28 Aralık 2024
  • Ankara4°C
  • İstanbul5°C
  • Bursa5°C
  • Antalya8°C
  • İzmir7°C

BEBEK NASIL TAŞINMALI?

Yenidoğan ve prematüre bebeklerin taşınması konusunda kafalar karışık. Henüz boyun kaslarının, omurgasının, reflekslerinin gelişmemiş olması nedeniyle bebeğin nasıl taşınması gerektiğini bilmek çok önemli.

Bebek nasıl taşınmalı?

14 Mayıs 2011 Cumartesi 14:13

Yenidoğan bebekler uyumadıkları zamanlarını annelerinin kucaklarında geçirmekten hoşlanırlar. Bu, aynı zamanda bebeğin anneyle olan bağlanma sürecini olumlu etkiliyor ve bebeğe gerekli fiziksel desteği sağlıyor. Hatta bebekler 12 aylık olduktan sonra bile anne kucağından inmek istemiyorlar. Bu arada annelerin bellerine, bileklerine binen ağırlık nedeniyle pek çok sağlık sorunları yaşanabiliyor; bel fıtığı, bilek kaslarının incinmesi gibi. İşte bu konuda hem anneye hem bebeğe destek olacak türden aparatlar mevcut. Ancak birçok kişi bu aparatların kullanımı konusunda şehir efsanelerine inanarak anneleri bu destekten mahrum bırakmak niyetinde... Ebeveynlerin bebeği doğru taşıması ve taşıma aparatlarını doğru kullanabilmesi için, 'Bebek nasıl taşınmalı?' sorusunun ayrıntılarını Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kadir Tuğcu'dan öğrenmeye ne dersiniz?

'Henüz yürüyemeyen bebeklerin sorunlarından biri de kucakta taşınmalarıdır. Kucak işi hem anneye ilave yük hem de bir veya iki elini serbest kullanamama güçlüğü getirir. Bu annelerin, işlerini biraz olsun hafifletebilmek için, ebeveyn (babalar da pekala taşıyabilir) gövdesine monte edilebilen bebek taşıma aparatları geliştirilmiştir.

Gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılan bu cihazlar, maalesef ülkemizde pek benimsenmemiştir. Bunda da en büyük sebep, 6 aydan evvel bebeklerin oturtulamayacağı inancıdır. Bu inanış yanlış olup, eski doktorların 'Raşitizm' hastalığını bilmemelerinden dolayıdır. Eskiden ne D vitamini ne de Raşitizm biliniyordu, ama doktorların gözlemlediği bir husus vardı, çocuklar oturmaya veya basmaya başladıktan sonra bazı kemiklerde eğrilmeler oluyordu. Bu yanlış gözlem sonucunda, bunun, erken oturtma veya bastırma ile ilgili olduğunu söylerlerdi. Tamamen hurafe olan bu bilgi, maalesef hala bazı doktorlar tarafından ailelere söylenmekte. Oysa, hiçbir tıp kitabında böyle bir durum yazılı değildir.

Bebekler, doğdukları günden itibaren oturtulabilir veya bastırılabilir, hiç bir şey olmaz. Tabii bebeğin tek başına oturabilmesi için, denge merkezinin gelişmesi gereklidir. Tek başına oturamayan bebekler dahi destekli bir şekilde oturtulduklarında bir zarar olmaz. (Araba koltuklarına da rahatlıkla oturtulabilirler.)

Bebekler doğdukları ilk günden itibaren bu aparatları kullanabilirler. Burada en önemli husus, bebeğin rahat nefes alıp almadığından emin olmaktır. Bilhassa, kundak şeklinde, tek parça, deliksiz, tek omuza asılan aparatlarda, bebeğin suratının örtülmediğinden emin olmak gerekir. Bebeğin kol ve bacaklarının sarkabildiği aparatlarda zaten böyle bir tehlike yoktur. 

Bu aparatlar, hem göğse hem sırta takılabildiği gibi, bebek hem ebeveyne, hem dışarı bakar vaziyette de kullanılabilir. Bebeğin ağırlığı dengeli bir şekilde ebeveyne aktarıldığı için, aile bebeği kucakta taşırkenki kadar yorulmaz. 

BEBEKLERDE HİPOTERMİ 

Bebeklerde, bilhassa prematüre denilen erken doğmuş bebeklerde, en korkulan durumlardan biri, bebeğin vücut ısısının düşmesi yani hipotermidir. Bu durumdaki bir bebek gerekli müdahaleler yapılmazsa, kaybedilebilir.

Hipotermi; vücut ısısının normal değerlerinin altına düşmesi durumudur. Prematüreler, gerekli yağ dokusuna sahip olamadıklarından iç ısılarını yükseltmekte zorlanırlar. Bu sebeple, hastanelerde kuvöz denilen cihazlarla bu tip bebeklerin ısıları sabit derecelerde tutulmaya çalışılır. Bu cihazların hem kendileri çok pahalıdır, hem elektrik sarfiyatları çok yüksektir. Fakir ülkelerde, bu durumdaki bebekler, annelerinin çıplak göğüslerine, çıplak olarak yatırılır ve sarılırlar. Anne ısısı sabit olduğundan, bu sistem hem daha etkili, hem daha ucuzdur. Ayrıca annenin hareketli olması, bebekteki  gazı da önler. (Bebek gazının sebebi, hareketsizliktir.)

Hipotermideki bir bebeğe, 36,5 dereceden daha yüksek ısılarda sıcak tatbik edilmesi, daha kan dolaşımı düzelmeden hücre içi ısısını yükselteceği için, oluşan metabolizma ürünleri hücreye zarar verebilmektedir. Sıcak tatbiki, asla 36,5¡C den yüksek olmamalıdır.

KANGURU TEDAVİSİ 

Kanguru bakımı, hastanelerin yeni doğan bakım ünitesinde bebeğin yatağının başında rahat ve sallanan bir koltukta yapılmaktadır. Hastaneye gitmeden önce banyo almalısınız. Sezaryen yarası tamamen iyileşmiş olmalı ve üst solunum yolu enfeksiyonu olmamalıdır. Kanguru bakımı için sutyen giyilmemeli, önü açık ve emzirmeye izin verecek bir giysi giyilmelidir. Şu ana kadar yapılan hiçbir bilimsel çalışma bebeği kanguru ile taşımanın bebeğe ve ailesine zarar veren bir uygulama olduğunu göstermemiştir. Yapılan araştırmalar ışığında faydaları şöyledir:

-  Herhangi bir bebek üzerinde sakin ve az ışık alan bir ortamda uygulanan kanguru bakımının bebeğin ağlamasını azalttığı ve bebeğin bir uyku halinden diğerine geçişte uyum göstermeyi öğrenmesine yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Patricia Messmer tarafından 1997 yılında yapılan çalışmada, kanguru ile taşınan yeni doğan bebeklerin uyku süresinde önemli bir artış görülmüştür.

- Kanguru bakımının sadece prematüre bebeklerde değil, normal doğum süresinde doğmuş bebeklerde de faydalı olduğu saptanmıştır.

- Tüm bebekler kanguru bakımı uygulandığında daha iyi korunmakta ve tenden tene temasta oksijen gereksinimi yüzde 50 azalmakta, nefessiz kalma (apnea) gözlenmemekte, daha düzenli kalp atışları ve doğal solunum gerçekleşmektedir.

- Vücut ısısı konusu kanguru bakımının en şaşırtıcı yararlarındandır. 1990 yılında, Susan Ludington yaptığı çalışmada annelerin bebekleri arasında bir termik senkronize olayı olduğu yorumunu yaptı. Son çalışma göstermiştir ki, bebek soğuduğunda, annenin vücut ısısı bebeği ısıtmak için yükselmektedir. Bunun tam tersi de doğrudur. Bebeğin vücut ısısının yükseldiği göründüğü anda annenin göğüs ısısı bunu kamufle etmek için birkaç dakika içinde düşmektedir.

Bebek taşıma haftası bile var!
Amerika, Avrupa ve Avustralya'da Bebek Taşıma Haftası kutlaması yapılıyor. Böyle bir haftanın düzenlenmesindeki amaç, insanların dikkatini çekmek, bebeği doğru taşıma aparatları ile taşımanın önemini anlatmak.

1986 yılında Pediatrics dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre, günde en az 3 saat sling ile taşınan 6 haftalık bir bebeğin, sling ile taşınmayanlara göre gün içinde yüzde 43, gece ise yüzde 53 daha az ağladığı ortaya çıkmış. Bir diğer araştırma da 1990'da Child Development dergisinde yayınlanmış. Buna göre, bebeklerini doğdukları andan itibaren sling ile taşıyan annelerin daha sorumluluk sahibi oldukları, bebeklerine daha bağlı oldukları sonucuna varılmış.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA