ÇOCUĞUNUZA GÜNEŞ KREMİ SÜRMEYİN!
Dünyada bu tartışma yıllardır devam ediyor. Artık kimyasal bazlı güneş kremlerinin, ki piyasadaki kremlerin hemen hepsi böyle, özellikle çocuklar üzerinde kullanılması birçok ülkede tavsiye edilmiyor...
13 Haziran 2011 Pazartesi 11:55
Kızım Ladin'in 15'nci ay kontrolünde doktorumuz sıkı sıkı tembih ediyor: ''Sakın o güneş kremlerini çocuğunuza sürmeyin. Onların hepsi, toksik madde''. Şaşırdım mı? Hayır, şaşırmadım...
Bu satırları; beyazın da beyazı bir insan, dolayısıyla bir güneş koruyucu tutkunu kaleme alıyor. Daha Ladin doğmadan, güneş koruyucuların bizi korumak bir yana sağlığımıza zarar verdiğini keşfetmiş ve kimyasal koruyucuları kullanmamaya karar vermiştim. Onların yerine, mineralli fiziksel koruyucuları kullanmaya başladım. Ama zamanla, plajda beni gören kaçmaya; etrafımda eşim dostum kalmamaya başladı. Nedenini yazının devamında bulacaksınız. Sonunda onları da bırakıp, çareyi güneşe mümkünse çıkmamakta, çıkarsam da kendimi ince beyaz kıyafetlerle korumakta buldum. Şimdi ise, bu sorun Ladin'in doğmasıyla daha da önemli bir boyut kazandı.
GÜNEŞ ŞAKAYA GELMEZ!
Güneş zararlı. Bunda hiçbir şüphe yok. Güneşin neden olduğu ölümcül cilt kanseri türleri var. Ve o hiç yaşlanmasın istediğimiz cildimizin yaşlanmasının en büyük nedeni de yine güneş ışınları. Yıllardır bunları dinlediniz ve size güneş ışınlarına karşı koruyucu kremler kullanmanız söylendi. Ama onların sağlığınıza vereceği potansiyel zararlardan, kimse söz etmedi. Gelin şimdi de bunları dinleyin. Ama merak etmeyin, sizi çaresiz de bırakmayacağız, sağlığınızdan olmadan güneşten korunmak mümkün.
İKİ TÜR GÜNEŞ KREMİ VAR
Güneş kremleri ikiye ayrılıyor: Kimyasal ve fiziksel koruma sağlayanlar.
Markası ne olursa olsun, ne kadar para vermiş olursanız olun, piyasada satılan herhangi bir güneş kremini aldıysanız, o krem muhtemelen kimyasal koruma sağlayan bir kremdir. Kimyasal koruma sağlayan kremler, son derece kompleks kimyasallar içeriyor ve deri bu kimyasalları emiyor. Emilen kimyasallar, güneşe karşı bir kalkan oluşturuyor. Ama aynı zamanda da vücudunuza girmiş oluyorlar. Üstelik bu kimyasallar güneş ışığına maruz kalınca, kendi içinde de değişime uğruyor.
Fiziksel koruma sağlayan güneş koruyucular, piyasada mineralli diye satılıyor. Bu koruyucuları deri emmiyor. Cildinizin üzerinde, örtü gibi beyaz bir tabaka oluşturuyorlar. Bu tabaka, güneş ışınlarını bir ayna gibi geri yansıtıyor. Yani aslında bir tişört giymeden çok bir farkı yok.
ÇOCUKLARIN ERGENLİĞE ERKEN GİRMESİNE NEDEN OLABİLİR
Tartışmaya konu olan güneş koruyucular, kimyasal olanlar. En yaygın endişe konusu ise, cinsel gelişim üzerindeki etkileri.
Bu konuyu Ekolojik Kimya Profesörü Hulusi Barlas'a sorduk.
Barlas, son araştırmaların güneş koruyucuların içindeki kimyasalların ostrojen hormonu gibi etki edebildiklerine dair, güçlü kanıtlar ortaya koyduğunu söylüyor. Bu, şu anlama geliyor. Kimyasallar, deri tarafından emilerek çocuğunuzun sistemine giriyor ve sanki östrojen hormonuymuş gibi vücudunu etkilemeye başlıyor. Hormonal dengeyi bozuyor.
Barlas'a göre, bu nedenle hamileler, emziren kadınlar ve çocuklar kimyasal güneş koruyucu kullanmaktan kaçınmalı.
EN BÜYÜK RİSK KIZ ÇOCUKLARINDA
Barlas, en büyük riski ise kız çocuklarının taşıdığını söylüyor. Çünkü östrojen hormonun vücuttaki seviyesi, ergenliğe girme zamanını belirliyor. Dışarıdan alınan bu hormon etkili kimyasallar, vücuda zamanından önce 'ergenliği başlat' mesajı verebiliyor.
GÜNEŞ KORUYUCU YAŞLANDIRIR MI?
Güneş koruyucuları birçok insan, güneşin cildi yaşlandırma etkisinden korumak için kullanıyor. Ancak henüz ispatlanamasa da aynı etkiyi güneş koruyucularının da gösterdiğine dair yaygın bir soru işareti var. Güneş koruyucuların içindeki maddelerin serbest radikal oluşumuna neden olduğundan endişe ediliyor. Serbest radikaller ise cilt yaşlanmasının en büyük nedenlerinden biri olarak görülüyor.
NANOTEKNOLOJİNİN ETKİLERİ BİLİNMİYOR
Nanoteknolojinin en yaygın kullanıldığı alanlardan biri güneş koruyucular. Zira güneş koruyucuların ham maddeleri, cildin öyle kolay kolay emebileceği cinsten değil.
Güneş koruyucunuz cildiniz tarafından kolayca emiliyor ve beyaz bir tabaka, ağır bir his bırakmıyorsa; bilin ki üretilirken nanoteknolojinin bütün nimetlerinden faydalanılmış. Tüm transparan, kolay emilen kozmetikler, nanoteknoloji harikası. Nanoteknoloji bu maddeleri sadece transparan yapmıyor. Moleküler büyüklükleri değişime uğruyor, vücutta birçok farklı noktaya nüfuz eder hale geliyorlar.
Gelin görün ki bu maddeler, başta yukarıda bahsettiğimiz serbest radikaller olmak üzere birçok risk taşıyor. Peki nanoteknoloji sonrası bu maddeler vücudun nerelerine, ne kadar ulaşıyor, yoksa sadece yüzeyde mi kalıyorlar? Ve ulaştıkları yerlerde nasıl etki ediyorlar? Bu sorulara, araştırmalar kesin ve tatmin edici yanıtlar veremiyorlar.
"PARABEN"LERE DİKKAT EDİN, KANSER RİSKİ VAR
Aldığınız herhangi bir kozmetiğin arkasını çevirip bakın, en az bir tane paraben ile biten tuhaf kelime göreceksiniz. Parabenler her yerdeler. Paraben adı verilen kimyasallar, ürünlerin raf ömrünü uzatıyor. Dolayısıyla güneş koruyucuların içinde de bolca varlar. Parabenlerin uzun süreli etkileri bilinmiyor. Kanser riskini arttırdıkları yönünde tartışmalar var.
''Madem böyle bir risk var, neden kullanılıyor?'' diye hiç sormayın. Raflarındaki ürünlerin, çabucak bozulmaya başladığını bir düşünün. Ticari açıdan bunun doğuracağı sonuçlar, global ekonomiyi sarsacak cinsten olur. Raf ömrü o kadar önemli ki firmalar parabenlerin sağlık üzerindeki etkilerini duymak bile istemiyor. Ama en azından bebek ürünlerinde ''paraben free'' -''parabensiz'' ifadesini daha sık görmeye başladık.
MİNERALLİ KORUYUCULARI KULLANMANIN ZORLUKLARI
Yazının başında, ''mineralli koruyucu kullanıyordum, eşim dostum kalmadı'' demiştim. Zira mineralli koruyucular, fiziksel koruma sağlıyor. Bu da şu demek; cildinizin üzerinde bembeyaz bir tabaka oluşturuyorlar. Kirece bulanmış gibi bir haliniz oluyor. Sosyal açıdan sıkıntılı bir durum. Hatta bu durum, ''Yalıkavak mumyası'' şeklinde yakıştırmalara da neden olabiliyor!
Ama özellikle yaşı küçük çocuklar için, nihayetinde böyle sosyal bir sorun yok.
Bu arada, üstünde mineralli yazıp cildinizde beyaz bir tabaka bırakmıyorsa, o kremlerden de uzak durmak gerekir. Muhtemelen o beyaz tabaka etkisi, nanoteknoloji sayesinde ortadan kaldırılmıştır.
Mineralli güneş koruyucuların zararlı olduğuna dair henüz bir iddia yok. Ama önümüzdeki yıllarda araştırmalar ne gösterir bilinmez. Çocuklarımızın cildine süreceğimiz her şeye, tedbirle yaklaşmak gerekiyor.
Sonuç olarak; kimyasal güneş koruyucuların uzun vadeli olumsuz etkileri halen test aşamasında. Bu test de şuanda dünya genelinde bu koruyucuları kullanan milyonlarca insan üzerinde sürüyor.
Prof. Hulusi Barlas, ''uzun vadeli etkileri ispatlamak, bazen yıllar alıyor, bazen hiçbir zaman mümkün olmuyor'' diyor. Ortaya atılan iddialar ise, son derece ciddi ve hiç de temelsiz değil. Siz siz olun çocuğunuzu bu testin kobayı yapmayın.
İYİ AMA NE YAPACAĞIZ?
Çocuğunuzu 12-17 saatleri arasında güneşe çıkarmayın. Çıkmak zorunda kalırsanız gölgede tutmaya çalışın.
Güneşe çıkarken, ensesini kapatacak, suratını tamamen gölgeleyecek bir şapka takın. Kısa şort yerine, mümkün olduğu durumlarda, ince, uzun, açık renk bir pantolonu ya da uzun kollu ince bir tişörtü tercih edin.
Plaj gibi güneş koruyucunun kaçınılmaz olduğu durumlarda, mineralli koruyucular kullanın.
Çocuklar için üretilen UV filtreli mayolardan faydalanmayı deneyin.
Parabenden uzak durmak için ekolojik/organik sertifikalı ürünler terci edin.
Kimyasal koruyucu kullanmak zorunda kaldığınız durumlarda. Çocuğunuzun vücudunun mümkün olduğu kadar küçük bir kısmına sürün. Mesela iyi bir şapka takıyorsa, suratına a sürmeyin. Kumda oynarken kısa kollu tişört giydirin, sadece kollarına sürün.
Kimyasal koruyucu kullanmak zorunda kalırsanız, düşük faktörlü kullanın. 20 faktörle 50 faktör arasında sadece yüzde 3'lük bir koruma farkı var. Ama 50 faktör kullandığınızda, çok daha fazla kimyasala maruz kalıyorsunuz.
Tüm bu tavsiyelerden kendiniz için de faydalanın.
- Take Off İstanbul, 11-12 Aralık'ta düzenlenecekTürkiye Teknoloji Takımı Vakfının öncülüğünde düzenlenen ve 2018 yılından bu yana yenilikçi fikirleri, girişimcileri ve yatırımcıları bir araya getiren Take Off İstanbul, 11-12 Aralık'ta İstanbul Fuar Merkezi'nde kapılarını açacak.02 Temmuz 2024 Salı 18:58BASIN HABERLERİ
- BM: "Gazze'de sadece insani kriz yok, aynı zamanda bir sefalet girdabı var"Birleşmiş Milletler (BM), "Gazze'de sadece insani kriz yok, aynı zamanda bir sefalet girdabı var." açıklamasında bulundu.02 Temmuz 2024 Salı 18:23BASIN HABERLERİ
- 50 Yaşın Üzerinde Her İki Kişiden Birinde Varis GörülüyorVaris hastalığının 50 yaşın üstündeki her 2 kişiden birinde görüldüğüne dikkat çeken Kardiyovasküler Cerrahi (KVC) Uzmanı Prof.02 Temmuz 2024 Salı 17:58KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Yaz Sıcakları Kalbinizden VurmasınYaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte kalp ve damar problemlerine bağlı ölümler de artış gösteriyor.02 Temmuz 2024 Salı 17:28KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Üniversitelerde uzaktan ve ikinci öğretim için katkı payları ile öğrenim ücretleri belirlendiResmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'na göre, 2024-2025 akademik yılında da devlet üniversitelerinde eğitimlerine devam eden öğrencilerden program sürelerini aşmayanlar için öğrenci katkı payı alınmayacak.02 Temmuz 2024 Salı 17:18ÜNİVERSİTELER
- Tokat'ta epilepsi hastası, ulaşım güçlüğü nedeniyle evinden ambulans helikopterle alındıTokat'ın Başçiftlik ilçesinde, engebeli arazi nedeniyle kara yoluyla alınamayan hasta, ambulans helikopterle hastaneye ulaştırıldı.02 Temmuz 2024 Salı 16:58SAĞLIK BAKANLIĞI
- Bakanlar Memişoğlu ve Kurum, TBMM Genel Kurulunda yemin ettiCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Sağlık Bakanlığına atanan Kemal Memişoğlu ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına atanan Murat Kurum, TBMM Genel Kurulunda yemin etti.02 Temmuz 2024 Salı 16:53BASIN HABERLERİ
- Beşiktaş'ta sağlık kontrolleri devam ediyorYeni sezon hazırlıklarına başlayan Beşiktaş'ta futbolcuların sağlık kontrolleri de sürüyor.02 Temmuz 2024 Salı 16:08BASIN HABERLERİ
- Bakanlar Kurum ve Memişoğlu, yemin etmek için Meclise geldiÇevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına atanan Murat Kurum ile Sağlık Bakanlığına atanan Kemal Memişoğlu, yemin etmek üzere TBMM'ye geldi.02 Temmuz 2024 Salı 15:58BASIN HABERLERİ
- Çocuklarda Ekran Bağımlılığı: Kalıcı Fiziksel, Ruhsal Ve Beyinsel Problemler Ortaya ÇıkabilirPsikolog İrem Durna, her yaş grubuna göre belirlenen ekran sürelerinin geçilmesi durumunda bebeklerde ve çocuklarda kalıcı fiziksel, ruhsal ve beyinsel problemlerin...02 Temmuz 2024 Salı 15:48RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel