22 Kasım 2024
  • Ankara17°C
  • İstanbul18°C
  • Bursa18°C
  • Antalya19°C
  • İzmir21°C

ÇOCUKLARDA KIŞ HASTALIKLARINA DİKKAT!

Kış aylarında hastalıklara karşı en dirençsiz grubun başında çocuklar geliyor. Özellikle okul, kreş gibi toplu ortamlar bulaşıcı hastalıkların yayılması için en uygun ortamı hazırlıyor.

Çocuklarda kış hastalıklarına dikkat!

16 Ekim 2010 Cumartesi 09:55

Kış aylarında hastalıklara karşı en dirençsiz grubun başında çocuklar geliyor. Özellikle okul, kreş gibi toplu ortamlar bulaşıcı hastalıkların yayılması için en uygun ortamı hazırlıyor. Özel BSK Eskişehir Anadolu Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Kırkgöz, çocukları bekleyen bulaşıcı hastalıkları ve korunma-tedavi yöntemlerini anlattı ve aileleri mevsimsel hastalıklara karşı uyarıyor.
Kış aylarında hastalıklara karşı en dirençsiz grubun başında çocuklar geliyor. Okulların açılmasıyla birlikte ev ve arkadaş ortamından, sınıf ve kreş gibi kalabalık ortamlara geçen çocuklar, burada çok sayıda çocukla temas ettiklerinden yaz aylarına göre daha fazla hastalanmaya başlıyorlar.
Çocukluk çağında rastlanan hastalıkların mevsimsel özellikler gösterdiğini söyleyen Dr. Kırkgöz, özellikle sonbahar ve kış aylarında en sık üst solunum yolu enfeksiyonlarına rastladıklarını. Çocukların yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi üst solunum yoluna ait belirtilerle geldiklerini söyledi. Dr. Kırkgöz, “Bu yakınmalara karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishal gibi gastroenterit belirtileri de eşlik edebiliyor, ki bu durumda ‘viral sendrom’ olarak tanımlıyoruz. Bunun dışında akut hastalıklar içinde enfeksiyonlara ya da allerjik deri hastalıklarına bağlı deri döküntüleri ve idrar yolu enfeksiyonu sıkça görülen hastalıklar olarak sayılabilir" diyor. Kış aylarında çocuklarda en fazla virüsler ve bakteriler yoluyla bulaşan hastalıkların görüldüğünü söyleyen Dr. Kırkgöz, kışın özellikle virüs hastalıklarının ilk planda geldiğini belirtiyor. “Virüsler enfekte damlacıkların havada asılı kalması ve bunların solunum yolu ile alınması sonucu, bir çocuktan diğerine ya da bir erişkinden çocuğa kolayca bulaşıyorlar. Bazen öksürük, hapşırıkla çevreye yayılan, içinde virüs bulunduran damlacıklar, çevredeki cisimlere tutunuyorlar. Diğer çocuklar da bu cisimleri alıp ağzına götürdüklerinde virüsü kapabiliyorlar” diyor.
Kış ayları ve kalabalık sınıflar, üst solunum yolu hastalıklarına neden olan mikropların bulaşması için son derece uygun ortamlar. Dr. Kırkgöz, kimi zaman bu tabloya pnömoninin de eşlik edebildiğini, eğer çocuğun altta yatan astım gibi bir hastalığı varsa, o hastalığın alevlenmelerinin de görüldüğünü söylüyor. Kronik hastalıkların da kış aylarında alevlendiğine işaret eden Dr. Kırkgöz, "Çocuğun eğer hipertansiyonu, kalp problemi, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları varsa, kış aylarında daha ağır şekilde görülebilir." diyor.

Uzmanlar, üst solunum yolu hastalıklarında sıklıkla görülen öksürüğün bir alarm olarak algılanmasını istiyor. Sürekli öksürüğü olan, önce nezle grip gibi başlayıp hastalığı bir haftanın üzerinde devam eden çocukların, özellikle gece gelen öksürüklerine dikkatle yaklaşılması gerektiğini söyleyen Dr. Kadir Kırkgöz, "Bu öksürük zatürrenin ya da sinüzitin habercisi olabilir. Ateşli ya da ateşsiz, öksürük bir haftayı geçerse mutlaka bir hekime başvurulması gerekir. Zatürre hemen tedavi edilirse sorun yaratmayabilir ama aksi takdirde yüksek ateş ve solunum yetmezliğine kadar ilerleyen bir tablo yaratabilir. Çocuğun, yoğun bakımda izlenmesi ve hatta solunum cihazına bağlanması gerekebilir" diye konuşuyor.

GRİBAL ENFEKSİYONA DİKKAT
Okul çağı çocuklarında görülen hastalıklardan birinin de aileler tarafından "allerjik bronşit veya bronşit" olarak tanımlanan astım olduğunu belirten Dr. Kırkgöz, "Özellikle bu tip yakınması olan çocuklar, okulun başlamasıyla gribal enfeksiyona yakalandıklarında şikayetleri tetiklenir. Bu yüzden, özellikle eylül ve ekim aylarında çok dikkatli olunması gerekiyor. Farklı bir ortam, çok koşmak, oynamak, ezgersiz yapmak ve gribal enfeksiyonlar birlikte direkt atak başlatabiliyor. O yüzden astım semptomlarını baskılayacak ilaçları varsa onları doktorlarına danışarak yeniden kullanmaya başlamalarında fayda var" diyor. Ayrıca, okul döneminde çocukların en sık yakalandıkları mevsimsel hastalıklar arasında grip geldiğini ve artık tüm çocukların mevsim başında gribe karşı aşılanmalarının önerildiğini ifade ediyor.
Anne babalara düşen önemli bir görev, çocukların ara öğünleri konusunda titizlik göstermeleridir diyen Dr. Kırkgöz, kış aylarında çocuklarda görülebilen hastalıklar ile ilgili bilgiler veriyor.
Nezle: Kış aylarında en sık rastlanan çocuk hastalıklarından biridir. Hafif bir burun akıntısı ile başlar. Bazen de hafif öksürük olur. Kimi zaman öksürük biraz daha şiddetli olabilir. Bu tabloya nadiren ateş de eklenir.
Grip: İnfluenza virüslerinin neden olduğu grip, genellikle yüksek ateşle başlar. Baş ağrısı, kas ağrıları, 39-40 dereceye varan ateş, burun akıntısı, burunda doluluk, öksürük olur.
Boğaz enfeksiyonu: Halk arasında ‘beta mikrobu’ olarak bilinen beta streptokokun yol açtığı bademcik enfeksiyonu okul çağı çocuklarında çok sık görülen bir hastalıktır. Bademcikleri şişen çocuk, yutkunmakta, bazen uyurken nefes almakta zorluk çeker. Boğaz enfeksiyonu geçiren çocuklarda, enfeksiyonunun nedeninin beta streptokok olup olmadığı laboratuvar testleri ile araştırılmalıdır. Eğer beta mikrobu belirlenirse mutlaka antibiyotik tedavisine başlanmalı ve bu tedavi 10 gün sürdürülmelidir. Basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında gereksiz yere antibiyotik kullanarak, bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına zemin hazırlamamak gerekir. Ancak beta mikrobunun yol açtığı enfeksiyonun tedavisi özellikle önemlidir. Çünkü tedavi edilmediği takdirde, beta streptokokun neden olduğu enfeksiyona bağlı olarak çocukta hayatı tehdit eden kalp, böbrek ve eklem rahatsızlıkları oluşabilir.
Zatürre: Daha çok kış mevsiminde görülen zatürre, akciğerin bir veya birkaç lobunun iltihaplanması şeklinde ortaya çıkan ateşli bir hastalıktır. Bu hastalıkta akciğerlerde bulunan hava kesecikleri iltihabi bir sıvıyla dolar. Akciğerlerin görevi olan oksijen alış veriş fonksiyonu bozulur ve bu nedenle kanda oksijen düzeyi azalır. Çeşitli bakteri ve virüslerin neden olduğu zatürre, özellikle risk grubu hastalarda ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir akciğer hastalığıdır. Küçük çocuklarda, ileri yaştakilerde ve hali hazırda kronik bir hastalığı bulunan kişilerde daha ağır seyreder ve ölümle sonuçlanabilir. 39 dereceyi geçen ateş, öksürük, çoğu zaman pas renginde olan koyu kıvamlı balgam en önemli belirtileridir. Sıklıkla burun, boğaz enfeksiyonu sonrasında başlar.
Bronşiolit ve bronşit: Bronşiolit, çocuklarda erken yaş grubunda (özellikle 3 yaş altında) bronşioller adı verilen küçük bronşların iltihabıdır. Bronşit ise, daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde görülür. Bronşit, büyük bronşların, yani soluk borusundan dallanarak akciğerlere yayılan hava borularını örten mukoza dokusunun akut ya da kronik iltihabıdır. Bronşit, üst solunum yollarında grip enfeksiyonu sırasında çok sık gelişen bir komplikasyondur. Boğmaca ve kızamık sırasında da soluk borusu ve bronş enfeksiyonlarına sık rastlanır. Özellikle çocuklarda, gençlerde görülen akut bronşitlerde, başlıca etken bakterilerden çok virüslerdir. Ama bakteriler de akut bronşit etkeni olabilir. Belirtileri inatçı kuru öksürük, balgam, ateş ve göğüste ağrıdır.
Orta kulak iltihabı: Soğuk algınlığından sonra orta kulak iltihabı çocuklarda en sık görülen hastalıktır. Östaki borusunun bebeklerde ve çocuklarda erişkinlere oranla daha kısa ve yatay olmasından dolayı bakteriler burun ve boğazdan orta kulağa daha çabuk geçebilirler. Soğuk algınlığı, sinüzitlerde ya da boğaz enfeksiyonlarında östaki borusu kapanır ve bakterilerle bulaşmış olan sıvı orta kulak içinde kalır. Böylece mikropların daha çabuk üreyebileceği bir ortam oluşur. Akut Otitis Media adı da verilen bu hastalığın belirtileri kulak ağrısı ateş ve işitme kaybı ve özellikle bebeklerde beslenme güçlüğüdür.
Boğmaca: Damlacık yoluyla bulaşan bu hastalıkta, 1 yaşın altındaki ve özellikle aşıları yapılmamış çocuklar risk altındadır. Önce kuru öksürük ve hafif ateş görülür. 1-2 hafta içinde öksürük, nöbetler halinde gelmeye başlar. Öksürme sırasında çocuk kızarır, morarır ve hatta terler.
 

Yorumlar
SON DAKİKA