BAKANLIK HASTANELERİNİ TIP FAKÜLTELERİNE AÇACAK

Kamu ve üniversite hastanelerindeki hekimlerin tam zamanlı çalışmasını öngören "Tam Gün Yasası"nın çıkması durumunda tıp fakülteleri, Sağlık Bakanlığı hastanelerinde eğitim verebilecek.

Sağlık Bakanlığı Müsteşar Vekili Prof. Dr. Nihat Tosun, YÖK ile tam gün yasası ve tıpta uzmanlık yönetmeliği üzerinde çalışma yürüttüklerini açıkladı.

Tıpta uzmanlık yönetmeliğinin, ilgililerin 7-8 yıldır çıkmasını beklediği bir mevzuat olduğunu ifade eden Tosun, tıpta uzmanlık alanının gelişmiş ülkelerdekine uyarlanacağını söyledi.

Yeni düzenlemeyle uzmanlık sürelerinde kısmi değişiklikler yapılacağını anlatan Tosun, "Bazı branşlarda, başlangıçta süreler çok uzun planlanmış. Dünyadan daha ileri olduğumuz uzmanlık süreleri var. Bazı 5 yıllıkların 4 yıla, 4 yıllıkların 3 yıla indirilmesi planlanıyor. Ülke gerçekleriyle de bağdaşan bir çalışma olacak" diye konuştu.

Yeni uygulamalar yolda

Kamu ve üniversite hastanelerindeki hekimlere tam zamanlı çalışma zorunluluğu getiren, Sağlık Bakanlığının hazırladığı "Tam Gün" yasa taslağının Başbakanlığa gönderildiğini hatırlatan Tosun, taslağa son şeklinin verilmesi için YÖK ile çalışma yürüttüklerini bildirdi.

Bu konuda YÖK ve üniversitelerin görüşlerinin alınmasının büyük önem taşıdığını, karşılaşılabilecek aksaklıkların önceden belirlenerek önlem alınmasının yararlı olduğunu ifade eden Tosun, "Tam gün yasasında, yeni kurulacak veya mevcut tıp fakültelerinin Sağlık Bakanlığı hastanelerinden faydalanmasına ilişkin hüküm getirilecek. Buradaki en önemli sıkıntı özlük haklarında. Üniversitedeki uzmanların Sağlık Bakanlığı hastanesinde de görev yapmasının önündeki engeli bu kanunla aşmayı planlıyoruz" dedi.

Tosun sözlerine, "Yeni kurulan tıp fakültelerinde hem öğrenciler, hem de öğretim elamanları bunu bekliyor. O fakülteler, iyi hastaneler olduğu için bizden hastanelerimizi istiyor. Ancak, bir eğitim kurumu hastane işletmeciliğine soyunduğunda ciddi problemlerle karşılaşıyor. Şu anda iyi hastane işletmeciliği yapan az sayıda üniversite var. Biz bu hastanelerimizi üniversiteye devrettiğimizde, işletmecilikte sorun olursa, hastalarımız açıkta kalır. Biz de düzenli işleyen hastanemizi devretmek istemiyoruz. Ancak, onların hizmetine de sunmak istiyoruz. Bunu yaparken de, oraya gelip hasta bakan, asistan yetiştiren, eğitim verenlerin özlük haklarından faydalanmasını istiyoruz. Bunu yönetmelikle yapamıyoruz. Kanunla yapmamız gerekiyor" diye devam etti.

Tam gün yasasının bir kaç ay içinde TBMM gündemine gelmesinin beklendiğini bildiren Tosun, "Bunu geniş bir uzlaşmayla getirmek istiyoruz. Kesin kararlıyız. Bizim açımızdan iş tamam. Ama bunun YÖK ve üniversiteler için de milat olmasını istiyoruz. Yasa, onların motivasyonuyla çıksın istiyoruz" dedi.

Tam gün yasasıyla tıp fakültelerinin, Sağlık Bakanlığının hastanelerini hasta bakmak, ameliyat ya da eğitim için kullanabileceklerini kaydeden Tosun, Bakanlığın Kastamonu, Çankırı, Erzincan, Yozgat, Tekirdağ ve Adıyaman gibi illerde iyi hastaneleri bulunduğunu, bunların tıp fakültelerine açılabileceğini söyledi.

Tosun, taslağın içerdiği yeniliklerle ilgili olarak, "Bu hastanelerde çalışacak üniversite elemanları, aynı bizim personelimizin özlük haklarına sahip olacak. Ayrıca, şu anda 62 eğitim hastanemizde 700 civarında doçent, 130 kadar da profesör var. Bu akademisyenler sadece kendi hastanelerindeki asistanlara eğitim veriyor. Yasa çıktığında, tıp fakültelerinden gelen öğrencilerin eğitimine de katkıda bulunacaklar. Dolayısıyla yasa öğretim üyesi paylaşımı açısından da fayda sağlayacak" diye konuştu.

Eğitim ve araştırma hastanelerinin 3 büyük il dışındaki orta derecedeki illere de yaygınlaştırılacağını bildiren Tosun, bunun, o illerdeki tıp fakültelerine de katkısı olacağını kaydetti.

Gelişmiş bir çok ülkede, tıp fakültelerinin kendi hastaneleri bulunmadığını, ya yakınlarındaki vakıf hastanelerinde ya da diğer kamu hastanelerinde eğitim verdiklerini belirten Tosun, "O ülkelerdeki uzmanlar tıp fakültelerine gidip geliyorlar ve her iki yerdeki özlük haklarını da kullanıyorlar" dedi.

Gelişmiş ülkelerde hem hastane işletmeciliği hem de eğitimin bir arada yapılmadığına işaret eden Tosun, "Hastanelerin yönetimi bizde olacak. Oraya gelen öğretim üyesinin üst sicil amiri hastane yöneticisi olmayacak, ama o öğretim üyesi hastanenin kurallarına uyacak. Performanstan ve diğer haklardan yararlanacak. Bunlar belirli bir protokolle belirlenecek" şeklinde konuştu.

Düzenlemenin hem hastane, hem de üniversite için iki başlılık oluşturmayacak şekilde hayata geçirileceğini kaydeden Tosun, bir çekişme veya çatışma ortamına izin verilmeyeceğini vurguladı.

Yasanın, üniversitelerin eğitim kalitesini artıracağını belirten Tosun, "Üniversitedeki akademisyenler çok daha iyi bir ücret alabilecek. Bir profesörün ortalama maaşı 10 bin YTL olacak. Bu da kötü bir para değil" dedi.

Bir soru üzerine, Tosun, Sağlık Bakanlığı'nda görevli doktorların aldıkları performans ücretinin emekliliğe yansıması için Maliye Bakanlığı ile görüşmelerin sürdüğünü ifade ederek, "Zaten pirim ödeme sistemine geçildiğinde bir sorun olmayacak. Ne kadar pirim yatırıyorsa o kadar maaş alacak. Ama şu anda devam edenler için bir iyileştirme yapılmasına yönelik teklifimizi Maliye Bakanlığı'na götürdük. Onların değerlendirmesi devam ediyor. Böyle bir fedakarlık yapılıyorsa bunun karşılığında bir şey verilmesi de gerekir" ifadesini kullandı.