23 Aralık 2024
  • Ankara0°C
  • İstanbul8°C
  • Bursa3°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

ÇOCUKLARDA ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI İLE BAŞ ETMENİN 8 PÜF NOKTASI!

Yaşadığımız sonbahar mevsiminde çocuklarda grip, nezle, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonu ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artıyor.

Çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonları ile baş etmenin 8 püf noktası!

02 Kasım 2010 Salı 14:43

Yaşadığımız sonbahar mevsiminde çocuklarda grip, nezle, orta kulak iltihabı, bademcik enfeksiyonu ve sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığı artıyor. Erken dönemde tedavi edilmedikleri takdirde romatizmal ateş ve orta kulak enfeksiyonu gibi ciddi tablolar oluşturabilen bu hastalıklarla baş etmek içinse doktorun önerilerine harfiyen uymak gerekiyor!
       

Nezle, grip, bademcik enfeksiyonu, orta kulak iltihabı, sinüzit… Sonbaharın gelmesiyle birlikte adlarını sıkça duymaya başladığımız üst solunum yolu enfeksiyonları, özellikle kreş ve okul çağındaki çocukları tehdit ediyor. Acıbadem Fulya Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Emre Mercan, etkeni çoğunlukla virüs olan bu hastalıkların genellikle antibiyotik kullanımına gerek kalmadan, genel önerilerle geçebildiğini belirtiyor. Bunun aksine enfeksiyonların erken dönemde tedavi edilmedikleri ya da doktor önerisi olmadan gelişigüzel alınan antibiyotiklerle atlatılmaya çalışıldıkları takdirde ise kalp kası ve böbrekleri etkileyen romatizmal ateş ya da orta kulak enfeksiyonu gibi ciddi tablolara yol açabileceği uyarısında bulunan Dr. Yunus Emre Mercan,  ‘Bu yüzden üst solunum yolları ciddiye alınmalı ve zaman kaybetmeden doktora başvurulmalı. Tedaviden etkin sonuç alınabilmesi için de doktor önerileri harfiyen uygulanmalı’ diyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Yunus Emre Mercan, üst solunum yolu enfeksiyonları ile baş etmenin yollarını anlattı:

SOĞUK HAVA VE YAKIN TEMASA DİKKAT!

Üst solunum yolu enfeksiyonları “damlacık enfeksiyonları”dır. Yani bu hastalıklar, hastalık yapan etmeni bulunduran taşıyıcı ya da hasta birinin 1 metre ya da daha yakın mesafeden konuşması, öksürmesi, tıksırması, hapşırmasıyla etrafa yayılan tükürük damlalarının diğer bir kişiye bulaştırması sonucunda oluşuyor. Dolayısıyla sanılanın aksine sadece soğuğa maruz kalma çocuğun nezle ya da bunun gibi bir hastalık geçirmesinde yeterli bir faktör olmuyor. Çocuğun mutlaka hasta biri ile temas etmiş olması ya da onunla aynı ortamda bulunmuş olması gerekiyor. Soğuk hava da vücut direncini düşürerek mikroplarla savaşma yeteneğini azalttığı ve insanların kapalı ortamlarda bir araya gelip birbiriyle temasını kolaylaştığından dolayı hastalıklar sonbahar ve kış aylarında daha fazla görülüyor.

 

ENFEKSİYONLARLA BAŞ ETMENİN 8 PÜF NOKTASI

1 - GELİŞİGÜZEL İLAÇ VERMEYİN: Çoğu virütik enfeksiyonda ateş olmadıkça karma grip şuruplarının ve şiddetli, uykuyu bölecek kadar öksürük olmadıkça öksürük şuruplarının verilmesi gerekmiyor. Üstelik bu tür ilaçların doktora danışılmadan 5 günden uzun süre verilmesi, 6 yaşından küçük çocuklar için sakıncalı olabiliyor. Örneğin doktora danışmadan gereksiz antibiyotik kullanımı, mikroplarda antibiyotiğe karşı direnç kazandırdığı gibi, karaciğer ve böbreklere ek yük getiriyor ve uzun vadede bu organlarda hasar oluşmasına yol açabiliyor.

2 - EVDE SİGARA İÇMEYİN: Evinizin hiçbir bölümünde sigara içmeyin. Çünkü yapılan araştırmalara göre; sigara içilen evlerde basit virütik enfeksiyonların zatürree, orta kulak iltihabı, astım ya da bronşite dönüşme olasılığı içilmeyen evlerde yaşayan çocuklara göre daha yüksek.

3 - SOĞUK BUHAR UYGULAYIN: Çok kaba tondan, yani köpeğin havlaması tarzında bir öksürüğü varsa ve sesi kısılmışsa,  bu ‘krup’ hastalığına işaret edebiliyor. Bu durumda soğuk buhar en iyi yöntemdir. Soğuk buhar mümkün değilse banyoda en sıcak suyu açıp, çocuğunuzla beraber en az 15 dakika buharlı ortamdan yararlanın. Çocuğunuzu balkona veya dışarıya çıkartarak bir süre soğuk hava solumasını sağlamanız da fayda sağlayabiliyor.

4 - YATAĞIN ŞİLTESİNİ YÜKSELTİN: Çocuğunuz yatarken tıkanıklığı ve öksürüğü artıyorsa mutlaka burun damlasını damlatın. Ayrıca baş ve gövdesinin yükselmesi için yatağın şiltesini en az 30 derece yükseltin ya da sırt altına bir çarşaf katlantısı veya yastık yerleştirin. Böylece balgam boğaz veya geniz bölgesinde birikmeyeceği için öksürük krizleri oluşmaz, çocuğunuzun uykusu da gece sık sık bölünmez.

5 - BOL BOL SIVI İÇİRİN: Taze sıkılmış portakal suyu ve bitki çayları öksürüğün yumuşamasında etkili olan sıvılardan. Çocuğunuz bir yaşından büyükse ıhlamur, ada çayı veya kuşburnu çayını günde 3 kez yarım çay bardağı içirmenizde fayda var. Ayrıca gaz şikayetleri varsa rezene çayı da içirebilirsiniz. Ancak çocuğunuz bir yaşından küçükse ishal gibi olumsuz sonuçlara yol açabileceği için bitki çaylarından kaçının, sadece birkaç çayı kaşığı papatya çayı vermeye özen gösterin.

6 - ŞİFA ÇAYI İÇİRİN: Aktardan taze olarak temin ettiğiniz papatya çiçeği + ıhlamur + kuşburnu + hatmi çiçeği + öksürük otu  + odun tarçın + odun zencefili beraber kaynattıktan sonra üzerine adaçayı yaprağı ekleyin. Balgam söktüren, böylece öksürük krizlerini hafifleten bu karışımdan çocuğunuz 1 yaşından büyükse 2 çay bardağı içirebilirsiniz. Bu karşımı tatlandırmak için çocuğunuz 1 yaşından küçükse öksürüğü rahatlatıcı etkilerinden dolayı pekmez, 1 yaşından büyükse bal kullanın.

7 - BURUN SALGISINI TEMİZLEYİN: Burun salgısını temizlemek için “basit aspiratör” denilen vakumlu cihazlardan da kullanabilirsiniz. Çocuğunuzun burnunu serum fizyolojik/deniz suyu/okyanus suyu içerikli damla/spreylerle açabilirsiniz.

8 - AZ VE SIK BESLEYİN: Bazen üst solunum yolu enfeksiyonlarına ishal ve kusma eşlik ediyor. Bu durumda burun tıkanıklığını giderici şuruplar ishali artırabileceği için bunların bu dönemde sınırlı olarak kullanılması ya da kullanılmaması gerekiyor. Bu nedenle patates, muz, pirinç lapası ve şeftali gibi besinlerle diyet uygulayıp, çocuğunuzu az ve sık besleyerek ilaç vermeden kusma ile ishalin üstesinden gelebilirsiniz. Ancak ishal ve kusma çocuğunuzun ağızdan sıvı alınımını engelleyecek ve vücudunu susuz bırakacak kadar çok miktarda ve sıklıkta oluyorsa mutlaka doktorunuza başvurun.

HANGİ ÜST SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI GÖRÜLÜYOR?

NEZLE: Halk arasında “grip” olarak ifade ettiğimiz nezle, aslında gribe göre çok daha hafif seyreden, genelde virüs dediğimiz hastalık yapıcı etmenlerin neden olduğu ve doktorunuzun vereceği genel önerilerle, antibiyotiksiz birkaç günde geçen enfeksiyon hastalığıdır. Dolayısıyla çocuğunuzun bu tür rahatsızlıklarında doktorunuza danışmadan antibiyotik kullanmayın. 

Belirtileri: Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırık, burunda yanma ve hafif ateş.

GRİP: Nezleye göre daha ağır seyreden, bol sıvı alma, C vitamini desteği, ateş düşürücü-ağrı kesiciler, burun açıcı damla ya da spreyler ve doktor tavsiyesiyle verilen grip ilaçları gibi genel önerilerle geçen ve antibiyotik kullanımı gerektirmeyen bir hastalık.

Belirtileri: Baş ağrısı, yorgunluk, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kuru öksürük, yaygın vücut ağrıları, bulantı, kusma ve ateş.

TONSİLLOFERENJİT (Boğaz iltihabı=bademcik enfeksiyonu):  Genelde “virüs” dediğimiz hastalık yapıcı etkenlerle meydana gelse de, “bakteri” dediğimiz antibiyotik verilmesi gereken mikroorganizmalar da bu enfeksiyondan sorumlu tutuluyor.

Belirtileri: Ses kısıklığı, aşırı sulu burun akıntısı, gözlerde kızarma, öksürük, çok yüksek ateş ve şiddetli boğaz ağrısı.

ORTA KULAK ENFEKSİYONLARI: Çocukların kulağında östaki borusu işlevi daha yavaş ve yetersizdir. Bu yüzden çocuklarda yetişkinlere göre daha sık rastlanılan orta kulak enfeksiyonlarında çoğu zaman antibiyotik tedavisi gerekiyor.

Belirtileri: Kulak ağrısı, ateş, işitme güçlüğü, daha küçük çocuklarda sadece huzursuzluk görülebiliyor.

SİNÜZİT: Başımızın içindeki kemikleri arasında bulunan ‘sinüs’ boşluklarında enfeksiyon oluşması sonucunda ‘sinüzit’ ortaya çıkıyor. Bazı çocuklarda daha uzun sürüp kronikleşebilen bu enfeksiyon çoğu zaman antibiyotik tedavisi gerektiriyor.

Belirtileri: Burun akıntısı, burun tıkanıklığı, baş ağrısı, öksürük, geniz akıntısı, ateş ve huzursuzluk.

Yorumlar
    SON DAKİKA