"BAĞIMLILIK TEDAVİSİNDE AİLENİN TUTUMU İLAÇ KADAR ÖNEMLİ"

Eroin bağımlılığına karşı 6 aydır ayakta tedavide kullanılan ve dil altı hapı olarak bilinen ilacın, başarı oranını eskiye oranla yükseltdiği ancak, halen %20-30'u geçilemediği bildirildi. Adana Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Dr. Bülent Demirbek, yaptığı açıklamada, ''madde bağımlılığı tedavisinin mümkün ancak, oldukça zor olduğunu, buna rağmen özenti ve merakla başlayan bu alışkanlığın kişinin adeta yaşamını karartmanın yanı sıra sosyal ve ekonomik birçok sorunu beraberinde getirdiğini kaydetti.

Bölge hastanesi niteliğindeki hastanelerinde binlerce hastayı bağımlılıktan kurtarma çabasında olduklarını, 46 yataklı ve fiziksel imkanları yeterli olmayan bağımlılık tedavi merkezini hastaların sürekli kavga çıkarmaları nedeniyle yüzde 50 kapasite ile çalıştırmak zorunda kaldıklarını anlatan Demirbek, ''Ancak, hastane bahçemizde yeni yaptırılan ve her biri tek kişilik 80 yataklı yeni tedavi merkezinin fiziki imkanları tam kapasite çalışmaya uygun olacak. Hastaları tek kişilik odalarda tedavi ederek, birbirlerini rahatsız etmelerini önleyeceğiz'' diye konuştu.

Demirbek, eroin bağımlılığı tedavisinde 6 aydır kullandıkları ve dil altı olarak bilinen ilacın başarı oranını eskiye oranla yükselttiklerini ancak, halen yüzde 20-30'u geçemediklerini kaydetti.

Tedavide yüz güldüren bu ilacın torbacılar tarafından hastadan alınıp yerine eroin verildiği yönündeki ihbarlar nedeniyle ilaç raporunu 28 günle sınırladıklarını, rapor bitiminde tekrarlanan tahlilde uyuşturucuya rastlanırsa hastaya ya yatış önerdiklerini ya da ilacı kestiklerini ifade eden Demirbek, şöyle devam etti:

''Önceden yatarak tedavi için başvuran hastalara 9 ay sonrasına randevu vermek zorunda kalıyorduk. Yatak sıkıntısı, mucize niteliğinde ve hastadaki kriz ataklarını tamamen ortadan kaldıran, hastayı hastanede yatırmadan kullanılabilen bu ilaç sayesinde önemli ölçüde çözüldü. Bu ilacı kullanan hasta günlük yaşamını da normal bir şekilde sürdürüyor. Bir tek ilaç 24 saat süreyle hastanın kriz yaşamasını önlüyor.''
Demirbek, bugüne kadar bu ilacın kullanımıyla ilgili 2 bin rapor düzenlendiğini, halen kayıtlı bulunan bin hastadan 200-300'ünün tedavisinde başarı sağlandığını hatta bunlardan toplum içine dönüp çalışma hayatına bile girdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

''Bugüne kadar tedavide başarı şansının çok düşük olmasının en büyük nedeni krizi yok edememekti. Ancak, bu ilaç, günde bir kez alındığında kişinin 24 saat süreyle krize girmesini önlüyor. Kişi, sabah uyandığında eroini nasıl temin edeceğini değil, işini düşünüyor. Ancak, bu başarının yanlış algılanmasını da istemiyoruz. 'Eroine başlayın, tedavisi var' asla demiyoruz. Bunun tam tersi 'başlamayın, çünkü tedavisi çok zor' diyoruz.''

Demirbek, tedavide yüz güldüren bu ilacın verdiği olumlu sonuçların torbacılar tarafından suistimalini önlemede gerekli tedbirleri aldıklarını ancak, bu konuda daha büyük görevin bağımlıların ailelerine düştüğünü kaydetti.

TOPLUM RUH SAĞLIĞI MERKEZLERİ
Madde bağımlılığına karşı bir başka önlemi Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri ile alacaklarını dile getiren Dr. Demirbek, bu konuyla ilgili yönetmenliğin Sağlık Bakanlığı'nca yayınlandığını, merkezlerin, torbacılara sıkça rastlanan yörelerde kurulacağını ifade etti.

Demirbek, ''Bunun yanı sıra hastane bünyemizde de 'iş merkezleri' kuracağız. Bu merkezlerimizde madde bağımlılığı tedavisi gören hastalarımıza İŞKUR işbirliği ile meslek öğreteceğiz'' dedi.

Hastane polikliniklerine her gün 100 bağımlının başvurduğunu anlatan Demirbek, bu sayıyı düşürmekte kararlı olduklarını ancak, bağımlılığın tedavisinde ailenin tutumunun en az ilaç kadar etkili olduğunun unutulmaması gerektiğini sözlerine ekledi.