23 Kasım 2024
  • Ankara13°C
  • İstanbul17°C
  • Bursa22°C
  • Antalya16°C
  • İzmir19°C

BAKANLIK ''DİJİTAL AİLE"Yİ ANLATACAK

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, ailelere verilen eğitim programlarına ''internet'' konusunu da ekleyerek, vatandaşlara ''Dijital aile nasıl olunur?''u anlatacak.

Bakanlık ''dijital aile"yi anlatacak

26 Haziran 2014 Perşembe 17:13

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, ailelere verilen eğitim programlarına ''internet'' konusunu da ekleyerek, vatandaşlara ''Dijital aile nasıl olunur?''u anlatacak.

Bakanlık, eğitim, hukuk, iktisat, medya ve sağlık alanlarındaki hizmetlerden daha etkili biçimde yararlanmaları için ailelere yönelik başlattığı eğitim çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda ''Aile ve İnternet'' başlığı altında da eğitimler verilecek.

Konuya ilişkin hazırlanan ''Aile ve İnternet'' kitabında, ''Bir aile nasıl dijital olur?'', ''Çocuk ve Gençte Dijital Vatandaşlık Algısı Nasıl Oluşturulur?'', ''Aile ve Sosyal Ağlar'', ''Aile ve Dijital Oyunlar'', ''Aile ve Cep Telefonları'', ''Ailenin Genç ve Çocukla İletişimi'' gibi başlıklar yer alıyor.

Teknoloji kullanımına ilişkin davranış normları olarak tanımlanan dijital vatandaşlık kavramı, teknolojiyi kullanırken etik ve uygun davranışlarda bulunma ve bu konuda bilgilenmeyi içeriyor.

Çocuklara yönelik verilecek dijital vatandaşlık eğitiminin ilk safhasını ailelerin oluşturduğunun vurgulandığı kitapta, bu eğitimle bireylerin teknolojinin kötüye kullanımının yasal açıdan sadece kendilerini değil, aynı zamanda yakınındakileri de etkilediğinin farkında olmalarını sağlayacağı belirtildi.

Kitapta, ailelere yönelik e-devlet uygulamaları, internet üzerinden alışveriş, internet bankacılığı gibi konularda da çeşitli bilgiler aktarılıyor.

-Dijital bir ailede bulunması gereken özellikler

Özellikle, çocuk ve gence teknoloji kullanımında rehberlik edecek ailelerin birden fazla yetkinliğe sahip olması gerektiğinin vurgulandığı kitapta, bunun en temel nedeninin teknoloji kullanımının dinamik bir yapıya sahip olması, her geçen gün değişmesi ve farklı ihtiyaçları doğurmasından kaynaklandığı belirtildi.

Kitaba göre, dijital bir ailede bulunması gereken özellikler ise ''Dijital etik, dijital iletişim, dijital okuryazarlık, dijital erişim, dijital ticaret/alışveriş, dijital sorumluluk ve haklar, dijital sağlık, dijital kanun ve dijital güvenlik'' olarak sıralandı.

Ailenin dijital etik çerçevesinde, olumsuz davranışların farkında olması ve ebeveyn olarak çocuklarını koruması gerektiğine dikkat çekilerek, gençlerin dijital iletişim yollarını kullanmaya cesaretlendirilmesi ancak bu ortama uygun olmayan davranışların ise düzeltilmesi gerektiği ifade edildi.

Ailelerin yeni teknolojiler ortaya çıktıkça hızlı bir şekilde uygun kullanımını öğrenmesi gerektiği de belirtilerek, dijital erişim konusunda şunlar kaydedildi:

''Giderek düşen maliyetlere ve yaygınlaşan teknolojiye rağmen herkes eşit olanaklara sahip değildir. Bu noktada dijital aile olarak üzerimize düşen görev, çocuklarımızın mümkün olduğunca yenilikçi teknolojilere erişimini sağlamak, etkin ve sık olarak kullandırmayı özendirmek ve bunu yaparken de bilinçli hareket etmektir. Kütüphaneler, okul laboratuvarları gibi kamusal alanlar bu eksikliğin giderilmesi için kullanılabilmektedir. Fakat her birey bu imkandan faydalanamamaktadır. Bundan dolayı dijital aile olarak, teknolojiye nasıl erişim sağlanabileceğini öğrenmeli, bu konuda çocuklara rehberlik etmeliyiz.''

-''Bilgisayar ortak kullanım alanında bulunmalı''

Kitapta, ailelerin internet üzerinden yapacakları alışverişin kolaylıkları, riskleri hakkında da bilgiler aktarılıyor.

Ailelerin çocuklarının bilgisayar başında ne kadar süre kaldığı ve neler ile ilgilendiğinden haberdar olması ve onların yanında olması gerektiğinin vurgulandığı kitapta, ''Mümkün ise bilgisayarların çocuk odalarında değil, oturma odası gibi ortak kullanım alanlarında bulunması gerekmektedir'' denildi.

İnternet kullanımında aile olarak bilinmesi gereken ilk şeyin, teknoloji kullanımının kanundan bağımsız olmadığı, internet ortamında yapılan her işin arkada iz bıraktığı ve bir yerlerde kayıt altında tutulduğu kaydedildi.

İnternette gezinirken görünen ''tebrikler çekilişten telefon/fotoğraf makinesi kazandınız'' tarzındaki sözlere güvenilerek kişisel bilgilerin verilmemesi gerektiğine dikkat çekilerek, ''Polis tarafından gönderildiği iddia edilen ve yaptıkları operasyon gereğince belirli bir hesaba para yatırmanızı ya da bir numaraya kontör göndermenizi isteyen e-posta ve mesajlara inanılmaması gerekmektedir'' ifadesine yer verildi.

Kitapta, ayrıca ''Çocuklarımıza ve gençlerimize en iyi şekilde rehberlik ve yönlendirme yapmak için dijital aile olarak bazı sorumluluklarımız vardır. Bu görev ve sorumlulukların başında, aile olarak dijital okuryazar olmamız, dijital alışverişten haberdar olmamız, dijital iletişim yollarınız bilmemiz ve bundan da önemlisi çocuklarımıza dijital etiği öğretmemiz gelmektedir'' bilgisi de yer aldı.

-Çocuklara teknolojiyle tanışmadan önce neler yaptırılmalı?

Ailelerin internet kullanımını yasaklamak yerine, çocuğa mutlaka rehberlik ve teknik destek sağlaması gerektiği belirtilerek, ailelerin internetin faydalarını anlatması, ancak risklerinden de haberdar etmesi gerektiğinde dikkat çekildi.

İnternet kullanımının mutlaka çocuğun yaşına göre olması gerektiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi:

''Bu noktada, okulda öğretmen, evde de ebeveyn yönlendirici ve gerekli tedbirleri almış olmalıdır. Çocuğun internet kullanımı takip edilmelidir. Göz ardı etme, umursamama ileride vahim sonuçlar doğurur. İlk dönemlerde internet kullanımı evde ortak yaşam alanında gerçekleştirilmeli, çocuklar internetle uzun süre tek başlarına bırakılmamalıdır.''

-''Çocuklar interneti, ailesinden çok bilmemeli''

Teknolojiyle tanışmadan önce çocuklara yaptırılması gereken faaliyetler arasında şunlara yer verildi:

''Harita ya da pusulayla yön bulmak, ip atlamak, tepeye tırmanmak, güneşin doğuşunu ve batışını incelemek, çamurda oynamak, adaya gitmek, ağaca tırmanmak, balık tutmak, rüzgarda yürümek, sahilde midye kabuğu toplamak, birini kuma gömmek, dalından koparıp elma yemek, vahşi hayvanları görmek, böcekleri incelemek, şelale görmek, ağaç dikmek, kamp yapmak, kartopu oynamak, bir kuşu elle beslemek, kumdan kale yapmak, büyük bir kanyonda gezmek, uçurtma uçurmak, gölde yüzmek ve yağmurda yürümek.''

Kişilerin gerçek hayatta yapmadığı şeyleri sosyal paylaşım sitelerinde kesinlikle yapmaması gerektiği uyarısının da yapıldığı kitapta, ailelerin dijital oyunlardaki şiddet unsurlarını bilmesi, bu bilgiye göre çocuklara rehberlik yapması gerektiği de belirtildi.

Ailelere cep telefonu kullanımında da çocuklara rehberlik etmelerinin önerildiği kitapta, ''Aileler cep telefonları ile ilgili gelişmeleri, ilk keşfedenler arasında yer almalıdır'' ifadesine yer verildi.

Çocuk ve gençlerin, internet kullanımını ailesinden çok bilmemesi gerektiği belirtilerek, günümüz anne-babalarının en önemli görevlerinden birisinin, çocuğa rehberlik yapacak kadar internet bilgisine sahip olması olduğu kaydedildi.

Yorumlar
SON DAKİKA