30 Aralık 2024
  • Ankara3°C
  • İstanbul6°C
  • Bursa6°C
  • Antalya10°C
  • İzmir7°C

BİR AVUÇ VİTAMİN YUTMAYA GEREK YOK!

Vücudu hastalık etkilerine karşı korumak, bağışıklık sistemini yani vücudun koruma kalkanını güçlendirmek için özellikli bitkilerden yararlanabileceğinizi söyleyen Beslenme ve Diyet ...

Bir avuç vitamin yutmaya gerek yok!

09 Mart 2011 Çarşamba 16:53

Vücudu hastalık etkilerine karşı korumak, bağışıklık sistemini yani vücudun koruma kalkanını güçlendirmek için özellikli bitkilerden yararlanabileceğinizi söyleyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran:

Vücudun savunma kalkanı bağışıklık sistemini güçlendirmede ilk sırada ekinezya yer alır. Faydaları saymakla bitmeyen zerdeçal; karaciğeri korur ve kolesterolü düşürür. Evrensel ilaç zencefil; tümörden, kanser hücrelerinden ve soğuk algınlığından korur. Öksürük ve bronşite karşı kekik, doğal öksürük şurubudur. Biberiye, hafızayı güçlendirir. Kuşkonmaz ise folik asit, potasyum ve K vitamini deposudur

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gizem Keservuran; vücudumuzun koruma kalkanını yani bağışıklık sistemini güçlendirmek için bitkilerin nasıl faydalanabileceğimiz hakkında bilgiler verdi:

Bitki türü ve çeşitliliği bakımından Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri içerisinde en zengin ülke konumundadır. Ülkemizde bulunan bitkilerin neredeyse 1/4’i endemik olup, dünya üzerinde sadece Türkiye’de bulunan bitkilerdir. Türkiye florası ayrıca tıbbi özellikli bitkiler bakımından çok zengindir. Türkiye florasında bulunan yaklaşık 10 bin bitki türünün içinden ortalama 400 bitki türü, tıbbi olarak kullanım potansiyeline sahiptir. Biberiye, adaçayı, meyan kökü ve kekik, ülkemizde en fazla kültürü yapılan tıbbi bitkilerdendir. Peki vücudumuzu hastalık etkenlerine karşı korumak, bağışıklık sistemi yani vücudumuzun koruma kalkanını güçlendirmek için bu bitkilerden nasıl faydalanmalıyız? İşte size şifa kaynağı, doğal eczane reçetesi:

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN KRALİÇESİ EKİNEZYA: Vücudumuzun savunma kalkanı bağışıklık sistemimizi güçlendirmede ilk sırada ekinezya yer alır. İçerdiği inulin dediğimiz polisakkarit; bağışıklık sistemini güçlendirmede rol alan, en önemli öğelerden biridir. Ekinezyanın, antiviral virüslere karşı koruyucu özelliği vardır. İçeriğindeki hiyaluronidaz enzimi, bakterilerin yayılmasını engeller. Özellikle enfeksiyon durumunda, günde iki poşet demleme şeklinde tüketilmeli. Mevsim geçişlerinde ise profilaktik etkisinden faydalanmak adına, aralıklı olarak çayı demlenip içilebilir veya hekim-beslenme uzmanı kontrolünde bitkisel preparat şeklinde kullanılabilir.

KANSER SAVAŞÇISI ASTRAGALUS: Özellikle kanser hastalarının sıklıkla duyduğu ve kullandığı bu bitkinin bağışıklık sistemini güçlendirmede önemi büyük. Kurutulmuş 1-2 g astragalus kökü, bir fincan (150 ml ) sıcak suda 8-10 dakika bekletilerek, çayı demlenip içilebilir.

KOLESTEROL DÜŞMANI ZERDEÇAL: Köri baharatının bir parçasıdır. Zencefilgiller familyasındandır ve Hint safranı olarak da bilinir. Zerdeçalın temel etken maddesi kurkumin; curcuma longa bitkisinin köklerinin kurutulması ve toz haline getirilmesiyle elde edilir. Zerdeçalın faydaları saymakla bitmez! Zerdeçal etken maddesi curcuminin etkisi üzerine oldukça fazla bilimsel araştırma yapılmıştır. Kanserden koruyucu, karaciğer koruyucu, antioksidan, hücre yapısının bozulmasını önleyici ve kan kolesterol seviyelerini düşürücü özellikleri araştırmalar sonucunda da kanıtlanmıştır.

EVRENSEL İLAÇ ZENCEFİL: Adeta ‘evrensel ilaç’ olarak adlandırılmaktadır. Sindirime yardımcı, antiemetik (mide bulantısını önleyici), antiinflamatuar (iltihaplanmayı önleyici), kötü huylu kolesterol düşürücü, kansere karşı koruyucu, mikroplara ve virüslere karşı koruyucu ve kan seyreltici etkileri bulunmaktadır. Zencefildeki aktif içerik gingerollerin, insan kolorektal kanser hücrelerinin gelişimini engellediği, Kanser Önleme Araştırma Konferansı’nda dile getirilmiştir. Zencefil, aynı zamanda tükürük salgısını arttırarak sindirimi kolaylaştırır. Limonlu, güzel ve sıcak bir zencefil çayı, kişinin kendini iyi hissetmesi için muhteşem bir ev yapımı ilaçtır. Ancak kan seyreltici ilaç ve pıhtı önleyici ilaç kullanan kişilerin, zencefili çay olarak veya baharat olarak tüketirken dikkatli olmaları gerekir. Aynı zamanda zencefilin safra asidi arttırıcı etkisi de vardır; bu nedenle safra kesesi rahatsızlığı veya safra kesesi taşı olan kişilerin, sağlık profesyonelleri tarafından önerilmedikçe, bu bitkiden uzak durmalarında fayda var. Ancak zencefil gebelik döneminde kullanılacaksa güvenli dozu (2 g-1 çay kaşığı toz şeklinde / günde) aşmamak gerekir.

DOĞAL ÖKSÜRÜK ŞURUBU KEKİK: Özellikle et yemeklerinde sıkça kullandığımız kekiğin temeli olan ve güzel kokusunu veren, içeriğinde bulunan uçucu yağlar timol ve karvakroldür. Timol; harika bir antioksidan ve iltihap önleyici maddedir. Sindirim açısından muhteşem bir yardımcıdır. Antiseptik özelliği taşıdığından, diş macunlarının yapısında da bulunur. Öksürük ve bronşit gibi durumlarda buhar banyosu olarak veya çay şeklinde tüketildiğinde faydalı etkisi hızlıca fark edilmektedir. Kaynar suya 3 yemek kaşığı kuru kekik ve 2 tatlı kaşığı bal ekleyerek evde hayli etkili bir öksürük şurubu hazırlayabilirsiniz!

HAFIZA GÜÇLENDİRİCİ BİBERİYE: Biberiyenin sağlık açısından faydalı olmasının nedeni; içeriğinde bulunan kafeik asit, rozmarinik asit, terpenler ve monoterpenler adlı bitki bileşenleri ile E vitamini gibi antioksidanlar ve flavonoidlerdir. İçeriğindeki asitlerin antiinflamatuvar (iltihaplanmayı önleyici) özellikleri vardır; astım, karaciğer rahatsızlığı ve kalp hastalıklarına neden olan inflamasyonun azalmasına yardımcı olabilir. Hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda, biberiye yağının karaciğeri koruduğu, antimutajen (hücre yapısının bozulmasını önleyici) olduğu ve tümör oluşumunu önlediği ispatlanmıştır. Aynı zamanda içeriğindeki rozmarinik asitin hafızayı güçlendirici etkisi vardır. Gastronomide, mutfak sanatlarında ve kırmızı et yemeklerinde dekoratif olarak sunulmakta olan biberiyeyi mutlaka tüketin; yani tabağınızın kenarında bırakmayın! Evde ise tadı acı geliyorsa peynirinizle harmanlayarak tüketebilirsiniz. Ancak hamilelikte kullanılması önerilmemektedir.

GÜÇLÜ ANTİOKSİDAN KUŞKONMAZ: Güçlü bir antioksidan olan kuşkonmaz; çoğu sebze ve meyve gibi uygun bir potasyum – sodyum oranına sahiptir. Bir kase pişmiş kuşkonmaz; 286 mcg folik asit (ki bu sinir sisteminde yararlı etkileri olan ve homosistin olarak adlandırılan zararlı kan kimyasalını azaltmaya yardımcı olan önemli bir B vitaminidir) ve aynı zamanda 404 mg potasyum içerir. Ayrıca sağlıklı bir pıhtılaşma ve kemikler için gerekli olan K vitamini açısından da zengindir. Kanserle savaşan kuersetin flavonoidini de içerir. Vücuttaki en önemli antioksidanlardan biri olan glutation açısından da zengindir. Bağırsaklarımızdaki faydalı bakterileri besleyen ve gastrointestinal (sindirim sistemi) sağlığı desteklemeye yardım eden özel bir lif tipi olan inulin açısından da zengindir. Aynı zamanda kuşkonmaz, böcek ilacından en az etkilenen 12 besinden birisidir.

BU SORULARA YANITINIZ EVET İSE BAĞIŞIKLIĞINIZA DİKKAT!

Aşağıdaki soruların kaçına evet diyorsunuz?

Soğuk algınlığına kolay yakalanır mısınız?
Vücudunuzda sık sık pamukçuk ya da genital herpes görülür mü?
Lenf bezleriniz de bazen şişlik ya da ağrı olur mu?
Soğuk algınlığına yılda iki defadan fazla yakalanır mısınız?
Bu sorulara 2’den fazla ‘evet’ cevabı verdiyseniz; beslenme alışkanlıklarınızı ve beslenme düzeninizi gözden geçirmeli, bağışıklık sistemini güçlendirmede tıbbi önemi olan bitkilere yer vermelisiniz.


 

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA