Kanserin teşhisine ve erken tedavinin önemine dikkat çeken Müezzinoğlu, "Özellikle 250 bin nüfusa düşecek KETEM merkezlerini kurduk. Şuanda yaklaşık 200 civarında 197 KETEM merkezi ile bunlardan 24- 25'i mobil hizmet veren merkezler mobil olarak tarama yapıyoruz. Taramalarla erken teşhisi bir fırsat biliyor, toplumda bir anlamda kültüre dönüşmesi yönünde önemli adımlar atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Kanserin en zor ve en sona bırakılması veya birinci önceliği koruyucu tedbirlere, ikinci önceliği erken teşhislere, sonra da tedaviye geçtiğimizde Türkiye olarak 29 sağlık bölgesinde kanser tedavisiyle ilgili önemli güçlü merkezleri kurduk. Burada teşhisin ve tedavinin güçlü yapılabilmesi, uluslararası bütün kanserle ilgili tedavi yöntemlerinin insanımıza yansıtabilmesi, insanımızın burada istisnasız tedavi imkanlarına kavuşabilmesi, ekonomik koşulların ne olursa olsun kanserle ilgili tedavide asla ücret kabul etmeyen ve ücretsiz tedaviyi ister özel sektörde, isterse kamu olarak tedavilerini yapma yolunda güçlü kararlılığımızı toplumumuza kararlı bir şekilde sunuyoruz" dedi.

"Kanserle mücadeleyi hep birlikte başarabiliriz"

Sağlık alanında tüm dünya ülkelerinin birlikte harekete etmesi gerektiğine vurgu yapan Müezzinoğlu, "Palyatif bakım merkezlerinde Türkiye genelinde özellikle bu 29 sağlık bölgemize yaygınlaştırma gayreti içinde oluyoruz. Bu anlamda önümüzdeki süreçte paylaşarak güçlü bir mücadeleyi başarabileceğimize inanıyorum. Çünkü bu bir alanın tek başına veya bir ülkenin tek başına başarabileceği bir mücadele değil. İnsanların tamamını etkileyebildiğine göre, insanlığın tamamının temel bir sağlık sorunu olduğuna göre bunu hep birlikte başarabiliriz, bu anlamda güçlü mücadeleyi yapabiliriz" diye konuştu.

"Tütünle mücadelede bize en büyük desteği tütün içiciler verdi"

"Özellikle Türkiye olarak tütünle mücadelede önemli bir başarıya imza attık" diyen Bakan Müezzinoğlu, tütünle mücadelede yaptıkları çalışmalardan iyi sonuçlar aldığını söyledi. Mehmet Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu başarının güçlenerek devam etmesini arzu ediyoruz. Ama 2008 yılından bugüne yaptığımız mücadelede bugün veriler bize şunu gösteriyor. Türkiye'de erkeklerde akciğer kanserlerinde artış durdu, düşme eğilimini artık istatistiksel olarak yakalamaya başladık. Türkiye'de bu alanda bu örneğin güçlü bir şekilde devam etmesinin yönetim olarak da üzerinde duruyoruz. Tütünle mücadelede bize en büyük desteği tütün içicileri verdi. Bizim en çok korktuğumuz tütün içicileri acaba bu yasal düzenlemeleri, bu radikal ve bu keskin kuralları uygulayabilir miyiz diye tereddüt ederken, yasayı çıkardığımız dönemde ama baktık ki evet sıkıntıya giriyorum ama yaptığınız doğru. Bırakamıyorum ama yapılan işlem doğru. Ne olur bu mücadeleden vazgeçmeyin diyen birçok tütün içicisine şahit olduğumu burada ifade etmek isterim."

"Sağlık alanında gelişmeleri takip etmek bizim görevimiz"

Kadınların ve erkeklerin en çok yakalandığı kanser türlerini anlatan Müezzinoğlu, "Türkiye'de 100 bin nüfusa akciğer kanserinde erkeklerde 100 bin nüfusa 60.4 oranında akciğer kanseri. Kadınlarda 46.8 meme kanseri 100 bin nüfusta görünüyor. Dolayısıyla kadınlar için meme kanseri, erkekler için akciğer, prostat, kadınlarda troid bezi kanserleri olabildiğince erken teşhisi ve hatta önleyici tedbirleri arttırarak gelecek yıllarda bu anlamda çok daha güçlü ve bilimsel verilerle ispatlanmış başarılara imzayı atmayı başaracağız. Özellikle tıp alanında, sağlık alanında her geçen gün yeni yeni gelişmeleri tabi ki takipçisi olmak, içinde olmak Türkiye olarak bizim görevimiz, sorumluluğumuzdur. Bunun içinde geçtiğimiz yıl Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nı ve Kanser Enstitüsü'nü kurduk" dedi.

Bakan Müezzinoğlu, üniversite öğrencilerinin kanserle ilgili yapacağı araştırmalara destek vereceklerini de sözlerine ekledi.