Saldırıların durdurulup siyasi çözüme odaklanılması için gerekli görülen "ateşkese" karşılık Batılı ülkelerin ortaya attığı "çatışmalara insani ara verilmesi" önerisi saldırıların yalnızca çok kısa anlar için durdurulmasını öngörüyor.

Gazze'deki saldırılarıyla her geçen gün yeni savaş suçları işleyen İsrail'in durdurulması için dünya kamuoyundan gelen tepkileri göğüslemeye çalışan ABD başta olmak üzere Batılı güçler, "ateşkes" çağrılarına karşı katliamların durmasını garanti etmeyen "çatışmalara insani ara verilmesi" söylemine sarıldı.

İsrail, 7 Ekim'de Gazze'ye başlattığı saldırılarda yerleşim yerlerini, hastaneleri, okulları, camileri, kiliseleri bombaladı. 33 gündür devam eden saldırılarda şu ana kadar 4 bin 324'ü çocuk, 2 bin 823'ü kadın olmak üzere 10 bin 569 Filistinli öldürüldü, en az 26 bin 475 kişi yaralandı.

İsrail'in, yoğun bombardımanına ve sivillerin tehcir edilmesine dünyadan tepkiler artarak devam ederken Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, birçok ülke ve uluslararası insan hakları kuruluşları İsrail'in Gazze'deki saldırılarında savaş suçları işlediğini vurguluyor.

- "Çatışmalara insani ara verilmesi" saldırıların durmasını garanti etmiyor

Tel Aviv'e desteğini sürdüren ve hala İsrail'in işlediği savaş suçlarını görmezden gelen Batılı ülkeler ise son günlerde gerek kendi ülkeleri gerek dünyadan gelen eleştiriler karşısında "insani endişelerini" dile getirmeye başladı.

BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) ateşkes çağrısı yapan kararları veto eden ABD, bunun yerine "çatışmalara insani ara" verilmesinin üzerinde duruyor.

ABD'nin öncülüğündeki G7 ülkeleri dün insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması için "çatışmalara insani ara verilmesi" çağrısı yapılmasında anlaştıklarını duyurdu.

Saldırıların durdurulup siyasi çözüme odaklanılması için gerekli görülen "ateşkese" karşılık Batılı ülkelerin ortaya attığı "çatışmalara insani ara verilmesi" önerisi saldırıların yalnızca çok kısa anlar için durdurulmasını öngörüyor.

İsrail tarafı ise "insani ara" çağrılarını dahi kabul etmiyor. Tel Aviv, saldırılara ara verilmesi için öncelikle Hamas’ın tüm esirleri serbest bırakması şartını koşuyor. Hamas ise elindeki esirleri bırakma karşılığında İsrail'in de hapishanelerdeki tüm Filistinli esirleri serbest bırakmasını önerse de bu öneri de Tel Aviv yönetimi tarafından reddedildi.

- "Ateşkesle" katliamın durdurulması talebi

Türkiye başta olmak üzere Arap ve İslam ülkeleri ile Batı blokunun dışındaki ülkeler ise şu ana kadar 10 bini aşan can kaybına yol açan İsrail'in saldırılarının durdurulması için Gazze'de derhal ateşkes çağrısında bulunuyor.

Türkiye ve bazı ülkeler, Gazze'deki insani faciaya yol açan saldırıların durması ve insani yardımların Filistinlilere ulaştırılması için öncelikle ateşkesin sağlanmasını ve ardından sorunun kalıcı çözümünün konuşulması için uluslararası bir konferans düzenlenmesini istiyor.

Bu doğrultuda veto yetkisi olan başta ABD olmak üzere İngiltere ve Fransa gibi Batılı ülkelerin ateşkes çağrılarını veto ederek BMGK'yi işlevsiz hale getirmesi üzerine 28 Ekim'de BM Genel Kuruluna getirilen ve Gazze'de acil, kalıcı ve sürekli insani ateşkes çağrısında bulunan karar tasarısı kabul edildi.

- İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.

İsrail, 7 Ekim’den bu yana 35'i Gazze Şeridi içerisindeki çatışmalarda olmak üzere 352’si asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.

İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarda 4 bin 324'ü çocuk, 2 bin 823'ü kadın olmak üzere 10 bin 569 Filistinli öldürüldü, en az 26 bin 475 kişi yaralandı.

Batı Şeria ve Kudüs’te İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 173 Filistinliyi öldürdü.

İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.

İsrail ordusu ile Hizbullah arasında 8 Ekim'den bu yana yaşanan çatışmalarda 63 Hizbullah mensubu ile 4 İsrail askeri öldü.