23 Aralık 2024
  • Ankara1°C
  • İstanbul7°C
  • Bursa4°C
  • Antalya11°C
  • İzmir9°C

BEL AĞRISINDA 'KIRMIZI BAYRAKLAR'A DİKKAT!

Bel ağrısı yaşayan kişilerin küçük bir grubunda görülen bazı belirtilerin uyarıcı "kırmızı bayraklar" olduğuna dikkat çeken Bayındır Hastanesi İçerenköy'den Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nur Turhan en ufacık bir ağrının bile uyarıcı bel

Bel ağrısında 'kırmızı bayraklar'a dikkat!

09 Aralık 2013 Pazartesi 09:07

Bel ağrısı yaşayan kişilerin küçük bir grubunda görülen bazı belirtilerin uyarıcı "kırmızı bayraklar" olduğuna dikkat çeken Bayındır Hastanesi İçerenköy'den Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nur Turhan en ufacık bir ağrının bile uyarıcı belirti olabileceğine değinerek “Özellikle bel bölgesinde ağrısı olanların mutlaka doktora başvurması gerekmektedir” diyor.

Toplumda çok yaygın olarak görülen bel ağrılarının genellikle mekanik denilen basit ağrılar olduğunu ifade eden Bayındır Hastanesi İçerenköy'den Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Nur Turhan, bazı bel ağrısı tiplerinin önemine değindi.

MEKANİK AĞRI’YA DİKKAT

Bel ağrısının genellikle omurga çevresindeki kasların ve bağların incinmesi sonunda ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Turhan, "Mekanik ağrılar dediğimiz bu tür basit ağrılar bir ya da iki günlük kısa süreli istirahatlar, ilaç, fizik tedavi ve egzersizlerle giderilebilir. Egzersiz alışkanlığı kazanılır, doğru duruş ve hareket teknikleri öğrenilirse bu tür basit ağrılar bir daha genellikle tekrarlamaz. Nüksetse bile daha hafif atlatılır" dedi.

KIRMIZI BAYRAKLARIN ALARM VERDİĞİ YAŞ GRUBU

Ancak bel ağrısı yaşayan hastaların küçük bir grubunda görülen tipik belirtilerin, uyarıcı "kırmızı bayraklar" olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Turhan, 20 yaşından önce ve 55 yaşından sonra "kırmızı bayraklar"ın ortaya çıkmasının bazı hastalıkların habercisi olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Turhan, bu olası rahatsızlıkları; kanserler, iltihaplı omurga hastalıkları, kırıklar, omurilik ve sinir köklerine ciddi baskı uygulayan kitleler olarak sıraladı.

AÇIKLANAMAYAN KİLO KAYBI BİLE ‘KIRMIZI BAYRAK’ OLABİLİR

Prof. Dr. Nur Turhan, ihmal edilmemesi gereken "kırmızı bayraklar" belirtileriyle ilgili şunları söyledi: "Belin yukarı kısmına, göğüs boşluğuna doğru yerleşen, yüksek ateş ile birlikte ortaya çıkan ağrılar, açıklanamayan kilo kaybı ve halsizlik, giderek artan uyuşma, his ve kuvvet kaybı, yürümenin bozulması, istirahat ile hafiflemeyen ağrılar, mesane, bağırsak kontrolünün bozulması, idrar ve gaita kaçırma, herhangi bir kanser hikayesi, uzun süreli kortikosteroid tedavisi, bilinçsiz ilaç kullanımı, kaza, düşme, çarpma, vurma gibi travma sonrası başlayan ağrılar ve omurgada eğrilik gelişmesi uyarıcı belirti olarak nitelendirilebilir. Bir başka deyişle tüm bu belirtiler birer 'kırmızı bayraklar'tır."

AĞRININ MEKANİK Mİ KIRMIZI BAYRAK MI OLDUĞU NASIL ANLAŞILIR?

"Kırmızı bayraklar belirtilerinden şüpheleniliyorsa nasıl bir araştırma yaptırılmalıdır?" sorusunu, "Kırmızı bayraklar, pek çok tıbbi durumun ortak belirtisi olabilir. Bu belirtiler varsa bel ağrısına yol açabilen önemli hastalıklar nedeniyle doktora başvurmak gerekir. Birkaç gün, bazen birkaç hafta sürecek laboratuar ve radyolojik testler yapılır. Sonunda endişe verici bir durum olup olmadığı, ortaya çıkar. Sorun yoksa mekanik bel ağrısı olarak nitelendirilir. Hastalık varsa tanı konur, hasta ilgili branşa yönlendirilir. Örneğin kırıksa ortopedik girişim uygulanır, enfeksiyon ise antibiyotik tedavisi yapılır" şeklinde yanıtlayan Prof. Dr. Nur Turhan, toplumda bel ağrısıyla ilgili oluşan iki farklı algı ve yaklaşım biçimi hakkında şunları söyledi:

TOPLUMDA İKİ FARKLI BEL AĞRISI VAR

"Birinci gurupta 'Bel ağrısı herkeste olur, istirahat edeyim, ağrı kesici alayım geçer' düşüncesi var. Bu düşüncedekilerin kırmızı bayraklar hakkında bilgilenmesi ve gerekli durumlarda doktora erken başvurması çok yararlı olur. İkinci gruptaki hastalar toplumun küçük bir bölümünü oluşturur. Bu hastaların yoğun psikososyal sorunları vardır. Bu sorunlar; bel ağrısının sakatlığa yol açabilecek çok ciddi bir sorun olduğu düşüncesi ve korkusu; ağrıdan korunmak için günlük aktivitelerden kaçınma davranışı; ağrı tedavisine aktif olarak katılmama, pasif yöntemler peşinde koşma; depresyon, sosyal izolasyon; sosyal problemler, düşük sosyo ekonomik durumdur. Bu hastaların psikolojik yardım almaları gerekir."

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA