22 Kasım 2024
  • Ankara16°C
  • İstanbul17°C
  • Bursa22°C
  • Antalya18°C
  • İzmir19°C

CİNSEL İSTEKSİZLİK HEPİMİZİ VURDU!

Cinsel sorunların eşlik ettiği evliliklerin bir kısmı, aldatma ve boşanmayla sonlanıyor.

Cinsel isteksizlik hepimizi vurdu!

21 Temmuz 2010 Çarşamba 12:33

Ancak cinsel sorunların altında yatan sebeplerin evliliğe ve çifte ait sorunlar mı yoksa salt cinsellikle mi ilgili olduğu tam olarak bilinemiyor

Avrupa Cinsel Tıp Akademisi Üyesi ve Hattat Hastanesi Kadın Cinsel Sağlığı Kliniği Direktörü Dr. Ece Hattat ile Aile Sağlığı Araştırmaları Derneği Başkanı Prof. Dr. Halim Hattat, evlilikteki cinsel sorunlar hakkındaki sorularımızı yanıtladı.

Evlilik seksi bitiriyor mu?
Cinsel isteksizlik, evli çiftlerin en büyük sorunu. Avrupa Cinsel Sağlık Birliği’nin 2003-2009 yılları arasında telefon danışma hatlarını arayan iki bin 500 evli çift üzerinde yaptığı araştırmada, her üç çiftten birinde cinsel isteksizlik olduğunu gözlemledik. Aynı çalışmanın bir başka sonucuna göre evli çiftlerin yüzde 20’si yılda 10 kezden daha az seks yapıyor. Burada söz konusu olan yatak odalarını ayırmış çiftler değil. Bir tarafın ilişkide tatminsiz ve mutsuz olması. Ayrıca bu mutsuzluğunun eşi tarafından umursanmaması veya önemsenmemesi. Cinsellik evliliklerin çok önemli bir parçası. İyi olduğunda çifti fiziksel tatminin çok ötesinde duygusal ve ruhsal olarak bağlıyor. Çiftin arasında derin bir ortaklık kuruluyor. Seksin sona erdiği çiftlerde dokunma, öpüşme ve diğer fiziksel yakınlaşmalar da son buluyor. Eşler birbirlerinden duygusal olarak da uzaklaşıyor. Genellikle eşlerden biri sorunu geçici bir durum gibi algılıyor. ‘Çok stresli, çok çalışıyor’ gibi bahaneler buluyor. Ama bir süre sonra öyle olmadığını görünce huzursuzluk duymaya başlıyor. Evlilik mekanik bir hal alıyor. Arkadaşlık bitiyor. Öfke duygularıyla birlikte duygusal boşanma süreci geliyor.

İsteksizlik tek taraflı mı oluyor?
Eşler karşı taraf seksi reddettiğinde, öncelikle çekiciliklerini kaybettiklerini veya aldatıldıklarını düşünüyor. Özgüvenlerini kaybediyorlar. Karşı tarafa hislerini anlattıklarında genellikle, ‘Seks manyağı oldun, benle çalışsaydın ne kadar yorulduğumu anlardın’ gibi cevaplarla karşılaşıyorlar. Bir süre sonra da talep etmekten bıkıyorlar. Çünkü hep talep eden kişi kendisi olduğu için gururu kırılıyor. Hatta kendini sürekli cinselliği isteyen histerik biri gibi hissetmeye başlıyor. Bunun üzerine artık o da cinselliği istemez hale geliyor.

Ve aldatma, boşanma kaçınılmaz oluyor?
Son yıllarda teşhis ve tedavisinin ne kadar kolaylaştığı düşünülürse, evliliklerin kurtarılmasının da o denli kolay olacağı tahmin ediliyor. Ama öyle olmuyor. Çünkü isteksiztaraf için, evlilikte seks olmaması asla bir sorun teşkil etmiyor. Bu konuda tedavi olmayı da gerekli bulmuyorlar. Karşı taraf, mutsuzluğu ve tatminsizliğiyle baş başa kalıyor. Sonuçta da aldatmaya veya boşanmaya doğru giden bir ilişki görüyoruz. Özellikle bir taraf tatminsizken, diğerinin umursamaz ve önemsemez davranması sadece seks yapmamalarına değil, ilişkinin tüm boyutlarına yansıyor. Çiftler, duygusal olarak da bağını kaybediyor.

Eşlerden birinin profesyonel yardım alması yeterli mi?
Cinsel sorunlar hem hastalarda hem de partnerlerinde özgüven eksikliği, öfke, endişe, depresyon ve mutsuzluk yaratıyor. Erkekten kaynaklanan sorunların kadın üzerindeki etkisi önemli bir konu. Çalışmalarımız, erkekte sertleşme sorununun kadında cinsel tatmini neredeyse yarı yarıya azalttığını gösteriyor. Ancak daha önemlisi erkek sorun yaşadığında kadın suçu kendinde arayabiliyor. Kendine güveni azalıyor. “Beni aldatıyor mu?” veya “Beni artık beğenmiyor” diye düşünebiliyor. Çalışmalarımızda 10 kadından beşinin bu nedenle çekiciliğini yitirmiş hissettiğini bulduk. Kadın, erkek cinsel sorunlarını strese ve psikolojik etkenlere bağlıyorsa eşiyle iletişim kurmuyor. Erkekler de ihtiyaçları olan yardımı almaya daha az yatkın oluyor. Yani kadın etkileniyor ancak eşiyle konuşmazsa sorunun çözümü daha güç oluyor. Biz bu durumda kadın ve erkeğin oturup birbirlerine samimiyetle hislerini, düşüncelerini anlatmasını ve çözüm yolu aramalarını öneriyoruz. Hastaları eşleriyle birlikte dinliyor ve çözüm önerileri getiriyoruz.

Yanlış bilinenler
1. Cinsel konular tabudur.
2. Cinsel sorunlar tamamen psikolojiktir.
3. Cinsel sorunlar yaşlanmanın doğal bir sonucudur.
4. Cinsel sorunlar tedavi edilemez.
5. Kadının ve erkeğin aynı anda tatmin olması gerekir.

Sekste erkekler ve kadınlar neye önem veriyor?
-Cinsel mutluluk erkekler için ilişki sıklığı, kadınlar için seks kalitesi anlamına geliyor.
-Cinsel isteksizlik kadınlar arasında hızla yayılan bir sorun. Kadınlarda libido (seks isteği) erkeklere oranla daha karmaşık ve farklı.
-Erkekler cinsel olaylarda daha kolay tahrik oluyor, libidolarını yükseltmekte fazla zorlanmıyor. Kadınlar güçlü bir libido için sadece sağlıklı bir vücuda değil, sağlıklı bir zihne, güvenli sosyal ortama, olumlu çevresel etkileşime ve spontane seksüel çağrışımlara ihtiyaç duyuyor.
-Evlilik ve arkadaşlık ilişkilerinde ortaya çıkan gelgitler, gerilimler ya da depresyon gibi sorunlar kadınlarda libidoya daha fazla etki yapıyor. Bu nedenle kadın veya erkek cinsel istek kaybı yaşandığında altta yatan etkenlerin tedavisi için doktora başvurmak gerekiyor.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA