20 Kasım 2024
  • Ankara6°C
  • İstanbul10°C
  • Bursa8°C
  • Antalya12°C
  • İzmir10°C

BAHAR AYLARINDA DEPRESYON RİSKİ YÜKSEK

Bahar mevsimi, kişinin psikolojik durumunu da etkiler. Bahar depresyonu, mevsimsellik göstermesi dışında genel olarak diğer depresyonlara benzer belirtiler taşıyan bir hastalıktır.

Bahar aylarında depresyon riski yüksek

19 Mart 2013 Salı 17:41

Kış mevsiminden bahar aylarına geçiş döneminde, insan metabolizması çeşitli sorunlarla karşılaşabilmektedir. Havadaki ısı, nem, basınç, rüzgar gibi etkenlerin ani değişimi, bağışıklık sistemini etkilemekte ve bu durum da bazı hastalıkları beraberinde getirmektedir. Memorial Şişli Hastanesi Dahiliye Bölümü’nden Uz. Dr. Serap Bos, bahar aylarında sağlıklı kalmanın yolları hakkında bilgi verdi.

Sinir ve sıkıntınızın nedeni bahar yorgunluğu olabilir

Halsizlik, yorgunluk ve mutsuzluk hissi, tüm vücutta özellikle kaslarda ağrılar, uykuya dalamamak, uyanamamak ve sürekli sıkıntı hali bahar yorgunluğunun belirtileri arasındadır. Bu da, iş performansının ve hayat kalitesinin düşmesine sebep olabilir. Bahar yorgunluğu zannedilen bazı belirtilerin altından kansızlık, hipotiroidi ( tiroid bezinin az çalışması) gibi başka hastalıklar da çıkabilir. Bu nedenle belirtiler uzadığında mutlaka bir doktora gidilmelidir. Bahara uyum sağlamaya çalışan vücut, daha uzun süre gün ışığına maruz kalır. Gecelerin kısalması ve günlerin uzaması, saatlerin ileriye alınması gibi faktörler vücudun hormon dengesini değiştirerek uyku düzenini olumsuz etkiler. Uyku düzenindeki bu değişiklikler; vücudun yeterince dinlenememesine, sürekli yorgunluğa, konsantrasyon bozukluklarına ve unutkanlığa yol açar. Özellikle yoğun iş temposuna sahip olanlar, stresli kişiler sadece baş ağrısı değil; sırt, boyun, omuz kaslarında ve vücudun çeşitli eklemlerinde ağrılar hisseder.

Bahar aylarında depresyon riski yüksek

Bahar mevsimi, kişinin psikolojik durumunu da etkiler. Bahar depresyonu, mevsimsellik göstermesi dışında genel olarak diğer depresyonlara benzer belirtiler taşıyan bir hastalıktır. Kişilerin yetersiz güneş ışığı alması beyinde bazı kimyasal maddelerin düzeylerini ve dağılımlarını bozar. Bu hormonlar kişinin vücut ısısı ayarlanması ve uyku-uyanıklık düzeninde önemli rol oynar. Biyolojik saatin bozulması ile kişi depresyona daha açık hale gelir. Güneşli havalarda daha neşeli, kapalı havalarda cansız ve melankolik olan kişilerde, çoğu zaman biyolojik saatte aksamalar söz konusudur. Genetik yatkınlığı olan kişilerde bu durum daha çabuk ortaya çıkar, intihara kadar gidebilir.

Mide hastalıkları da artıyor

Özellikle bahar ve yaz aylarında en sık rastlanan sorunların başında; ülser, reflü ve gastrit gibi mide hastalıkları gelir. Bu şikayetler genellikle; midede yanma, kazınma, ekşime ve gaz şeklinde kendini gösterebilmektedir. Mide ve onikiparmak bağırsağı ülserleri de bahar aylarında daha çok görülür. Nem ve güneş ışığı faktörleri, ülser şikayetlerini artırmaktadır. Hazımsızlık sorunu yaşayan bazı hastalarda ise bahar aylarında daha fazla tüketilen çiğ sebze ve meyvenin bu soruna neden olduğu düşünülmektedir. Bazen bu sorunlar mide kanamasına kadar gidebilir

Düzenli banyo yapmak soğuk algınlığından korur

Mevsim değişikliğine uyum sağlayamayan vücudun soğuk algınlığına yakalanma riski de bahar aylarında yüksektir. Özellikle risk gurubunda bulunan bebekler, 65 yaşın üzerinde olan kişiler, astım dahil kronik akciğer hastaları, kalp ve böbrek hastalıkları olanlar ve bağışıklık sistemini zayıflatan ilaç kullanan hastalar risk grubundadır. Hastalıktan korunmanın yolu bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasıdır. Dengeli beslenmek, düzenli uyumak, stresten uzak durmak, spor yapmak, her gün düzenli banyo yapmak ve sigara içmemek en önemli korunma faktörleridir.

Alerjik hastalıklara dikkat!

Bahar aylarında polenlerin ortaya çıkmasıyla beraber alerjik astım ve “alerjik rinit” adı verilen hastalıklar sık görülmeye başlar. Burun hücrelerindeki alerjik değişimler; burun akıntısı, tıkanıklık, gözlerde yaşarma gibi belirtilere yola açar. Tedavi edilmeyen kişiler çok yüksek oranda (%20 civarında) astıma yakalanabilir. Alerjiyi oluşturan sebebin bulunması durumunda, hedefe yönelik tedavi yapılabilir. Şikayetlerin arttığı dönemlerde göz ve burun için çeşitli damlalar kullanılır. “Anti-histaminik” denilen bir grup ilaç, alerjinin yol açtığı şikayetleri büyük oranda tedavi eder. Astımda ise bronş açıcı ilaçlar hastaları oldukça rahatlatır.

Kaynak: Haber Kaynağı
Yorumlar
SON DAKİKA