25 Kasım 2024
  • Ankara-3°C
  • İstanbul3°C
  • Bursa1°C
  • Antalya7°C
  • İzmir4°C

ÇALIŞANLARIN SAĞLIK VE GÜVENLİĞİ İLE İLGİLİ HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLER

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında yayınlanarak 30 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için ...

Çalışanların sağlık ve güvenliği ile ilgili hak ve yükümlülükler

22 Şubat 2013 Cuma 15:03

Geçtiğimiz yıl Haziran ayında yayınlanarak 30 Aralık 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması ve mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenlemek amacıyla çıkartılmıştır. Söz konusu Yasa, öncekilerden farklı olarak, yasada açıkça belirtilen istisnalar dışında kalan bütün işyerlerini kapsamaktadır.

Hemen belirtmek gerekir ki, Yasa’da sayılan istisnalar arasında, özellikle muayenehanede tek başına hizmet sunan dişhekimlerini yakından ilgilendiren “çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar” bulunmaktadır. Bir başka anlatımla, sekreter, teknisyen gibi herhangi bir çalışan istihdam etmeksizin muayenehanesinde dişhekimliği yapan kişiler bu yasanın kapsamı dışında kalmıştır.

Bu Yasa, mevcut düzenlemede İş Yasası içinde yer alan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri ile ilgili kimi düzenlemelerin toplandığı ve bu kuralların uygulama alanının diğer işyerlerine de genişletildiği bir düzenleme niteliğindedir.

6331 sayılı Yasa, bir kişi de olsa, çalışan istihdam edilen bütün işyerlerini kapsamaktadır. Bu anlamda, tek bir sekreterin istihdam edildiği muayenehanelerden poliklinik ve tıp merkezlerine, özel hastanelerden kamu sağlık tesislerine kadar her yerde 6331 sayılı Yasa’nın kural ve yükümlülüklerinin yerine getirilmesi gereklidir. Söz konusu Yasa, önemli eksikleri bulunmasına karşın, çalışanların sağlık ve güvenliklerini korumaya yönelik kurallar içermesi bakımından İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinden Anayasamıza kadar insanın yaşam ve sağlık hakkını gözeten ilke ve kurallarla uyumludur.

Önceki düzenlemelerde elliden fazla işçinin istihdam edildiği yerlerde uygulanan kurallar bu Yasa ile işçi sayısına ilişkin bir sınır olmaksızın yürürlüğe konulmuştur. Bu yönüyle anılan kurallar kimi zaman işveren veya baştabip olarak yükümlülüğün muhatabı kimi zaman da çalışan olarak hakkın süjesi olan hemen bütün dişhekimleri bakımından özel bir önem taşımaktadır.

6331 sayılı Yasa’nın işverene yüklediği genel yükümlülük çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla işverenin yükümlü olduğu şeklindedir. Bu yükümlülük kapsamında yapılması gerekenler Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir:

a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması, gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.

b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların giderilmesini sağlar.

c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.

ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.

d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri alır.

(2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.

(3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.

(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.

Risk analizi

İşyerinde sağlık ve güvenlik bakımından mevcut risklerin saptanıp ortadan kaldırılması işverenin yükümlülükleri arasında olduğu gibi işçinin bir işle görevlendirilmesinde de bu yükümlülük bağlamında kişiye uygun iş ve talimat verilmesi gereklidir. İşyerinde, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapılması gereklidir. Söz konusu değerlendirme işveren tarafından bizzat yapılabileceği gibi dışarıdan bu hizmeti sunan kişi veya kurumlardan hizmet alınarak da yaptırılabilir. Dişhekimlerinin hizmet sunduğu muayenehane ve benzeri küçük sağlık tesislerinde risk değerlendirmesi kendileri tarafından rahatlıkla yapılabilir. Risk değerlendirmesinde, 6331 sayılı Yasa’nın 10. Maddesinde belirtilmiş olan a) Belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu b) Kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi c) İşyerinin tertip ve düzeni ile ç) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu özellikle dikkate alınmalıdır. Risk değerlendirmesi sonucunda, alınacak iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri ile kullanılması gereken koruyucu donanım veya ekipmanlar belirlenecektir. Bu durum, aslında herhangi bir özel yasal düzenleme mevcut olmasa da Dişhekimlerinin kendileri ve çalıştırdıkları kişiler ve hastaların sağlık ve güvenliklerinin gözetilmesi kapsamında öteden beri yapılmaktadır. 6331 sayılı Yasa ile sözkonusu değerlendirmelerin bir sistematik içinde yapılması ve kayda alınması sağlanacaktır.

İşyeri hekimi ve işgüvenliği hizmeti

6331 sayılı Yasa’ya göre, elliden az işçinin çalıştığı tehlikeli işyerleri bakımından 30 Haziran 2013 tarihinde yürürlüğe girecek yükümlülükler arasında mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması bulunmaktadır. Bu yükümlülük, kısaca, işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı hizmetinden yararlanmak olarak özetlenebilir.

İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının çalışan sayısı ve işyerinin tehlike sınıfı ile bağlantılı olarak belirlenen süreden az olmayacak şekilde işyerinde hizmet sunması gereklidir. İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliğinde, dişhekimliği hizmeti sunulan yerler tehlikeli sınıfta yer almıştır. Tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için hizmet sunulması gereken süre, işyeri hekimleri bakımından “sağlık gözetimi için ayda en az 15 saat, buna ilave olarak işe giriş ve periyodik muayeneleri ile eğitim için işçi başına yılda en az 25 dakika”; iş güvenliği uzmanları bakımından da çalışan başına ayda en az 15 dakikadır.

Dişhekimleri bu hizmetler için işyeri hekimi ve (B sınıfı belge sahibi) iş güvenliği uzmanlarıyla, kısmi süreli istihdam şeklinde ilişki kurabilecekleri gibi özel şirket şeklinde kurulmuş olan ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden sözleşmeyle hizmet almaları da mümkündür. (İş güvenliği uzmanının, Yasa’nın yürürlük tarihinden itibaren üç yıl süreyle C sınıfı belge sahibi olması yeterlidir)

Henüz ayrıntıları belli olmamakla birlikte, ondan az çalışanı olan tehlikeli sınıftaki işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, giderleri, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak aktarılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilecek şekilde destek sağlanabilecektir. Bakanlık tarafından şartları belirlenecek olmakla birlikte, tehlikeli sınıfta yer alan ve çoğunlukla ondan az kişiyi çalıştıran dişhekimlerinin de bu destekten yararlanması mümkündür. Bu destekle ilgili yönetmelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkartılacaktır. Kamusal destek sağlanmasına ilişkin bu düzenleme de, tehlikeli sınıfta yer alan ve elliden az kişinin çalıştığı işyerleri bakımından 30 Haziran 2013 tarihinde yürürlüğe girecektir.

İş kazası ve meslek hastalıklarının kayıt ve bildirimi yükümlülüğü

İşveren sıfatına sahip olan Dişhekimleri, işyerinde meydana gelen bütün iş kazaları ve meslek hastalıkları ile yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara uğramasına yol açan veya çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olan olayları inceleyerek kaydını tutmalı, gerekli incelemeleri yaparak bunlarla ilgili raporları düzenlemelidir. Ayrıca, iş kazalarını kazadan sonraki, kendisine bildirilen meslek hastalıklarını ise öğrendiği tarihten itibaren üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirmesi zorunludur.

Sağlık gözetimi yükümlülüğü

İşveren; çalışanların işyerinde maruz kalacakları sağlık ve güvenlik risklerini dikkate alarak sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar. Çalışanın işe girişinde, iş değişikliğinde, iş kazası, meslek hastalığı veya sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarından sonra işe dönüşlerinde talep etmeleri hâlinde ve Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla sağlık muayenesinin yaptırılması zorunludur.

Dişhekimliği hizmeti sunulan işyerlerinin de arasında olduğu tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar, yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz.

Önemle vurgulamak gerekir ki, belirtilen sağlık gözetimi yükümlülüğü kapsamındaki hizmetin bedeli işveren tarafından karşılanır. Çalışanların sağlık bilgilerinin gizliliğine özen gösterilmesi gerektiği ne ilişkin diğer düzenlemelerin yanı sıra bu Yasa’da da ayrıca “özel hayatı ve itibarının korunması açısından sağlık bilgileri gizli tutulur” şeklinde bir hüküm getirilmiştir.

Belirtilen sağlık raporları işyeri hekiminden alınır. 6331 sayılı Yasa’nın işyerlerine göre yapılan tanımlamalarla, bir kısım hükümlerinin yürürlüğe girmesi altı ay ile iki yıl arasında ileriye bırakılmıştır.

Elliden az çalışanı olan tehlikeli sınıftaki işyerleri bakımından işyeri hekimi hizmetinden yararlanma zorunluluğuna ilişkin hüküm 30 Haziran 2013 tarihinde yürürlüğe girecek iken bu işyerlerinde çalışanların sağlık gözetimine ilişkin hüküm 30.12.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu durumda, tehlikeli sınıfta yer alan ve elliden az çalışanı olan bir işyerinde işe girecek bir kişinin işe uygunluğuna ilişkin olarak işyeri hekimi tarafından verilen bir sağlık raporu olmadan işe başlaması mümkün olmamakla birlikte anılan işyerinin işyeri hekimi ile anlaşma yapma zorunluluğu henüz yürürlükte değildir. Bu noktada, anılan sağlık raporunun nereden alınabileceğine ilişkin önemli bir sorun mevcuttur. 30 Haziran 2013 tarihinden sonrası için işyerine hizmet sunan işyeri hekiminin bu raporları düzenleyeceğinde kuşku yoktur. O tarihe kadar ise herhangi bir işyeri hekiminden bu raporun alınması yeterli kabul edilmelidir.

Çalışanların eğitimi ve bilgilendirilmesi

İşverenin yükümlülükleri arasında çalışanların, maliyeti işveren tarafından karşılanarak, iş sağlığı ve güvenliği eğitim almasını sağlamak; çalışanların işyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler, hak ve yükümlülükleri ile İlk yardım, olağan dışı durumlar, afetler ve yangınla mücadele ve tahliye işleri konusunda görevlendirilen kişiler hakkında bilgilendirilmeleri de bulunmaktadır.

Çalışan temsilcisi atanması

İki ile elli arasında çalışanı bulunan işyerlerinde bir kişinin çalışan temsilcisi olarak seçilmesi ya da işveren tarafından atanması gerekir. Çalışan temsilcisi tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan riskin azaltılması için, işverene öneride bulunma ve işverenden gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkına sahiptir.

Çalışmaktan kaçınma hakkı

İş Yasasında mevcut haklar arasında yer alan, çalışanın önemli bir sağlık ya da güvenlik riski bulunduğunda çalışmaktan kaçınmasını sağlayan hak biraz daha kısıtlanarak 6331 sayılı Yasa’da düzenlenmiştir. Buna göre ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edecekler; işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi hâlinde çalışan, gerekli tedbirler alınıncaya kadar, ücreti ve diğer özlük hakları saklı tutularak, çalışmaktan kaçınabilecektir.

Söz konusu tehlike durumu işverene bildirim yapılması ve işverenin karar vermesi süreci beklenemeyecek şekilde önlenemez nitelikte ise çalışanlar herhangi bir bildirim yapmak ve kara beklemek zorunda olmaksızın işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere giderler. Çalışanların bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.

İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmelerini feshedebilir.

Yaptırımlar

6331 sayılı Yasa’da tanımlanan yükümlülüklere uyulmaması, çalışanın iş kazasına uğraması ya da meslek hastalığına yakalanması halinde işverenin kusurunun belirlenmesinde dikkate alınacağı gibi; herhangi bir zararlı sonuç aranmaksızın, Kanunun 26. Maddesinde belirlenmiş olan idari para cezalarının verilmesini gerektirir.

EKLERİ:

-İş Güvenliği Kanunu ve Risk Analizi

-Risk Analizi Örnek Formu

-6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

- Maliye Bakanlığı Tarafından Belirlenen Yeniden Değerleme Oranına Göre Hesaplanmış
6331 Sayılı İSG Kanunu’ndaki İdari Para Cezaları

Türk Dişhekimleri Birliği (TDB)

Yorumlar
    SON DAKİKA