya geçilmelidir. Diğer yandan özellikle başta çocuklarla çalışan uzmanlara, ailelere ve topluma da bu konuda nitelikli eğitim verilmesi gerekmektedir" dedi.
2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi Hakkında DuyuruSosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi hakkında duyuru yayımlandı.12 Aralık 2025 Cuma 10:15SÖZLEŞME VE ZEYİLNAMELER
2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Ayakta Tedavide Kullanılan Hazır Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşme Hakkında Duyuru2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Ayakta Tedavide Kullanılan Hazır Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşme hakkında duyuru yayımlandı.12 Aralık 2025 Cuma 10:11SÖZLEŞME VE ZEYİLNAMELER
2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu İşitmeye Yardımcı Cihazların Teminine İlişkin Sözleşme Hakkında DuyuruSosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu İşitmeye Yardımcı Cihazların Teminine İlişkin Sözleşme hakkında duyuru yayımlandı.12 Aralık 2025 Cuma 10:05SÖZLEŞME VE ZEYİLNAMELER
2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşme Hakkında DuyuruSosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Görmeye Yardımcı Tıbbi Malzemelerin Teminine İlişkin Sözleşme hakkında duyuru yayımlandı.12 Aralık 2025 Cuma 09:32SÖZLEŞME VE ZEYİLNAMELER
2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu / Vakıf Üniversiteleri Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi Hakkında DuyuruSosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 2026 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu/Vakıf Üniversiteleri Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesine İlişkin duyuru yayımlandı.12 Aralık 2025 Cuma 09:25SÖZLEŞME VE ZEYİLNAMELER
10 Aralık 2025 Değişiklik Tebliğleri İşlenmiş Güncel 2013 SUT (SGK)Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 1 Mayıs 2013 tarihinde yürürlüğe giren Sağlık Uygulama Tebliğinde 10 Aralık 2025 Tebliği ile yapılan değişiklikler işlenmiş güncel hali yayımlandı.11 Aralık 2025 Perşembe 11:05TEBLİĞLER - SUT, DEĞİŞİKLİKLERİ VE DUYURULARI
"Davranışsal Bağımlılıklar Toplantısı" İstanbul'da başladıTürkiye Yeşilay Cemiyeti ve Uluslararası Yeşilay Federasyonu (UYEF) ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Türkiye Ülke Ofisi işbirliğiyle düzenlenen "Davranışsal Bağımlılıklar Toplantısı" başladı.10 Aralık 2025 Çarşamba 21:28KONGRE VE KONFERANSLAR
İtalya'da sağlık çalışanları, Filistinli meslektaşları için destek eylemi yaptıİtalya'da sağlık sektörü çalışanları, ülkenin kuzeyinden güneyine 50'den fazla hastanede Filistinli meslektaşlarıyla dayanışmalarını göstermek için destek eylemi düzenledi.10 Aralık 2025 Çarşamba 21:18BASIN HABERLERİ
Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde Yapılan Düzenlemeler Hakkında Duyuru 2025/49Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından "Bedeli Ödenecek İlaçlar Listesinde Yapılan Düzenlemeler-2025/49'' konulu duyuru yayımlandı.10 Aralık 2025 Çarşamba 17:44DİĞER DUYURULAR
HAK-İŞ çalıştayında, engellilerin çalışma yaşamına katılmasındaki engellerin kaldırılması ele alındıHAK-İŞ tarafından düzenlenen "Sendikal Bakış Açısıyla Engelli Bireyler İçin Güçlü Bir Gelecek Çalıştayı"nda,10 Aralık 2025 Çarşamba 17:43ENGELSİZ HABERLER
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel








