BU DOKTOR MESLEĞİNİ BIRAKTI. ÇÜNKÜ...
Bir yıl önce başladım ben bu greve. Kendi çapımda, hasta bakmaktan vazgeçtim. Kime ne?
02 Mayıs 2014 Cuma 14:43
Bir yıl önce başladım ben bu greve. Kendi çapımda, hasta bakmaktan vazgeçtim. Kime ne? Çok düşündüm yazmaya başlamadan önce. Nasıl anlatmalı, diye. Madde madde sıralamak çok kuru geldi. Çok da uzatmamalıyım, diye düşündüm. Bir taraftan da anlatacak o kadar çok şey var ki….Sonra dedim ki, örnekler vereyim, okuyan kıssadan hisse, anlasın. İlk aklıma gelenle başlayayım.
Çok düşündüm yazmaya başlamadan önce. Nasıl anlatmalı, diye. Madde madde sıralamak çok kuru geldi. Çok da uzatmamalıyım, diye düşündüm. Bir taraftan da anlatacak o kadar çok şey var ki….Sonra dedim ki, örnekler vereyim, okuyan kıssadan hisse, anlasın. İlk aklıma gelenle başlayayım.
İkinci çocuğa yedi aylık hamileydim. İlkinde asistandım. Bu sefer uzmanım ya, farklı olacak. Ne fark edecekse? İlkinde, bebeğim iki aylıkken sekiz nöbetle dönmüştüm hastaneye, güya süt izni altı aydı o zaman. Nöbet dönmez demişler, başladığımın ikinci günü listeye yazmışlardı. Biliyorum, ben böyle olacağını, anlatması öyle zor ki. Bir şey hemen başka bir şeyi çağrıştırıyor. Evet, yedi aylık hamileydim ve çok kötü bir trafik kazası geçirdik. Arabamız pert oldu, emniyet kemerinin izi vücuduma derin bir morluk olarak çıktı. Erken doğum tehdidi atlattım. Rapor almadım, çünkü çalıştığım birimde tek uzman doktordum. Kazadan iki hafta sonra, bu sefer gece yarısı bir sarhoş sokakta ne kadar araba varsa çarptı. Bir kalp çarpıntısı tuttu beni. Biliyorum ki, anksiyeteden. Durmadı, sabahı sabah ettim. Sabah bir kardiyoloji uzmanına gitmeye karar verdim. Erkenden aradım hastaneyi, polikliniğe gelemeyeceğimi söylemek için. Telefonu birbirine bağlayan bağlayana. Kimse sorumluluk almak istemiyor. Sebep, öğleden sonraya gün önceden verilmiş internet randevuları. Sonunda, dayanamadım “Öldüm ben bugün, tamam mı!” dedim karşımdakine. Beş dakika sonra o bir türlü ulaşamadığım poliklinikten sorumlu başhekim yardımcısı aradı. “Dr hanım, sabah adınıza yazılmış yedi sekiz hasta var, n’olacak?” diye sordu.
BU MESLEĞİ, BEN DE İNSAN OLDUĞUM VE HASTA OLMA HAKKIMI KULLANMAK İÇİN BIRAKTIM.
Anadolu’nun büyücek şehirlerinden birindeyim. Haftada iki gün heyet var. Her heyet gününde en az yüz, yüz yirmi hasta var. Çoğu özürlü veya bakıma muhtaç raporu almak için gelmiş. Raporu alırsa, devlet para verecek. Diyaloglar:
1) Hasta yakını: Muayeneye gerek yok doktor!
Dr: Ben muayene etmek için varım.
Hasta yakını: İmzala da şu kağıdı bitirelim işimizi. Daha dolaşacak çok kapı var.
Dr: Bu kadıncağız Parkinson Hastası. Hiç tedavi aldı mı?
Hasta yakını: Neyse ne hastalığı. Bu saatten sonra tedavi mi olur!
Dr: Tedavi edilirse belki de kendi işini görür, bakıma ihtiyacı kalmaz.
Hasta yakını: Sen imzala, biz bakarız.
Dr: Hastanın tedaviyle durumunun düzeleceğini düşünüyorsam özür derecesi veremem. Poliklinikten takip edelim, ilaçlar işe yaramazsa o zaman yeniden değerlendirelim. Olura olmaza verilen bir şey değil bu bakım parası
Hasta yakını: Sana mı kaldı kadın, devletin parasını düşünmek! Allah belanı versin!
BU MESLEĞİ, DURDUK YERE BELA ALMAMAK İÇİN BIRAKTIM.
2) Dr: Eee.. sen geçen hafta da iki özürlü çocuk getirmiştin. Onlar da mı senindi?
Hasta yakını: Hee..
Dr: Kaç çocuğun var senin?
Hasta yakını: On iki.
Dr: Kaçı özürlü?
Hasta yakını: Sekiz. Bazısı akıldan, bazısı hem vücuttan, hem akıldan.
Dr: Karın akraban mı?
Hasta yakını: He. Teyze kızıdır. Aklı da kıttır.
Kaba bir hesapla 8×500 TL = 4000 TL. Vergisiz, temiz gelir
BU MESLEĞİ, İNSANLARI EĞİTİLECEĞİ YERDE YANLIŞ YAPMAYA DEVAM EDİYORLAR DİYE HEPİMİZİN KESESİNDEN HOVARDACA ÖDÜLLENDİRİP, İNSANLARIN AĞZINA BAL ÇALARAK KENDİ HANELERİNE YAZILAN SEÇMEN OY’UNA ÇEVİRDİKLERİ İÇİN BIRAKTIM
3) Dr: Ne kadarlık bu bebek?
Baba: İki aylık.
Dr: Sorunu nedir?
Baba: Anne sütü almıyor.
Dr: Dudak, damak yarığı filan mı?
Baba: Şükür, yok öyle bir şey. Bir kusuru yok, her şeyi tamam, maşallah.
Dr: Siz niye geldiniz peki?
Baba: Devlet memuruyum. Mama parası almaya geldik.
Dr:??
BU MESLEĞİ, İNSANLARIN AÇ GÖZLÜLÜKLERİNE ARTIK DAYANAMADIĞIM İÇİN BIRAKTIM.
Bel ağrısı olan hastanın muayenesi bitmiş, reçete yazacağım, soruyorum, “Yakınlarda ağır kaldırdınız mı?” Hasta, kollarındaki bileziklerini şıngırdatarak cevap veriyor, “Allah kabul ederse, iki kurbanımız vardı. Malum onca et, indir kaldır..Ondan oldu herhalde.” Önümdeki ekrana bakıyor, bakıyorum. Hasta Yeşil Kartlı. Hastanın “Dr hanım en iyi ilaç neyse ondan yaz. Bir de MR çektirsen iyi olur,” demesi ile kendime geliyorum.
BU MESLEĞİ, BENİM CEBİMDEN ÇALANLAR BANA HASTA HAKKINA DAYANARAK İŞİMİ KULAKTAN DUYDUKLARIYLA ÖĞRETMESİNLER DİYE BIRAKTIM.
Performans, performans. Kaç kişi biliyor bu “Performans”ın ne anlama geldiğini? Eminim çoğu kişinin anladığı “işini iyi yapmak.” Performans demek, puan demek. Poliklinikte bakılan hasta şu kadar puan, hastaya dikiş atılması bu kadar puan, hastaya muayene testi sırasında x testini yapmak bilmem ne kadar puan. Ay sonunda listeler asılır. Hastane birincisi bilmem kaç bin puan yapmıştır. Puanıyla orantılı olarak, döner sermayeden para alır. Zeki insanlar anlamışlardır, hemen. Bu sistemin nasıl suistimal edilebileceğini. Geçen yıl mesleği bırakmadan bu konuda olanları da iki örnekle anlatayım:
1) Acil kapıda Aile Hekimliği sisteminden önce pratisyen hekimler duruyordu. Mantıklı olarak önce hastayı onlar değerlendiriyor, sonra ihtiyaç duyarsa icapçı konsültan uzman hekimi çağırıyorlardı. Ne zamanki, konsültan çağırdıklarında onların puanından kesildi, o zamana değin olura olmaza çağırdıkları uzmanlar bir nebze olsun rahat nefes aldı.
BU MESLEĞİ MESLEKTAŞLARIMIN PERFORMANS DENİLEN İLLETLE DAHA FAZLA KİRLENDİKLERİNİ GÖRMEMEK İÇİN BIRAKTIM.
2) Şehrin eski SSK hastanesinde tek nöroloji uzmanıydım. Poliklinik, acil, servis, EEG, EMG… hepsine tek kişi koşturuyorum. Mutluyum ama, çünkü sekreterler olsun, acil ekibi, servis hemşireleri, EEG ve EMG hemşiresi olsun, nasıl iyi bir ekip, anlatamam. Canla başla çalışıyoruz. Anadolu’dayız. Hasta İstanbul hastası değil, kimi şehrin diğer ucundan geliyor, çok uzaktan geldim, diyor, kimi de gerçekten 120 km uzaktan, dağın başından geliyor. Biz uğraşıyoruz, EEG ve EMG ile ne kadar hastanın, ne kadar kısa sürede işin hallederiz, diye. Bazen işin içinden çıkamadığım oluyor, arıyorum İstanbul’daki arkadaşlarımı, hocalarımı, hastaları onlara gönderiyorum. Arada sekreterler puanımı söylüyorlar, aklımda bile kalmıyor. Her ay daha ne kadar fazla yapabiliriz, randevuları nasıl yakın zamana verebiliriz, diye uğraşıyoruz. Malu, bakan “İsteyen gece çalışsın, kazansın,” demiş.Ay sonunda diğer hastanede çalışan eşim, oraya asılan her iki hastanenin ortak puan listelerine bakıyor (Şehirde bir Devlet, bir de eski SSK hastanesi vardı. Bir takım sebeplerle iki hastane birleştirilmiş, tek başhekimlik ile idare edilmeye başlanmıştı. Bu da ayrı bir hikaye). Benim puan her ay bizim hesaptan en az 8-10 bin puan eksik. Üç ay böyle gitti. 8-10 bin puan o zaman, yaklaşık 2000 TL döner demek. Sonunda neden kesiliyor puanlarım, diye araştırdığımda, yaptığım EMG’lerden kesildiğini öğrendim. Neden? diye sorduğumda “Etik Komisyon” daki EMG’nin ne olduğunu bile bilmeyen bir başka branşın uzmanı doktor arkadaşın kararı doğrultusunda olduğunu söylediler. Bir ay içinde o sayıda EMG yapamayacağıma kanaat getirmiş kuruldaki arkadaş, puanı yüksek olan işlerin üzeri çizilmiş. Dilekçeler gitti, geldi. Yalan Performans bildirmekle suçlandım, yani yapmadığım işi yapmış göstermekle. Gönlüm o kadar rahat ki, her şeyim arşivli, kayıtlı, raporlarımın hepsi tamam. Israr edince, Bakanlıktan Soruşturmacı talep etmekle tehdit etti başhekimlik, yani hakkımda soruşturma açılması ile. Soruşturmacı istiyorum, diye dilekçe verdim. Sonra da istifa ettim. Dosya da kapandı, gitti. Elimde yazışmaların örnekleri, üstüne gideyim, dedim. Babası bakanlıkta olan eski bir arkadaşım,” Boşver, babama sordum, canın yanarmış,” dedi. Lanet ettim.
BU MESLEĞİ, GERÇEKTEN HİZMET ETMEK İSTEMEME KARŞIN, KARŞISINDAKİNİ DE KENDİ GİBİ BİLEN, HAK YİYEN, NEREDEN GELDİĞİ BELLİ OLAN KUKLA YÖNETİCİLERİN DAHA FAZLA HEM HEKİMLİK, HEM DE İNSANLIK ONURUMLA OYNAMAMALARI İÇİN BIRAKTIM.
Fakülte girişimle beraber, on sekiz yılın sonunda, gerçekten severek yaptığım mesleğimi bıraktım. Kolay bir karar değildi. Doya doya emziremediğim çocuğumdan, binbir zahmet beni okutan ana-babama, hocalarıma kadar o kadar çok kişinin emeği vardı ki o, on sekiz yılda. Benim alternatifim vardı, bırakabildim. Eminim, iki gündür grev yapan, yapmaya çalışan, yapamasa da gönlü yapmaktan yana olan o küçük, marjinal, siyasi görüşlü arkadaşların çoğu benim yerimde olsalardı, onlar da benim gibi yaparlardı.
Şimdi artık, mutlu ve huzurluyum. Performansı düşündürmeyen bir kazancım var. Çalıştığım yerde, insanlar kibar ve nazik. Gün içinde durduk yerde hakarete uğramıyor, tehdit edilmiyorum. Gece yatağa girerken, telefon ne zaman çalacak diye düşünmüyorum. Tamamen silinmeyecek olsa da, yavaş yavaş, insanların çirkin yüzlerine ilişkin anılar berraklığını yitiriyorlar. Çocuklarıma insana inanabilmeyi öğretme konusunda umudum yeşeriyor.
Ama…
Tam bir yıl oluyor, hasta görmedim. Hasta gözünde gördüğüm, o şükran duygusunu, felçli hastanın ilk kez yeniden ayağa kalkışını görmeyi, hasta bir lokma fazla yedi mi sevinmeyi, kafamda listeler oluşturup, adım adım ilerleyerek sonunda teşhis koymayı, varsa tedavisi, tedavi etmeyi özledim.
Halk başına ne geleceğini bilmiyor, popülist politikaya alet oluyor. Nicelik olarak artan sağlık hizmetinin aslında niteliğinin artık sıfır bile olmadığının farkında değil. Sayın bakan ve başbakan, çuvaldaki bir iki çürük elma için tüm ambarı heba etti. Çürük elmalar duruyor, onlar artık muayenehaneyi değil Performans Sistemi’ni kullanıyor.
DAHA ÇOK ANLATABİLİRDİM. UMARIM BUNLAR SİZE SAĞLIK ÇALIŞANLARININ NEDEN GREV YAPTIĞI KONUSUNDA BİR FİKİR VERMİŞTİR.
gazetesaglik.com
- Bayburt'ta sağlık çalışanı anne adayları normal doğum hakkında bilgilendirildiBayburt Devlet Hastanesi'nde anne adaylarına normal doğum hakkında bilgi verildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 12:43KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM
- ALKÜ'den diş ve ağız bakımı uyarısıAlanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın,23 Kasım 2024 Cumartesi 11:53AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
- AK Parti Mardin İl Başkanı Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesini ziyaret ettiAK Parti Mardin İl Başkanı Mehmet Uncu, Kızıltepe Devlet Hastanesi'nde hizmete giren Anjiyo Ünitesi'ni ziyaret etti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:38BASIN HABERLERİ
- "Yenidoğan çetesi" davasının duruşması 6. gününde sürüyorİstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23BASIN HABERLERİ
- DSÖ danışmanından "iklim krizi kaynaklı salgın" uyarısıDünya Sağlık Örgütü (DSÖ) danışmanlarından Dr. Rita Issa iklim krizinin 2050 yılına kadar yeni bir salgına yol açabileceğini söyledi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23DÜNYADA SAĞLIK
- Biruni Üniversite Hastanesinden "bacak ödemi" uyarısıBiruni Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı, bacak şişmesinin vücuttaki sıvı birikmesinin bir belirtisi olduğunu ve ihmal edildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olacağını belirtti.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:23KARDİYOLOJİ
- Ankara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" yapıldıAnkara'da "4. Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı" gerçekleştirildi.23 Kasım 2024 Cumartesi 11:03KONGRE VE KONFERANSLAR
- Sağlık Bakanı Memişoğlu, canlı yayında soruları yanıtladı:"Bu çeteyi (yenidoğan çetesi) çökertmekle kendi kötülerimizi, çürük elmalarımızı ayıkladık. Sağlık sisteminde ne kadar varsa bunların hepsinin peşine gidiyoruz, gitmeye de devam edeceğiz"23 Kasım 2024 Cumartesi 00:03SAĞLIK BAKANLIĞI
- İsrail'in Gazze'de hastaneye düzenlediği saldırıda bir doktor ve çok sayıda hasta yaralandıİsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesine insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda, bir doktor ve çok sayıda hastanın yaralandığı bildirildi.22 Kasım 2024 Cuma 23:33BASIN HABERLERİ
- New York'taki kalp ve damar sempozyumunda Türk bilim insanları tecrübelerini paylaştıABD'nin New York kentinde bu yıl 51'incisi düzenlenen "Veith Sempozyumu"nda Türk bilim insanları, Türkiye'de tıp alanındaki gelişmeler ile tecrübe ve birikimlerini yabancı meslektaşlarına aktardı.22 Kasım 2024 Cuma 22:48KALP VE DAMAR CERRAHİSİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2006 Sağlık Aktüel